Mantık çok basit…
Bilindiği üzere Hazine’nin bütün giderleri halktan alınan vergilerle karşılanıyor…
İhaleyi alan kuruluşa yapılacak geri ödeme, yıllara yayılıyor. Tesisin günlük kullanımı ile ilgili tahminde bulunuluyor. O tahmin içinde kalınırsa Hazine herhangi bir ödeme yapmıyor, altında kalınırsa aradaki farkı ödüyor.
Üstüne çıkılırsa da aradaki fark üzerinden bu kez Hazine’ye ödeme yapılıyor. Hatırlanacağı gibi İstanbul Havalimanı’nda, ilk işletme yılı için Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından garanti edilen 233,1 milyon avroluk Dış Hat Yolcu Geliri'nin aşılması sonucu işletmeci İGA tarafından devlete 22,4 milyon euo tutarında ek ödeme yapılmıştı.
Yatırım bedelleri ortada, sağlanan etki ve faydaların bu bellerin kat be kat üstünde oldukları da…
Türkiye’nin dört bir yanına aynı anda, entegre biçimde yatırım yapma olanağı sağladıkları da çok açık…
Dolayısıyla bunun halktan yana bir çözüm yolu olduğunu göremeyenlerin belki zekâ düzeyinden değil ama aklından, izanından ve niyetinden şüphe etmek yerindedir…
Bunlar bugüne dek nelere karşı çıkmışlardı, şöyle bir hatırlayalım:
1. Köprü’ye … 2. Köprü’ye de … Hâliyle 3. Köprü’ye de … Avrasya Tüneli’ne ve pek tabii Marmaray’a… İstanbul Havalimanı, İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü’ne…