|
Akraba olmayan anlamaz

Öncelikle şu, ‘Trabzonspor küllerinden yeniden doğdu’ ifadesini şiddetle reddettiğimi belirterek yazıma başlamak istiyorum.

Trabzonspor, onca kaçan şampiyonluğa rağmen hiçbir zaman küllenmemiştir. Aksine her sezon artarak devam eden taraftar kitlesi ile sönmeyen bir ateş olarak günümüze kadar gelmiştir.

Bu nedenledir ki bırakın Trabzon’u, Türkiye’nin tamamında, Avrupa’nın birçok başkenti ve şehrinde kutlamaların yapıldığı büyük bir başarıya imza atmıştır.

Bu kutlamalarda dikkatimi çeken en önemli detaysa sanırım sosyologların incelemesi gereken fotoğraftı.

Neydi bu fotoğraf?

Hani katılmasak da, bazılarının dediği gibi bu takım diyelim 38 yıl sonra şampiyon oldu.

Peki; kutlamaların en yoğun kitlesinin 20-30 yaş grubu olduğundan yola çıkarsak, nasıl oluyor da 38 yıldır şampiyon olamayan bir takımın bu yaş grubu bandında bu denli fazla taraftarı oluyor?

Oluyor işte…

Olduğu için de bu ateş hiç küle dönüşmüyor.

O nedenledir ki; Trabzonspor tribünlerinde slogan haline gelen ‘Oğlum da seni sevecek’ söyleminin boş bir söylem olmadığını anlamayacaklar.

Trabzonspor sevgisinin ve tutkusunun aileden çocuğa bırakılan en değerli miras olduğunu da bilemeyecekler.

Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, Trabzonsporlu olan herkesin birbirleriyle akraba olduğuna da ihtimal veremeyecekler.

Bırakın anlamasınlar, bırakın bilmesinler, bırakın ihtimal vermesinler…

Bir gerçek var ki o da Trabzonspor’u şampiyon yapan en önemli detayın bunlar olduğu…

Bu sezona kadar bu değerleri sekteye uğradığı için yanlışlar içine giren, kenetlenemeyen, düşünce bütünlüğünü sağlayamadığı için şampiyonluk kupası kaldıramayan bu camia bu sezon tüm eksiklerini giderdi.

Ahmet Ağaoğlu’nun 8 Nisan 2018’de göreve geldiğinde popülist davranmayıp, gerçeği akrabalarıyla paylaşmasının ardından 10 Kasım 2020 tarihinde göreve gelen Abdullah Avcı’nın düşünce bütünlüğünü sağlayamayan oyuncularla yol ayrımına gelmesi bugünlere ulaşılmasının en önemli mihenk taşlarıydı.

Gol yendiğinde bile tribünden tepki gelmediği gibi, hiçbir şey olmamışçasına topu fileden alıp oyuna yeniden başlayan futbolcuların geri dönüş hikayelerinin en değerli görüntüsü buydu.

Şampiyonluk öyküsünde bu ve buna benzer gelişmelerin tümünü kaleme alacağız. O nedenle kimse Trabzonspor’un bu şampiyonluğunu sakın ola ki sadece sıradan bir sezonun sıradan bir şampiyonluğu olarak görmesin.

3 genel kurul yapıp bu seçimlerde liste değiştiren, ayrıca 4 teknik adamla çalışan Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun süreci doğru planlayıp, daha önceleri de yazdığım gibi takım elbiselilerle, eşofmanlıların çalışma yetki alanlarını kalın çizgilerle belirlemesi bu takıma 3 önemli kupa kazandırdı.

Trabzonspor’un geçen sezonun bitimine 13 hafta kala lig dördüncüsü iken başlattığı gelecek sezonun planlaması bu sezon başında ilmek ilmek işlenmeye başlandı.

Özetlersek; Cornelius, Hamsik, Peres, Dorukhan ve Siopis gibi önemli isimlerin transferi erken bitirildi.

İstanbul’un üç takımının sezon başı sorunları halen devam ederken ortaya çıkıp başarıdan dem vurmasını anlamak mümkün değil.

Beşiktaş, Sergen Yalçın belirsizliği, Fenerbahçe teknik direktör kaosu, Galatasaray ise kongre sancıları yaşarken Trabzonspor yaptığı planlama ile şampiyonluk yolculuğuna çoktan çıkmıştı.

Sağlıklı geçen kamp dönemi, günü gününe yapılan ödemeler ve teknik direktör Abdullah Avcı’nın “Sabırlı oyun” söyleminin camia tarafından karşılık bulması bordo-mavililere beklenen mutluluğu getirdi.

Bu mutlu son için bana göre en önemli hamle devre arasında yapıldı.

Trabzonspor, devre arasında Edin Visca’yı alırken, bir isimle iki önemli transfer yapmış oldu.

Nasıl mı?

Visca’nın gelmesiyle sağ kenar hücum hattında oynayan Abdülkadir Ömür prangalarından kurtuldu ve sezonun ikinci yarısında 10 numara pozisyonunda muhteşem bir performans sergiledi.

Onca deplasman, onlarca maç ve bir o kadar yazı ile bu süreci adım adım takip eden biri olarak ‘Trabzonspor şampiyonluk turuna Alanya’da başladı’ diye yazalı 2 ay olmuş. 4-0 kazanılan bu maçtan sonra yaşananlar başkaları için biraz heyecan ve bir o kadar da umut tacirliğiydi.

Bizim mecrada kendisine yer edinmeye çalışan ‘ben merkezli’ kafaların bile anlayamayacağı bir büyük başarıya imza atıldı.

Yurt dışından gelenlerle Trabzon’un bilmem hangi mahallesinden gelenlerin birbirlerine sarılarak sevinç gözyaşı akıtmasını, eski başkanlardan Ahmet Celal Ataman, Mustafa Günaydın ve Nuri Albayrak’ın bitiş düdüğüyle birlikte sarmaş dolaş olmalarını, tribünleri dolduran binler ile ülke çapında ve yurt dışındaki milyonların dualarda buluşmasını anlamak için akrabadan biri olmak gerekir.

Öylesine kenetlenmiş, öylesine inanmış bir kitle vardı ki, adeta tek vücut olmuş; Antalyasporlu oyuncuların sertliğine, Nuri Şahin’in kenarda kendisini paralamasının yanı sıra sertliği körüklemesine bile aldırış etmeden son bir düdüğü beklediler.

Yoğunlaşan heyecan içinde sondan bir önceki düdüğü bitiş düdüğü sandılar.

Ne var yani.

Hani diyorlar ya 38 yıl diye.

Tamam, öyle olsun.

Bırakın beklemeyi Trabzonsporluluğu atasından, dedesinden devralan 20-30 yaş grubu gençler 1 dakikayı beklemesin.

Bu kadar büyük bir akraba topluluğunun buna hakkı vardır sanırım.

#Trabzonspor
#Ahmet Ağaoğlu
#Avrupa
2 yıl önce
Akraba olmayan anlamaz
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle