İlgilisine duyuru: Siyasi iletişim konusunda master ve doktora tezi çıkarılabilecek bol miktarda malzeme şu günlerde mevcut…
Başlangıçta “Kılıçdaroğlu’na darbe” izlenimi uyandıran Saraçhane harekâtı ön plandaydı… Hani çak bi’ beşlikler… Sarılmalar, sarmaş dolaş olmalar falan…
20 Aralık Salı: “Erdoğan’ın karşısındaki rakip takımın sahaya çıkarabileceği bir oyuncuyum.”
21 Aralık Çarşamba: “Sayın Cumhurbaşkanı’nı mertçe mücadeleye davet ediyorum.”
22 Aralık Perşembe: “Her akşam beni rüyasında gördüğünü düşünüyordum ama bu saatten sonra onun için kâbusa döndü.”
“Oyuna girme ihtimali en yüksek oyunculardan birisiyim... Çünkü İstanbul Belediye Başkanıyım.”
Kılıçdaroğlu’nun karşı hamlesi ise hiç gecikmedi. İletişimin tüm kurallarını reddeden afişlerle ortalığa dökülüverdi… Neresinden tutsanız elinizde kalacak o afişlerin üst başlığı: “EY DÜNYA…” Size kimi çağrıştırıyor? Herhâlde rakibi olmaya çalıştığı Sayın Cumhurbaşkanı’nı… Oysa bu, siyasi iletişimde ‘hiç yapılmaması gereken’ dokuz kusurlu hareketten biridir…
Ardından çeşitli sloganlarla üç farklı afiş… Türkiye senin şuyun olmayacak, buyun olmayacak…
Otur, sıfır!