|
Türkiye"nin sekülerliği...

Yabancı gazetecilerin sorularından aslında Türkiye''nin ne kadar tanındığını veya tanıtıldığını çok iyi anlıyoruz. Aynı tavır akademisyenlere yansımış durumda. Farklı ülkelerden gazetecilere, akademisyenlere hep aynı soruları sordurtan algının kaynağı ne? Bu koronun arasında ön sırlarda yer alan, ülkelerini yabancı kaynaklı yazılardan yola çıkarak analiz eden bazı Türk akademisyenler, gazeteciler için özellikle.

Son üç ay içinde farklı ülkelerden yirmiye yakın yabancı gazeteci ile görüştüm. Sorular bıkkınlık verecek cinsten sıradan ve aynı. Türkiye bir İslam devleti olur mu?", "Başörtüsü İslam devleti isteyenlerin sembolü mü?", "Ak Parti iktidarı Türkiye''yi daha İslamcı yapacak mı?"

Aynı tanıyamazlık ve yargılı üsluba bir Amerikalı strateji uzmanında da rastlayınca Türkiye''nin seküler bir yönetimle yönetilen ve bu konuda da halkı ve elitleri arasında konsensüs olan bir ülke olduğunun altının içeride ve dışarıda tekrar tekrar çizilmesi gerektiği kanaatine sahip oldum.

Edward Luttwark Yasemin Çongar ile yaptığı söyleşide "Türkiye seküler bir hükümeti olduğunu kanıtlayınca AB''ye girebilecek" diyordu (1.1. 2007, Milliyet). İktisatçı tarihçi, kutunun dışında düşünceleri olan birisi olarak tanımlıyor Luttwark''ı Çongar. Kutunun dışında düşünenleri bile böyle biliyor ve düşünüyorsa…

Hangi verilerle bilgilerle besleniyorlar ki Türkiye''de böyle bir hükümet olmadığından bu kadar emin söz birliği etmişçesine bahsedebiliyorlar. Elbette durduğumuz ve baktığımız yer gördüğümüzü etkiler. Bu bakışa sahip olmak için hep aynı dar sahada taşlaşıp kalmak gerekir. Bu ısrarı anlamakta da zorlanıyorum. "Kedidir kedi" iyi niyeti içinde olsam da…

Bu konunu kamuoyunda tartışılması doğru verilerle yapılmalı. Bu sekülerlik tartışması dindar kimliği zedeler endişesi içinde dindar çevreyi de kızdırıyor, din ile ilgili bilgisizliklerini gelişigüzel ahkâm keserek ört bas etmeye çalışan laik çevreleri de. Yabancılar ise daha beter anlayamama sorunu yaşıyor. Konunun kendi içinde çelişkileri yok mu elbette var. Ama tarihi gerçekler, yaşananlar bugün artık insanların bir devletten beklentilerini taleplerini çok farklılaştırmış. Müslüman halk dünyada da Türkiye''de huzur istiyor, adil ve dürüst bir yönetim istiyor. İyi müslüman olmanın yolu İslam devletinden geçmiyor.

Bu soruları aslında geçmişte hepimiz sorduk. Tarihlerinde milli kimlikleri ile dini kimlikleri bir arada güçlendirilen sömürge devletler tarafından kurdurulan ülkelerdeki alimlerin yorumlarının çoğu zaman sadece kendi ülkelerine özgü olduğunu zaman içinde anladık. Devlet olmadan da pekâlâ müslüman olunabilir ve Müslüman''ca yaşanabilirdi. Bir de işin içine mevcut "İslami" devletlerin aslında kabileciliği ön plana alan adaletsiz yönetimleri, halklarına ibadet özgürlüğü dışında bir şey veremediklerini anlayınca hayal kırıklığımız daha da arttı.

Tüm bunlara bir de "şeriat ister" misiniz sorusuna %1 i geçmeyen evet cevabı veren bir ülke profili eklenince oluşturulan soyut korkuyu mantıklı bir zemine oturtmak mümkün olmuyor. (Binnaz Toprak, Ali Çarkoğlu,1999)

İnsanların dindar olma hakkı var, olmama hakkı olduğu gibi. Burada bence en önemli sorun "Müslümanım" diyenin de, "ben müslüman değilim" diyenin de kendisini net ifade edebilmesi. "Aslında ben de Müslümanım dedem hocaydı" sözlerini sarf edenler ile "Müslümanım ama ben de …" açıklamalarına gerek bırakmayan bir net duruşun sergilenmesi gerekmiyor mu? Ben Müslüman değilim veya Müslüman olarak tanımlanmak istemiyorum da diyebilmeli insanlar açıkça.

Kadrolaşıyorlar, geliyorlar, bizi kapatacaklar, hayat tarzımıza müdahale edecekler, diye bağıranlara deliliniz ne diye sorduğunuzda üçü beşi geçmeyen benzer örnekleri sıralarlar. Etrafıma bakıyorum, ne dini hükümlere göre miras alan,ne de çok eşliliği teşvik eden, el kesilmeli,recm yapalım diyen hiç kimseyi tanımadım. Kendisini İslamcı olarak tanımlayanlar en fazla faiz kullanmazlar-ki buda artık kapitalizmin İslami versiyonu ile kayboldu gitti- ,günahtan kaçınırlar o da ellerinden geldiğince.

O zaman bu farazi korkuların gerçek kaynağı ne?

17 yıl önce
Türkiye"nin sekülerliği...
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle