|
Sisi"yi nasıl sindireceksiniz?..

Şimdi anladım...

Sayın Gürsel Tekin"e "CHP iktidarda olsaydı Mısır politikası nasıl olurdu?" diye sormuşlardı da... O da şu cevabı vermişti:

"CHP iktidarda olsaydı Mısır"da darbe olmazdı"...

Bu yanıtın gerekçesi şimdi anlaşıldı...

Bizim gazete dün manşete taşımasaydı, "şaka herhalde" diye gülüp geçerdim... Gürsel Bey"in geçtiğimiz hafta Kral FM"de sarfettiği bu cümlenin hemen ardından, CHP"den iki milletvekilinin, Faruk Loğoğlu ve Osman Korutürk beyefendilerin Mısır"daki cunta lideri General Sisi"nin davetine icabet edecekleri açıklanmış...

Hangi birine yanmalı? Sayın Gürsel Tekin"in "Mısır daveti" öncesindeki bu "evlere şenlik" tespitine mi?.. Çünkü bu tespit, idrar tahlili sonuçlarına bakıp karakter analizi yapmaktan farksız. Meşruluğu tartışılan bir darbe liderinin "İktidar partisi ne yaparsa tam tersini yaparak oy alırız" zihniyeti ile Sisi"yi onurlandırmasına mı yanmalı?.. Yoksa Loloğlu"nun "İlişkilere nefes aldırmayı ana muhalefet partisi olarak görev addediyoruz" şeklindeki CHP"nin ümüğünü sıkacak açıklamaya mı?..

Aslında Gürsel Bey, Mısır"daki darbeye şiddetle karşı çıktıklarını söylemeyi ihmal etmemiş olsaydı, bunları yazmaya da pek gerek kalmayabilirdi. Tüm mesele, "şiddetle karşı" olduğunuzu deklare ettiğiniz bir "darbe"ye karşı nasıl bir tutum aldığınızı da aksiyon örnekleriyle anlatabilmekte.

Sadece CHP değil, "Şükürler olsun ki askeri vesayet rejiminden kurtulduk. Bir daha ülkemizde darbelerin olmaması için zemini sağlamlaştıralım" diye düşünen, tüm partilerin, örneğin son 3 aydır, stratejik iletişim planlarıyla aksiyonlarının uyumlu olup olmadığı konusunda çok basit bir "check-and-balance" yapmalarında (kontrol ve ayarlama) yarar var.

Zamanlar geçer ve gün gelir partilerinizin içinden yetişecek genç kadrolar size şu soruyu pat diye soruverir:

"Askeri vesayet rejimlerine karşıydınız da, 12 Eylül Anayasası ile yaşayabilmeyi, Sisi"yi desteklemeyi nasıl içinize sindirebildiniz?"

Güçlü muhalefet sadece sağlıklı bir demokrasinin değil aynı zamanda güçlü ve sağlıklı bir iktidarın da sürdürülebilirlik garantisidir... O nedenle aklı selimin sağlığına kavuşması yolunda CHP"ye her zaman destek olacağının unutulmaması gerekir...

Kamu diplomasisini öğrenmek için büyük fırsat...

Geçen yıl Mart ayında Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile Bersay İletişim Enstitüsü"nün birlikte düzenledikleri "İnsan Toplum Kültür Mirası" Sertifika Programı"nda psikolojiden tarihe, edebiyattan güzel sanatlara pek çok temel alandaki 40 küsur saati aşan dersleri, bedelini ödeyerek, büyük bir dikkatle takip etme fırsatını kendimize sunmuştuk.

Alanlarındaki öncü isimlerin her birinin neredeyse "kişiye özel bir konferans" tadındaki derslerini izledikten sonra, güncellendiğimizi ve tazelendiğimizi hissetmenin ayrıcalığını yaşadık. Bilgilerimizi nasıl da önce eskitip sonra da unutturuyordu bize şu hızlı dünya.

Galatasaray Üniversitesi"nin 2 Kasım"da başlayacak "Kamu Diplomasisi Sertifika Programı"ndan (5 hafta 60 saat) haberdar olduğumda da o öğrencilik günlerini hatırladım. Programda uzman akademisyenlerin dışında Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ve Dışişleri Bakanlığı"nın yetkilileri de ders vereceklermiş.

"Stratejik iletişim yönetimi"nden, "Sert, yumuşak ve akıllı güç"e,"İkna stratejilerinden Türkiye"nin kamu diplomasisi uygulama örneklerine uzanan kapsamlı bir içerik... Eğitim kadrosunda kimler var?

Beril Dedeoğlu, Erhan Büyükakıncı, Füsun Türkmen, Ali Faik Demir, Selcan Serdaroğlu, İnci Çınarlı, Özlem Danacı Yüce, Nazlı Aytuna ve Gaye Aslı Sancar.

Ayrıca Başbakanlık Müşaviri ve Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Cemalettin Haşimi ve Dışişleri Bakanlığı Başmüşaviri Selçuk İnal"ın da bu sıkı kadroda yer aldığını belirtelim.

Özellikle "Kamu diplomasisi", denildiğinde İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi"nde doçent Abdullah Özkan"ın tweet"lerinden bu vesileyle söz etmek isterim. Hocanın twitter adresinde sık sık kayda değer ve okunması gereken makalelere raslamak mümkün. Gizli hazineden iki linki de ben önereyim:

Bir: Asya"da kamu diplomasisi. http://goo.gl/W9m1bX

İki: Amerikan Kamu Diplomasisi İran"a karşı bakın nasıl işliyor, nasıl yönetiliyor? http://goo.gl/d57OcH

Not:
Salı günkü "Fatih Harbiye" dizisinden söz ettiğim yazımda eserin yazarı Peyami Safa"nın soyadını "Sefa" olarak yazan binlerce meraksız öğrenciden biri derekesine düştüğümün ne yazık ki farkındayım. Yazımın tashihini yapan arkadaşımız benden daha çok kızıyor kendisine. Sorumluluk benim. Bu arada Fatih Sarmasını dizide etraflıca izlemek için sabırsızlanıyorum...
11 yıl önce
Sisi"yi nasıl sindireceksiniz?..
Hükümetin gücü, nelere yeter ki?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü