Ağır geçen Avusturya kampı sonrasında yoğun maç trafiği içine giren Trabzonspor, bırakın dinlenmeyi kadro ve oyun anlayışı ve taktik varyasyonunda değişikliğe gitme fırsatı bulamadı. Geçen sezondan gelen oyun anlayışına uyum gösterecek yeni futbolcu seçiminde fırsat bulamayan Teknik Direktör Ünal Karaman, Kasımpaşa maçında bu değişimi denedi ama tutmadığını görecek ki AEK maçından sonra Malatyaspor maçında da geçen yıldan gelen ve sadece Hugo ile Sörloth değişikliği olan takımdan ve oyun anlayışından vazgeçmedi.

Oyunun geneline baktığımızda konuk Malatyaspor, orta alanda kurduğu sayısal fazlalığı oyun üstünlüğüne taşıdı ama çabuk oynamaya çalışırken telaşlı oynayınca hücumda etkin olamadı. Buna karşın; sabırlı, ne yaptığını bilen, pas yüzdesi yüksek bir anlayışta adam ve alan savunmasını doğru yapan Trabzonspor, ilk yarının sonunda bulduğu golün avantajıyla ikinci yarıda oyunu istediği gibi yönlendirdi. Üst üste oynadığı maçların yarattığı yorgunluk nedeniyle enerjisini ekonomik kullanmaya özen gösteren Bordo Mavili oyuncular, yardımlaşmayı üst düzey gerçekleştirince yorgunluk dezavantajını da ortadan kaldırdı. Savunmada Hüseyin Türkmen’in yerinde müdahaleleri, özellikle ikinci yarıda AEK maçında olduğu gibi Abdulkadir Ömür’ün Sosa ve Abdulkadir Parmak’ın yanında ikinci bölgeye takviye yapması, Trabzonspor’un topa hakimiyetini arttırdığı gibi oyunu istediği gibi yönlendirmesini sağladı.

Sosa, Parmak ve Ömür’ün ikinci bölgeyi hem ofansif, hem de defansif anlamında akıllı parsellemesi Bordo Mavili takımın hücum organizasyonuna da olumlu yansıdı. Ekuban’ın önde her tarafa hamle yapması, dikine koşularla Malatyaspor savunmasını geriye koşturmak zorunda bırakması Trabzonspor için avantaj sağlarken, Nwakaeme’nin kale alanına uzak durması ve sürekli çizgide buluştuğu toplarla bir türlü rakip kale alanı içine girememesi Bordo Mavili takım için dezavantajdı. Yeni transfer Sörloth, takım savunmasına katkı vermek amacıyla zaman zaman ikinci bölgeye kadar gelip top almaya çalışınca ve Ekuban’ın arkasında kalınca kale alanından uzak kaldığı gibi tehlike yaratacak pozisyonların içinde olamadığı gibi fizik gücüne tezat yüksek toplarda da etkili olamadı.

Trabzonspor geçen sezondan gelen yenilmeme serisini bu maçla yirmiye çıkartırken, futbolcularda öz güvene bağlı olarak mental kırılması yaşamıyor. Bordo Mavililer geriye düştüğü maçlarda bile yedikleri golden sonra santrayı yapıyor ve hiçbir şey olmamış gibi yeniden başlıyor.

İşte Trabzonspor’un bu sezon için en önemli artısı bence bu…

Artık Trabzonspor’un maçları hakem son düdüğü çalana kadar bitecek maçlar değil…

Hakem demişken ekleyeyim…

Hadi Koray Gencerler vermedi de bari VAR da ki ağabeyler bir zahmet devreye girseydiler…