|
“Hiçbir iyilik cezasız kalmaz”
Bir ayağı siyasetin içinde, diğer ayağı ise bürokrasinin en verimli alanlarında hareket eden
AK Parti
’nin en iyi yetişmiş genç kadrolarından
Hakan Tanrıöver
Bey’le birkaç projede bir araya geldik.
İlki, 2017 yılındaki
III. Millî Kültür Şûrası
idi…
Prof. Dr. Nabi Avcı Hoca
’nın bakanlığı,
Ömer Arısoy
Beyefendi’nin müsteşarlığı döneminde düzenlenen tarihi şûraya büyük emeği geçen Tanrıöver’le yollarımız daha sonra
Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü
’nün kuruluş çalışmalarında kesişti…
I. Millî Arkeoloji Şûrası
’nın mimarı da yine Hakan Bey’di…
Kültür ve Turizm Bakanlığı
’nın en şerefli işlerinden birini ilmek ilmek örmüş ve 2022 yılında da bu şûrayı hayata geçirmişlerdi.
Fikrî temelleri 2014 yılında atılan
Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü
’nün kuruluş aşamasında da iletişim danışmanı arkadaşımız
Zehra Kafkaslı
ile birlikte kendilerine iletişim konusunda katma değer sunmak bize nasip olmuştu…
Tanrıöver’in büyük çabası, 430 bilim, kültür ve sanat insanının emekleri ve
Gaziantep
Belediye Başkanı
Fatma Şahin
Hanım’ın aktif girişimleriyle
Kendirli Kültür Merkezi,
AB desteği alınarak yapılan restorasyonun ardından enstitü hâline getirildi. Arkeolojinin çeşitli alanlarından ilk kez basılan ya da çeviri yayınlar hazırlandı, 22 bin kitaplık kütüphane, mükellef bir
Arkeometri Laboratuvarı
, çok amaçlı toplantı alanları araştırmacıların hizmetine sunuldu (2021)…
Bir tek bizim enstitümüz yoktu ama 1898 yılından bu yana
Avusturya Arkeoloji Enstitüsü
’nün yanı sıra 7 ülkenin daha enstitüsü 1950’li yıllardan beri ülkemizde faaliyet gösteriyorlardı: Almanya, Hollanda, İtalya, İngiltere, ABD, Japonya, Fransa…
İşlerin uzadığı bir dönemde
Sayın Cumhurbaşkanı
’nın bir Gaziantep gezisi sırasında enstitü süreci kendisine Gaziantep milletvekillerince anlatılmış ve onun talimatlandırılmasıyla olaylar bir anda hızlanmıştı… 2022’de Türkiye’de ilk kez düzenlenen I. Millî Arkeoloji Şûrası’ndan sonra 2023 Mart ayında enstitünün kuruluş yasası da çıkmış oldu… Vakıf senedi hazır… Tescili bekleniyor…

Tanrıöver, bir yandan bu işleri başarırken, diğer yandan da üç seçim arka arkaya Gaziantep’ten milletvekili adayı olarak kendisini AK Parti’nin hizmetine adamış. Son seçimde, Sayın Cumhurbaşkanı Gaziantep’te %62,72 oy alırken; AK Parti ise bir önceki seçimde çıkardığı 8 milletvekilini korumuş.

Peki, seçimlerden sonra ne olmuş? Hakan Tanrıöver Ankara’ya Kültür ve Turizm Bakanlığındaki görevine dönmüş… Kendisini bakan müşavirliği görevinden alıp uzman kadrosuna, tenzilirütbe ile atamışlar… Hiçbir iyiliğin cezasız kalmadığı bir kez daha kanıtlanmış.

22. zafer yılını kutlayan AK Parti’nin, Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın çok önemsediği
kul hakkı yememek
ve
yol arkadaşlığının ‘vefa’
duygusuyla hemhâl olmak şeklindeki kültür ve değer sistemi, ne hikmetse burada teklemiş…

Biz, yanlış hesabın Bağdat’tan döneceğine inananlardanız…

Günün sözü
“Ben ona bir iyilik yapmadım ki; o bana kötülük yapsın...”

Hz. Ali (r.a.)

Gözümüze takılanlar…
* Hindistan Bangalore’de düzenlenen dünyanın en büyük ekonomilerinin girişimlerinin değerlendirildiği
G20 Dijital Ekonomi Bakanlar Toplantısı
’nda
Nivogo
, “En İyi 3 Döngüsel Ekonomi Girişiminden Biri” ve Avrupa’nın “1 Numaralı Döngüsel Ekonomi Girişimi” seçilmiş. Konuyla ilgili
Nivogo CEO
’su
Arnas Akbaş
şunları söylemiş: “Ülkemiz moda sektörünün atıl durumdaki kaynaklarını yeniden ekonomiye kazandırarak hem sektörün karbon ayak izini azaltıyor hem de ekonomi için yeniden katma değer sağlıyoruz.” Dünyada neyin ödüllendirildiğine dair bir işaret olarak almakta yarar var… (Nilüfer Aytekin, Salt İletişim Grup)
* En çok sponsorluk geliri elde eden spor branşları futbol, basketbol, motor sporları (Formula 1), voleybol, tenis ve golf imiş. Futbol kulüplerinin gelirlerinin yüzde 30 ila yüzde 60’ını sponsorluk gelirleri oluşturuyormuş. Formula 1. Takım gelirlerinin yüzde 40 ila yüzde 70’i sponsorlar tarafından karşılanırken basketbolda bu oran yüzde 20 ile yüzde 50 arasında değişiyormuş. ‘
Sportsmarketing
’ (spor odaklı pazarlama) ancak markaların ‘varoluş nedenleri’ ile buluşturulduğunda anlamlı bir etkiye neden oluyorlar. (marketingturkiye.com)
* Londra’da
Mayfair Gallery
Marquess
’de düzenlenecek karma sergide birçok Türk ressamın eseri yer alacakmış. “Turquoise” başlıklı karma sergide;
Alev Özas, Bayram Gümüş, Fevzi Karakoç, Fırat Altındal, Hasan Kara, Haydar Ekinek, Merve Akman, Mustafa Demirpençe, Neslihan Can, Nurten Balaban, Orhan Umut, Selahattin Kara, Şahin Paksoy’
un yanı sıra 40 Türk ressam eserlerini sergileyeceklermiş. Ülkemizdeki sanatçıların dünya çapında kendilerine yer edinmeleri ve Turquoise adıyla eserlerini sergileme imkânı bulmalarının, Türkiye’nin
yumuşak gücü
(soft power) ve katma değeri açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. (Filiz Öçal, Deep İletişim)
*
Tamek
, soğuk çay çeşitleri için “Çok Serin Çok Ferah” sloganıyla yaya ve araç trafiğini hedefleyen bir iletişim mecrası olan ‘roll tower’lar kullanarak İstanbul’un değişik noktalarında metro çıkışlarına yeni ürünlerinin üç boyutlu maketlerini yerleştirmiş. Mecra çeşitliliğine iyi bir örnek… Çünkü, insanın açık hava reklamlarına ancak 3 saniye bakabildiği iddia ediliyor…
#Aktüel
#Toplum
#Ali Saydam
9 ay önce
“Hiçbir iyilik cezasız kalmaz”
Yaralı coğrafyalarımızı konuşmaya daha yeni başlıyoruz
Sosyal Çürüme Yazıları 7: Dedelerden himmet umma cumhuriyeti
Paket iyi de ‘kampanya’ nerede?..
KDV artışının KDV indiriminden daha çok alkış aldığı ülke
Arapça tabelalar ve yeni CHP