Karagümrük maçında da 2 puan kaybederek matematiksel olarak garantilemek istediği şampiyonluğu öteledi.
Belki de Abdullah Avcı’nın Beşiktaş maçından sonra söylediği gibi şampiyonluk bayramla birlikte kutlanacak. Ya da rakiplerinin alacağı sonuçlara göre erkene çekilecek.
Bu takımı bu denli motivasyondan uzak kılan, ya da oyun formasyonuna bağlı kaldığı için yeteneklerini özgürce kullanamayan futbolcu topluluğunun Karagümrük gibi hücum etkinliğini kontrataklara bağlayan, üçlü savunma ile oyunu geriden kurmaya çalışan anlayışını kırması zaten zor olurdu ve öyle de oldu.
Kadro tercihi tabi ki teknik direktör Abdullah Avcı’nın tasarrufudur fakat bu ülkede geçişleri en iyi yapan birkaç isimden biri olan Abdulkadir Ömür’ün kenarda oturması, Kouassi beklerken Djaniny’in kenarda oynaması,
sakatlanan Hüseyin’in yerine formasını giyip, girmeyi beklerken Yusuf Erdoğan’ın savunmanın sol kenarına yerleştirilmesi, Denswil’in Hugo’nun partneri olması, Cornelius’un oyundan çıkmasından sonra yüksek topa yönelmesi Trabzonspor’dan çok, Karagümrük’ün işine yaradı.
Bu yazı şampiyonluktan bağımsız kaleme alınırken Alanyaspor maçından sonra başlayan şampiyonluk turları sekteye uğramadı sadece biraz daha ötelendi.
Oyun formasyonu ve düşünce birlikteliği sekteye uğramasa bile belli ki şampiyon olma arzusu sekteye uğradı.
Taraftarın coşkusu, şampiyonluk şarkılarının söylenmesi, tesislerde şampiyonluk havasının estirilmesi, taraflı tarafsız herkesin şampiyon Trabzonspor söyleminde hem fikir olması futbolcularda motivasyon eksikliği yaratabilir bu da normaldir.
Fakat normal olmayan tek şey bu denli tecrübeli oyuncuların yer aldığı bir takım, son haftalarda yaşadığı puan kayıplarına rağmen nasıl silkelenmez, nasıl kendine gelmez?
Sezon başından itibaren onca eksiğe rağmen açık ara liderliğini sürdüren ve oynadığı futbolla beğeni toplayan bu takımın bana göre bundan sonra ihtiyacı olan tek şey sükûnet.
Sezonun kalan 5 haftasında rakipleri kaybetmese de alacağı 4 puan matematiksel olarak mutlu sonu getirecek, getirir de.
Ama söylediğim gibi bundan sonrası sadece sükûnetle aşılacak bir süreç…
Bu sükûneti sağlayacak olan da taraftardır…
Bu sükûnet, bir yudum huzuru da beraberinde getirecektir.
Kırmadan, dökmeden, hırpalamadan, destek olarak bu süreç geçilmeli ve gönül kırıklığı yaratmadan mutlu sonun keyfi sürülmeli.
