|
Katili anlamak zorunda değiliz!

İnsan kendi küçük dünyasında kalınca hep kendisini çok önemli, çok büyük ve dünyanın merkezinde olduğunu zanneder. Bu kişiler için olduğu kadar ülkeler için de aynı.

Biz çok önemliyiz,

Bizi bölmek istiyorlar,

Petrollerimiz,madenlerimiz,zenginliklerimiz,borumuz vs. vs.. bunları almak istiyorlar,

Stratejik önemimiz büyük onun için herkesin gözü üzerimizde, bizimle uğraşıyorlar.

Bu cümleleri sadece o çok önemli saydığınız kendi ülkenizde değil de dünyanın her yerinde duyduğunuzda sorgulamaya başlıyorsunuz. Hani sadece biz önemliydik,sadece biz stratejik öneme sahiptik,herkes sadece bizimle uğraşıyordu duygusundaki alt üst oluşun ardından kandırıldığınızı düşünmeye başlıyorsunuz. Bu cümleyi üç kıtada ve de özellikle azgelişmiş ve de sıkça duymuş birisi olarak bu sözleri kendi ülkemde de her duyduğumda irkiliyorum ve üzülüyorum.

Şimdiye kadar gittiğim 13 Müslüman ülkede azgelişmişlik,yoksulluk,antidemokratik uygulamalar vs. binlerce sorunun kaynağı nedir sorusuna aldığımız cevaplar hep yukarıdaki gibi. Bunun tersi cevapları duymak çok zor. Dış güçler bir yana bizim de hatalarımız var,kabahat bizde diyene hiç rastlamadım. Buna karşılık "dış güçlerin oyunlarına karşı sizin niye hiç karşı oyununuz,fikriniz,planınız yok" gibi soruları ben sorsam da bir çok geri kalmış ülkede kimse sormuyor.

Bizim üzerimizde oyunlar oynanıyor şablonunun her dilde karşılığı var yani.

Aynı duyguyu her yerde hissedince her yer birden önem kazanıyor ya da önemini yitiriyor. Ve de bakıyorsunuz dünyanın her yerinde Amerikaları, İngilizler, Almanlar,Çinliler,Ruslar vb. en çok ekonomik alanda etkili olmaya çalışıyor. Küresel şirketler, büyük paralar,güç iktidar savaşları üzerinde oyunları var görülüyor,anlaşılıyor/çünkü kimseden gizlenen bir durum yok ortada.Anlayamadığım ise bu tanıklığın üzerinden çıkan ve her zayıf ülkede büyük kabul gören "biz en önemliyiz,her şeyi biliriz,her şeyle baş edebiliriz,bizi kimse yenemez,ezemez,sömüremez" söylemlerinin kazandırdıkları.

Bu söylemlerin sonucu ortaya çıkan hallüsülasyonları çölde serap efekti ile anlamak da anlatmak da çok zor oluyor, durum artık toplu tedavilik duruma geldi. Bu halin etki alanı içindeyken bende acaba diyorum acaba, bu da dış güçlerin bir oyunu mu?

Yok biz zannettiğimiz kadar güçlü isek bu abartılı korkular, iddialar, cinayetler neden? Yok güçlü değilsek niye Gaffur''un deyimiyle sık sık "süper oldu kanka" diyoruz.

Katili anlamak zorunda değiliz.

Hırant Dink''in katili Ogün Samastı''yı anlamak zorundayız diyen Ümit Özdağ''ı (Sözün Özü/ Kanal 7) duyunca çok şaşırdım,stüdyoda esen korku havasını hissedince de…

"Söz ola kes savaşı söz ola kestire başı" misali bu açıklama aslında tartışmayı bitiren türden.

Katili anlamayı savunan bir milliyetçi söylem (ne söylem olursa olsun fark etmez) karşısında ister istemez katledilmekten korkanlar susmak zorunda kalıyor.

Taksim''de sokaklarda artan beyaz bereliler, mail ortamında dolaşan gelen "biz Türküz hepinizi vururuz" mesajları karşısında insanlar ister istemez endişeye kapılıyor.

"Aman hedef haline gelme" uyarıları söyleyecek sözü olan herkese yapılıyor artık.

Ne yapacağız, korkup geri adım mı atacağız. Beyaz bereleri ile iç boş kafalarını örtenleri anlayıp onlara hak mı vereceğiz.

Hedef olmaktan korkup sorularımız sormaktan, inandığımız ideallerimizi savunmaktan vaz mı geçeceğiz.

Elbette hayır. Ben çocuklarımı yetiştirirken de modern pedagojinin şu her şeyi anlama yaklaşımını hiç benimsemedim.

Şimdi de şu katili anlayalım/ sebepleri var/işsiz gençler ne yapsın gibi yaklaşımlar karşısında da aynı duyguları hissediyorum. Cinayeti anlamak onaylamak olmasın sakın.

İnsanları katil yapan sadece toplumsal sorunlardır,onları çözersek katil olmalarının önüne geçebiliriz denilebilir mi?

Katili anlamak zorunda değiliz, katille özdeşleşmek isteyenleri de .

Çünkü onlar normal bir ruh hali içinde değiller ki. Normal ruh hali içindeki durumlar için anlama çabası söz konusu olabilir.

Neden katili ve katile özenenleri anlayalım ki? İşsiz olmak,boş kafalı olmak,değersiz olmak,inançsız olmak,acı çekmek,nefret etmek,türk olmak,ermeni olmak hangi gerekçeler cinayeti haklı çıkartabilir. Yani ortada normal bir durum yok ki.

Tanıyı iyi koyalım. Hadi anladık diyelim hak mı vereceğiz?

Ben katili de, katile özenenleri de anlamak istemiyorum, anlamak isteyenleri de…

Bu arada estirilmeye çalışılan korku havası içinde fikirlerini seslendirirken endişe içinde olan bir çok kişiye de seslenmek istiyorum. Korkmayın arkadaşlar,korku toplumunun güçlenmesinde korkutanlar kadar korkanlarda da sebep değil midir?

17 years ago
Katili anlamak zorunda değiliz!
Işık Pervaneleri
Başarı sandıktan ibaret değildir
Hayatın her yeri
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”