|
Psikolojik düğümleri açmak

Dünyadaki çapraz içi içe kurgular, entrikalar, şiddet haberleri, ülkemizin çatışmaları içinde her birimiz kendi küçük hikâyemizi yaşıyoruz. Bin bir ruh hali içinde olan biteni seyrediyoruz. Kimi zaman öfkeli, kimi zaman umursamaz, kimi zaman nefret dolu. Ancak bu atmosferin psikolojimizi, inanç dünyamızı ve en önemlisi ruh iklimimizi olumsuz etkilediği bir gerçek.

Bu ortamda bugünlerde kaybettiğimiz en büyük servet ise "güven" duygusu. Birbirimize, yan masamızda oturan iş arkadaşımıza, komşumuza, akrabamıza güvenimizi kaybettik. Herkesten endişe ediyoruz. Endişe, kaygı, güvensizlik, savunma refleksleri ya da saldırı ile örülü haber dünyası her bünyede farklı sonuçlar ortaya çıkartıyor. Böyle bir ortamı toplum sağlığı ve ülkenin geleceği açısından son derece sıkıntılı buluyorum. Hele de önümüzdeki 18 ayı seçim atmosferinde geçireceğimizi düşünürsek. Sokaklarda, mahallelerde yerel seçimlerin o bildik kendine özgü coşkusunu göremiyoruz. Her şey genel siyasete kilitlenmiş vaziyette. Böyle bir dönemde gerginlik dozajının artırılmasına katkı sağlamanın kimseye ve özellikle de ülkeye faydası yok. Belki de bu duygu hali ile yeni çıkan bir kitabın okuru haline geldim.

Yazarın "Nefret"in Müslüman kimyasındaki etkilerini anlattığı kısım, kitabın sayfaları arasında ilk bakışta dikkatimi çekti.

"Dindarların etkin ve kararlı savunmasında olmaması gereken duygu "nefret"tir. Eğer yapılan haksızlıklar nedeniyle nefret etmeye başlarsak kalp kalemiz şeytan tarafından ele geçirilmiş olur. Çok zor olsa da doğru olan, bize yapılan bu devasa boyuttaki haksızlığı icra edenlerin "Hazreti İnsan" olduklarını unutmamaktır. Bu tutum acz değil, aslında nefretten çok daha tesirli bir ikna ve tebliğ metodudur."

Kitabın adı: Nefs Psikolojisi ve Rüyaların Dili... Kitabın yazarı Mustafa Merter; İstiklal savaşı sırasında büyük yararlılıklar göstermiş bir ailenin, Merter Paşa"nın torunu. İsviçre"de eğitim görmüş bir psikiyatri doktoru. Modern tıp biliminin insana bakışındaki sınırlarını keşfedince arayışlarını manevi olana kaydırmış. Yolu Mevlana ve tasavvuf ile kesişmiş. Kısaca Mevlevi bir psikiyatri doktoru.

Mustafa Merter"in biliminin doğruları ile İslam"ın insana bakışı birlikte ele aldığı yeni kitabı maddi manevi bir psikoloji ansiklopedisi niteliği taşıyor. Bugünlerde sıkça sorduğumuz "Neden bir Müslüman olması gerektiği gibi davranamıyor" sorusuna hem biliminin içinden hem de dini kaynaklardan yola çıkarak cevaplar veriyor. Bir tarafı ile Jung"a diğer tarafı ile ayet-hadislerin yanı sıra Mevlana"ya dayanan bir bilgi evrenine götürüyor okuyucuyu. Yazar batı kaynaklı bütün öğretileri aklıselim ve vicdan filtresinden geçirdikten sonra kullandığının altını özellikle çiziyor. Hem aklı, hem kulluk bilincini geliştirmeye katkı sağlayacağına inandığım bu kitabı herkese tavsiye ediyorum. "Hem psikoterapi hem de manevi eğitim insanın kurtuluşunu amaçlar. Temel insani acı, insan olmanın, kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, niye var olduğunu bilememenin acısıdır. Psikoterapi daha ziyade spesifik acıları aşmaya yönelikken manevi eğitim bu acıları aşma yerine onları kucaklamayı öğretir. Psikoloji düğümleri çözmeye çalışırken manevi eğitim, onları sırtına alarak "Yürü, hiç bir beklentin olmadan sadece yürü" der..."

Galiba bugünlerde böyle kitaplar okumaya ihtiyacımız var. Şefkat Tepelerden, tartışmalardan, entrikalardan, haber kanallarından uzaklaşmaya ihtiyacımız var.

10 yıl önce
Psikolojik düğümleri açmak
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!