|
Bir saatlik adalet

44. Avrupa Serbest Güreş Şampiyonası''nda Ahmet Gülhan (69), bu stil kapışmalarda 33.cü altın madalyamızı kazandı. Çiçeği burnunda tertemiz bir delikanlı olan Gülhan, çok yakında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü''nden, herhangi bir vesile icat edilerek "ceza" alabilir. Neden? Çünki, Türkiyemizde sistem bu! Yaşar Doğu da dahil olmak üzere Olimpiyad, Dünya ve Avrupa Şampiyonlukları kazanıp da sudan bir sebeple cezalandırılmamış tek sporcumuz yok. Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü: "Bütün sporlardan önce ben güreşi severim" diyor. Sydney''de Hamza Yerlikaya altın madalya aldığında Bakan Ünlü, sevinçten gözyaşları döküyordu. O zaman söylediklerinde samimi olduğunu anlamıştım. Fakat bu çarkın geleneksel işleyişine o bile engel olamaz. Korkumu belirtmeden edemedim. Geçen yıl aynı kentte düzenlenen Avrupa Şampiyonası''nda altın madalya kazanamamıştık. 1999 yılının Dünya ve Avrupa Şampiyonu Harun Doğan bugün nerde? Bir kulp takıldı ve minder dışına itildi. Başlarda belirttiğim gibi Türkiyemizde spor yönetiminin temel felsefesi şampiyonları cezalandırmaya dayanıyor. Omuzundan sakat olan Adem Bereket''le cezalı Harun Doğan Milli Takım''a girebilselerdi, altın madalya sayısı çoğalacaktı. Yanmış, yıkılmış, harab edilmiş, damgalanmış, küllenmiş bir ocağı yeniden alevlendiren Başkan Osman Şansal ve ekibini kutlamak gerekir. Bugün Türk güreşi, hiçbir fondan yardım görmüyor. Yıllarca kıyıda-köşede bırakılmış Necmi Gençalp, Ali Kayalı, Cahit Ahıskalıoğlu, İbrahim Akgün ve Turan Ceylan, Milli Takım Antrenörleri olarak Peşte''ye getirildiler. Bu davranış, güreşte birlik ve beraberliğin, dayanışmanın ilk işaretleridir. Bu görevlendirmede "devlete maddi açıdan yük olmak" da yok, çoğunun masrafını federasyon üyeleri karşıladılar. Başkan Osman Şansal''ın felsefesi tasarrufa dayalı. Zaten çoğu kez bu felsefesini şu sözlerle açıklamıştır: "Bir federasyonun başında olan, yönetimde yer alan idarecinin yurtiçi ve yurtdışı şampiyonalara giderken devlet kesesinden nemalanması kadar acı bir şey olamaz!" Bunu gözönünde bulundurarak diyorum ki, Boks Federasyonu Başkanı Doğan Caneli''nin sadece uçak bileti ödemeleri, güreşe ayrılan payı ikiye katlar. Dönelim Peşte''ye: Mevlana Kulaç, Tevfik Odabaşı ve Zekeriya Güçlü, minik hatalarla madalyalardan oldular. Budin''deki Kızıl Elma Sarayı''nın duvarında Kanuni Sultan Süleyman''ın kendi el yazısıyla "Bir saat adalet, yetmiş yıllık ibadetten hayırlıdır" hadis-i şerifini yazmıştır. Bunu hakemlere okutmalıydı. Mevlana''nın Yunanlı Kardanov''la yaptığı maçı Güney Kıbrıslı hakemin yönetmesi, daha başlangıçta neyin ne olacağının işaretiydi. Bayan takımı antrenörü Kamil Kocaağaoğlu, ekibi geliştirmiş, önümüzdeki yıl daha iyi sonuçlar alınacağına inanıyorum. Ahmet Gülhan, Rus''la yaptığı final kapışmasına çıkarken her iki güreşçinin yüzüne baktım, hangisinde şampiyonluk yıldızı parlıyor diye aradım, "zafer, Ahmed''in olacak" diyordum ama, duygusal da davranabilirdim. Hasan Hüseyin Yaşar, Mehmet Kılıç, bütün kafile mensuplarımız "Haydi Tokatlı!" diye bağırdılar. Maç bittiğinde Ahmet Gülhan''ın yüzündeki zafer işareti duruyordu, demek ki duygusal davranmamıştım.

Satılmış hakem

Hemen her spor yarışmasında taraf tutan, peşin hükümlü hakemler olabilir. Aslında hakem, hakim demektir, taraf tutmamalıdır. Onlara "Beyaz elbise giymiş, kara vicdanlı kişiler" diyenler de var. Peşte''de, geçmiş yılların mükemmel ağır sıkletlerinden Hasan Hüseyin Yaşar: "Satılmış hakem!" diye bas-bas bağırıyordu. Yakup Topuz bu feryadlar üzerine Hasan Hüseyin''e sordu: "Neden satılmış hakem diyorsun?" Hasan Hüseyin cevap verdi: "Ben maçı yöneten hakeme değil, bizim Satılmış Baykuş''a sesleniyorum. O da hakem olarak burada!" Yeryüzünde "Satılmış hakem" feveranına alınmayacak biri varsa o da hakem Satılmış Baykuş''tur. Anadolumuzda ilk çocukları ölen aileler, daha sonra dünyaya gelen çocuklarına "Taştam, Satılmış, Satı, Satiye, Yaşar" gibi adlar koyarak yaşaması için dua ederler, bu bir gelenektir. Hakem Satılmış Baykuş, çok dürüst, çok iyi hakem ama ne yaparsınız ki, adı Satılmış. Adına bakıp da kötü hakem olduğu sanılmasın.

Gülhan''a teşekkür

Bugüne kadar 3 kez Dünya Güreşine Hizmet Madalyası''yla ödüllendirilmiş, 1991''de de "Bütün zamanların en iyi güreş yazarı" seçilerek Stutgard''ta ödüllendirilmiştim. Peşte''de Macar Spor Akademisi Rektörü Profesör Dr. Szabo Hegedüs, 28 ülke gazetecileri arasında sadece bana ödül vereceğini duyurmuştu. Benim aklım ise Ahmet Gülhan''ın final maçındaydı. Ahmet kaybetseydi, törene gitmeyecektim. O kazandı ve bunun için şampiyonumuza teşekkür ediyorum.

Sıra grekolarda

Bir Avrupa Şampiyonası''nı yüzümüzün akıyla noktaladık, şimdi 10 Mayıs''ta İstanbul''da Avrupa Greko-Romen Güreş Şampiyonası yapılacak. İyi bir organizasyonla burada takım halinde şampiyon bile olabiliriz, çünkü kadroda Hamza Yerlikaya, Şeref Eroğlu, Nazmi Avluca gibi şampiyonlar var. Hakkı Başar''ın da güreşmesini çok isterdik ama o minderlere veda edip antrenörlüğü seçti. Şimdi Bilal Tabur ve Erhan Balcı''yla birlikte Milli Takımımızın başarısı için çalışıyor. Macaristan''daki kapışmaları o ülkenin İçişleri Bakanı da izledi. İstanbul''daki şampiyonada güreşçilerimiz İçişleri Bakanı Saadettin Tantan''ı tribünlerde otururken görürlerse daha da gayrete gelirler. Dileyelim olaylar durulsun, Tantan''ı da şampiyonada görelim.

23 yıl önce
Bir saatlik adalet
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî