|
Kültür Müslümanları

Benim yaşımdaki İslamcı kuşağın seksenli yıllarda tartıştığı konulardan biriydi, “Kültür Müslümanlığı”.



Bu tartışma medeniyet, din, kültür ve inanç kavramları arasında gidip gelen, derin ve spesifik bir konuydu. İslam'ı bir kültür olarak algılamak ve yaşamak ile, bir din olarak algılamak ve yaşamak arasındaki farktan bahsediyorduk. Yani köyümüzdeki ninemizin başörtüsü ve kıyafeti kültürel, şehirdeki kızımızın başörtüsü ve giyimi dini bir gerekçeye dayanıyordu. Tartışma, bunun nedenleri ve sonuçları üzerine dönüyordu.



Konu aslında zihin açıcıydı. Ancak o zamanki selefi akımların etkisiyle, geleneksel ve kültürel olarak İslam'ı yaşayanlardan epey uzağa savrulmuştuk. İfrat ve tefrit arasında gidip gelen bir dönem yaşadık.



Geçmişin güvenilir Müslümanları


Bugün 'Kültür Müslümanları' derken, kastettiğim şey, o günkü tartışma konumuz değil tam olarak. Şimdiki tartışmak istediğim şey, köyde değil de şehirde kültür olarak İslam'ı algılayan ve yaşayan insanlar.



Biraz daha sarkastik olursam, şehirde, odalarda yetiştirilen kültür mantarına da atıf yaparak, aniden ortaya çıkan bir Müslüman tipinden bahsedebiliriz.



Geçmişte, sakal bırakan, başörtüsü takan, telefonda konuşmaya, 'selamun aleyküm' diye başlayan ve öyle bitiren, ayrılırken 'Allaha emanet ol' diyen insanların kategorik bir yeri vardı toplumda. Bu sembolik davranış biçimleri, bu tip insanı, otomatik olarak 'dindar, İslamcı, muhafazakar' insanlar bölümüne yerleştiriyordu.



Daha önemlisi şuydu: Bu insanlar, rejim tarafından tehlike olarak görülse de, toplum tarafından güvenilir ve saygı duyulur insanlar olarak bilinirdi. Bu giyim şeklini, jargonu ve davranış şeklini bilinçli olarak tercih eder, bunun bir kimlik ifadesi olduğunu kabul ederdi dindarlar. Bu nedenle davranışlara, sözlere, oturma kalkma şekline, helal-harama çok dikkat ederlerdi. Zira bu kimliğe gelecek eleştiri, İslam'a gelecekmiş gibi düşünülürdü. Bu duyarlılık çok önemli bir duyarlılıktır.


Nargile içen başörtülü kız rahatsızlığı


Geçtiğimiz günlerde, nargile içen başörtülü bir kızın fotoğrafı oldukça tepki çekti sosyal medyada. Sanırım parklarda, yollarda, cafelerde başörtülü kızların daha rahatsız edici halleriyle karşılaşıyoruz.



Bu nedenle, aslında görsel olarak rahatsız edici bu fotoğraftan, hallerden daha tehlikeli olan bir şeye dikkat çekmek isterim:

Kültür Müslümanlarının dini algılayışı, öğrenme biçimi, yaşaması ve bunun topluma yansıması.


Artık namaz kıldığı için, sakal bıraktığı için, başörtülü olduğu için, dini bir jargon kullandığı için bu insanlara kategorik bir güven, bir saygı oluşmuyor maalesef. Böyle giyinen, böyle konuşan hatta namaz kılan insanların aynı zamanda güvenilir olmadığının düşünülmesi çok acı veren bir algıdır.


İşin doğrusu, toplumda yeni oluşan bu 'Kültür Müslümanları' algısını ve gerekçelerini yazmaya elim varmıyor. Bunlar bilmediğiniz şeyler de değil zaten.

Sadece, günah-sevap, eminlik-münafıklık ilişkisinin büyük bir kargaşa yaşadığını, anlam kayması içinde olduğunu belirteyim.


Kültür Müslümanları kimdir?


Kültür Müslümanlarının bir kısmının iktidar, güç, ekonomi ilişkileri sonucunda arttığını düşünebiliriz. Ancak bunun haricinde, iktidardan uzak kesimlerde aynı tipoloji çoğalıyor. Dolayısı ile konuyu tek başına iktidar-ekonomi parametreleri üzerinden açıklayamayız.


“Nasıl açıklamalıyız peki?” Bence bu sorusunun cevabı o kadar kolay değil. Kolay da verilmemeli zaten. Hele sosyal medyada bunun tartışılmasını da çok yanlış buluyorum. Fikir, düşüne, ilim adamlarımızın bu konuya eğilmesi lazım.



Nargile dumanını havaya üfleyen kıza hakaret etmekle sorun çözülmez. Bu davranışın bir nedeni, içsel derinliği, beslendiği kaynakları var. Onu bulmak, çözümlemek gerek.


'Müslüman insan, emin insandır'

sözünün unutulmaya yüz tuttuğu dönemlerden geçiyoruz. 'Eminlik' duygusu vermeyen Kültür Müslümanları konusu sandığımızdan da fazla yaygınlaşıyor. Buna dikkat çekmek istedim.


#Kültür Müslümanları
8 yıl önce
Kültür Müslümanları
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu