|
2021’den kalanlar

2022’ye girerken son çalıştığım konu yine aydınlar ve zihniyet tarihi oldu.

Türk toplumunun peşinden giden, onu anlamaya çalışan aydınlar tarihini, başka bir deyişle Türk zihniyet tarihini yazmaya yeni yılda da devam edeceğim.

Alev Alatlı ve Süleyman Seyfi Öğün hoca ile uzun süredir bu konuyu konuşuyoruz. Alev Alatlı zihniyet tarihinin dönüm noktalarını analiz etmek için anahtar bir kavram ortaya koydu. Fikirleri eserleri değil, onları var eden ‘habitus’a bakın dedi. Kavramı Bourdieu sosyolojide kullanmış. Niye aydınlar bir masada buluşamıyor, niye birbirini anlamak istemiyor, niye bir bütün olarak topluma bakamıyor sorularının cevabı galiba oralarda… Bunun dışına çıkabilen Sabri Ülgener, Nureddin Topçu, Şerif Mardin, Kemal Tahir ya da Atilla İlhan gibi az sayıda isim sayabiliyoruz. Sadece aydınlar değil akademi için de bunu diyebiliriz. Türk toplumu üzerine yapılan araştırmalar da habitus ürünü. Bir örnekle anlatmak istiyorum.

Türk toplumu üzerine ilk saha araştırması yapan isimlerden birisi Mübeccel Kıray. Adana’nın bir köyünde yapıyor ilk saha çalışmalarını. Mübeccel Kıray, Behice Boran’ın talebesi. Araştırma metodu yapısal ve işlevsel, veriyi ise Marksist paradigmayla yorumluyor. Batı’nın kendi toplumunun iç sorunları için ortaya koyduğu kuram ve yaklaşımlarla Türk toplumunu anlamaya çalışmak hiç de bir fayda sağlamamış. Türkiye’den sınıflı bir toplum analizi çıkarmaya çalışmalar, Asya tipi üretim tarzı tartışmaları gibi. Bu tartışmalar ‘habitus’ ile açıklanacak zihniyet önekleri. Türkiye’nin kendisine özgü toplum yapısını ortaya koyabilecek, kendi sorunlarına ışık tutabilecek, kendi kavramlarını, kurumalarını üretebilen bir akademi ve aydın tipine ihtiyacımız var. Belki de peşinde olmamız gereken soru da bu olmalı… “Bizden ne olur, ne olmaz?” sorusunun cevabı da buradan çıkar.

Bu yıla veda ederken, kendi hayatımdan da bazı başlıkları paylaşmak isterim:

Bu yıl son okumaya başladığım kitap: Sevin Okyay’ın Türkçeye kazandırdığı Alberto Manguel’in Okumalar Okuması oldu. İyi okur olmak isteyenlere önerilir.

Bu yıl en sevdiğim dizi: Borgen.

Bu yıl son seyrettiğim film: Don’t Look Up. Film siyasetin, medyanın, bilimin seviyesini, paçozluğunu, saçmalığını ele alırken karamsarlığı da pekiştiriyor. Bir kurtarıcı da bulunamıyor. Son planda Evanjelik olan karakterin okuduğu duada masa etrafındakilerin birleşmesi ilginç geldi. Filmdeki Bash teknoloji firmasının sahibi korkunç karakterin tanrılık iddiası ve de algoritmalarla insana dair her şeyi bileceğine, doğayı alt edeceğine kesin inanması ve dünyayı inandırması da dikkatimi çekti. Görünen o ki arayış sürüyor… Hem şeytanî hem rahmanî.

Bu yıl son tefekkürüm: İyilik kavramının izafiliği. İyilik kavramı üzerine daha çok düşüneceğim.

Bu yılın beni en mutlu eden anları: Torunlarımla geçirdiğim vakitler.

Bu yıl en son öğrendiğim: Türk Kahvesi konuklarım benim için tam bir hazine. Son olarak ilk defa duyduğum ve hayretle dinlediğim olay II. Abdülhamid ile ilgili oldu. Vahdettin Engin Hoca’nın, Abdülhamid Jön Türkleri ve ateizmin yayılmasını anlamak için Hegel’in kitabını çevirtip okudu sözü hafızama kaydoldu.

GEÇİP GİDEN YILDAN

2021’ye bakarken başım döndü. 2022’de etkisini artırarak sürdüreceğine inandığım olayları kendi penceremden şöyle derlerdim:

Doğal afetlerin sayısı ve şiddetindeki artış devam edecek… İngiltere merkezli bir yardım kuruluşunun «2021’in Maliyeti: İklim Değişikliğinden Kaynaklanan Çöküş Yılı» başlıklı analizi dikkatimi çekti. Bu yıl gerçekleşen en yıkıcı 10 iklim felaketinde bini aşkın kişi yaşamını yitirdi. Bir milyon 330 bin kişi göç etti. Bu felaketler 170 milyar dolarlık ekonomik kayba da yol açtı.

2021’de kripto paralar ve varlıklar manşetlerden inmedi. El Salvador, Bitcoin’i yasallaştıran ilk ülke oldu…

NFT’ler ve metaverse projeleri 2021’de en çok konuşulan başlıklar oldu. Bloomberg Intelligence’ın temmuz ayındaki tahminine göre, henüz yeni bir girişim olan metaverse, 2024 gibi erken bir tarihte 800 milyar dolarlık bir pazara dönüşebilir.

Etsiz et… Bitki bazlı ürünler kullanarak ‘et’ yapımı özellikle ABD’de yaygın hale gelmeye başladı.

Kongre işgali… ABD’de Kongre baskını bence yılın en şaşırtıcı olaylarından birisiydi.

Türksat 5A SpaceX’le uzaya gönderildi…

Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi…

Fatih Sondaj Gemisinin, Sakarya gaz sahasındaki Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküplük yeni doğal gaz keşfi Türkiye’de haziran ayının önemli olayları arasında yer aldı.

Türkiye A Milli Futbol Takımı Euro 2020’nin en “başarısız takımı” oldu.

İsrail›de yapılan seçimler sonrasında Benjamin Netanyahu’nun 12 yıllık iktidarı sona erdi.

İsrailli NSO Group adlı şirketin, geliştirdiği casus yazılım Pegasus aracılığıyla dünyada birçok kişiyi dinlediği ortaya çıktı. Uluslararası Af Örgütü ve 15’ten fazla basın kuruluşunun yaptığı araştırmada, şirketin geliştirdiği casus yazılım Pegasus’un dünyanın birçok farklı ülkesinde hükümetler tarafından aralarında gazeteci, akademisyen, siyasetçi ve hak savunucusunun da olduğu binlerce kişinin telefonuna yüklenmiş olabileceğini ortaya koydu.

2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda Milli sporcular Tokyo 2020’de okçuluk, boks, cimnastik, karate, tekvando ve güreşte olmak üzere 13 branşta madalya elde etti. Türk sporcular 6 farklı branşta madalya alma başarısı gösterdi.

Taliban Afganistan’da yönetimi ele geçirdi.

Kuzey yarımkürede yüzyılın en sıcak yazlarından biri yaşanırken dünyanın birçok noktasında da orman yangınları çıktı.

‘Filenin Sultanları’ Avrupa üçüncüsü oldu.

Ampute Futbol Milli Takımı üst üste ikinci kez Avrupa şampiyonu…

Almanya’da seçimleri Sosyal Demokratlar kazandı.

Yeni yıla ne kadar hazırız bilmiyorum ama tüm okuyuculara sağlık ve esenlik dilerim…

#Alev Alatlı
#Süleyman Seyfi Öğün
#Don’t Look Up
2 yıl önce
2021’den kalanlar
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî