Almanya''daki son bir yılda yaygınlaşan göçmen karşıtı politikalar, Türkler''e yönelik tepkiler ve son olarak da yangınların sonucunda 9 Türk''ün ölmesi, bizi orada yapılan tartışmalara daha fazla kulak vermeye zorluyor. Bu tartışmaların özetini yine bir Alman yapıyor. Kendi ülkesindeki müslümanlar ile ilgili algıyı medya üzerinden değerlendiren HAGEN RETHER''in 29.12.2007''da ARD kanalında SCHEİBENWİSHER isimli programındaki şovundan ilginç bulduğum yorumlarını sizinle paylaşmak istiyorum:
"Almanların 2007 senesinde oynadıkları bir oyun var; Müslüman''ı vur- muslim washing- şimdi bittiler" Eskiden bu oyunun ismi" Kanaken dışarı " idi ve halkın alt tabakasından geliyordu şimdiki "İslamkritik" üst tabakadan geliyor.
Stern dergisinin eylül sayısı başlığı " Islam ne kadar tehlikeli?" Evet "İslamismus" demiyor komple İslam diyor. Düşünebiliyor musunuz siz bir müslümansınız ve aileniz var,Opel''de çalışıyorsunuz ve sabah işe giderken karşınızdaki adam bu dergiyi okuyor. Eeee işyerinizde artık ne mesai yaparsınız.
Her şey bir yıl önce bir yüksek okulda profesörlük yapan ve sonra papa olan bir adamın yapmış olduğu hisli bir konuşma ile başladı. Dokunaklı barış konuşması kesinlikle yanlış anlaşılmıştır. Yalnız biri doğru anladı (dergiyi gösteriyor) "Papa Muhammed''e karşı". Barış yerine bölünme. Bu da başlangıç idi. Mart''da devam etti ve hep dikkat edin arka fon hep siyah. Müslümanlar söz konusu olunca hep siyah. Bu sene Mart sayısında " Mekke Almanya, Sessiz İslamlaşma".
Evet ve bu dergiler Almanya''da her yerde ve çocuklar okuyabiliyor.Çocuklar da anlamıyor büyüklerde.Ama bir atmosfer ve hava yaratıyor.
Yeni bir günah keçisi gerekiyor. Korku evet korku yaratıyor ve bir kaç sene sonra Amerikalıların 11 eylül sonrası duruma geleceğiz. Komple paranoid. Onlar o olayda önce de korkuyorlardı Preventivparanoya. Evet bu zehir gibi. Bu zehir ile Bush ve Bin ladin beyinlerimizi sağır ettiler. Ülkede hem radikal İslamcılar hemde Naziler var. İkisi de yasaklanamaz. Çünkü o zaman tehdit ortamı yok oluyor.
Barış yerine bölünme. Avrupa korkuyor. D.Heinrich Bröder şartlı teslim oldu bile. Kimden korkuyor?Türk olan hizmetcisinden mi yoksa Hintli ev doktorundan mı? Broder''e bir alman okulunu ziyaret etmesini ve Fatih Akın filmini syretmesini tavsiye ediyorum.
Bize daha fazla bölücüler gerekmiyor bize diyalog sağlayanlar gerekiyor. Kışkırtıcılar bizi Afganistan''a götürdüler. Bunlar hep savaş istiyor. Rolf Rodano o kadar kendi yarattığı polemiğe girdi ki o kadar İslam''a karşı nefret dolu ki alkışı nazilerden alıyor. Peki dialog olmayacak mı biz birbirimizi mi dövelim? Anlaşmanın bir alternatifi yok mu? Alternatifi 20-30-40 seneden beri Ortadoğu''da görüyoruz. O kadar çok müslümanlar ile uğraşıyoruz ki Sayın Schaeublenin bizim ceplerimizden anayasayı nasıl çektiğini anlamıyoruz.
İslam hakkında sürekli ve tektaraflı haber ediliyor. Biraz zoraki evlilik biraz namus cinayeti ve kötü müslümanı biz yarattık. Bizdede namus cinayeti var ama bizdeki ismi aile dramı.Evet gözümüzün önündeki tahtadan bir şey göremiyoruz.
Hepinizin bidiği gibi Der Spiegel Noel de " Der Koran" başlık ile ve siyah fon ile çıkmıştır. Aylardır zaten siyah fonu kullanarak İslam''ı haberleştiriyor. Kuran , dünyanın en güçlü kitabı,ve derginin içinde yalnız en güçlü değil hemde en dünyanın en tehlikeli kitabı diye yazıyor. Geçmiş de yine bazı kitaplar tehlikeli olarak belirtilmiş idi ama onlar kahverengi fon üzerineydi siyah değil..."
.....
Almanya İçişleri bakanı Wolfgang Shaueble ile geçtiğimiz salı günü Cüneyd Zapsu''nun düzenlediği bir akşam yemeğinde bir araya geldik. Shaueble ülkesinde terör zanlıları konusunda aşırı önlemler alınması ile ilgili önerileri ile tartışılıyor (11.07.2008/BBC) . Terör zanlılarının öldürülebileceğini ya da süresiz gözaltına alınabileceğini açıklamasının yanısıra Der Spiegel dergisine verdiği bir röportajda "terör zanlılarının Alman vatandaşı olması halinin oluşturduğu hukuki sorunları çözmek zorundayız, terör ile mücadelede her yolu kullanabilecek serbestiye ulaşabilmeliyiz" sözleri ile ülkeyi Guantanomalaştırmak ile suçlanıyor.
Shaueble terör zanlılarına, şüphelilere ilişkin sert önlemlerin insan haklarında bir geriye gidiş olup olmayacağı soruma "hiç bir değişiklik yok" diye cevap verse de açıklamaları durumu çok iyi özetliyor. Almanya sınırlarına giren şüpheli ülkelere mensup (mesela Pakistanlı )birisi ise izlemeye alınıyor. İnternet kayıtları, cep telefon görüşmeleri ve tüm bilgileri ile. Schaueble''ni önerisi gerekirse internet ve cep telefonu ile haberleşmesini engellemek. Böyle bir takibin sonucunda tonlarca patlayıcı yakalanmış. Eskiden teknoloji yoktu şimdi var biz de terörü önlemek adına bundan yararlanıyoruz diyor.
Schauble Almanyadaki yangının Solingen''e benzetilmesinin önyargılı bir tutum olarak tanımlıyor ve şiddet yanlısı Almanların ekstremistler olduğunu söylüyor.
Müslüman ve yabancı şüpheliler için en ağır önlem, bir kundaklama şüphesinin ifadesinde ise "önyargılı bir tutum" tanımı.
Diğer taraftan Alman toplumunda önyargılar ile igili elbette Türk toplumunun ve Türkiye''nin de sorumlulukları var. Mesela geçtiğimiz aylarda şiddetin İslam''da yerinin olmadığı Almanlar tarafından çıkartılan bir broşür ile halka anlatıldı. Neden biz bu konularda bir şey yapmaz habire cami tartışmaları etrafında döner dururuz.
Neden özellikle cahilce önyargıları ve kavrayışları besleyen anlayışa din payanda yapılır. Diyanet işleri başkanlığının oraya gönderdiği personelin kalitesinden mesajlara sorgulanması gereken bir yapı var. Ama tüm bunlar yine de Almanyada gitgide yaygınlaşan İslam karşıtlığını haklı çıkartmıyor.
İslam''dan söz ederken siyah çıkan Spiegel sayfalarını da…
