İsmini hatırlayamıyorum, Twitter'de biri yazmış:
“
Sabah HDP ve Paralel Medya bir şey uyduruyor, akşam bu olay gerçekmiş gibi CNNTürk'te yalan haber masaya yatırılıyor, gündem oluyor.”
diye.
Çok doğru bir tespit, katılmamak mümkün değil.
Aslını isterseniz, birine yahut birilerine yalan konuştuklarını bilsem dahi, “yalancı” demek hâyâ ettiğim bir durum. Emin olun, bu satırları da rahatsızlık içerisinde yazıyorum. Zira, gazetecilik olsun yazarlık olsun belirli bir seviyeyi, kültürel birikimi, zengin anlatımı, yorumlamayı, entelektüel çıtayı yükseltmeyi, nezaketi amaçlayan uğraşlar, en azından amaçlaması gereken uğraşlar. Ancak Türkiye şartlarında bu zor. Muhatabın yalanlarına, terbiyesizliklerine, seviyesizliklerine düşmesek de onlara cevap vermek yahut yalanlarını düzeltmeye çalışmak hem yaptığımız iş adına hem de bu ülke adına ciddi kayıp. Muhataplar ve muhalefet yalnızca ülkeyi meşgul etmiyor aynı zamanda mevcut seviyeyi düşürüyor. Ancak dönem itibariyle maalesef durumumuz bu.
Yazının başına dönecek olursam; su içer gibi yalan konuşan, iftira içerikli haberlere imza atan, bundan rahatsızlık duymayan, algı operasyonu dâhilinde bu işte ustalaşan medya, bazen mevzuyu öyle bir noktaya getiriyor ki, işi gücü bırakıp, sanki hiç işiniz yokmuşçasına kendinizi aklamaya çalışıyorsunuz. Çamur atıyorlar ki izi kalsın. Hatırlarsınız, akıllara zarar bir yorum okumuştuk sırtını teröre dayayan HDP milletvekili Figen Yüksekdağ'dan. Ne diyordu; “IŞİD'in Türkiye'den geçtiğini düşünüyoruz. Aksini ispatlasın Türkiye hükümeti.”
Olayın özeti aslında Yüksekdağ'ın ifadelerinde mevcut, pervasızca size iftira atacaklar ve siz kendinizi aklamak zorunda kalacaksınız. Aklama çabanız sonrasında ise yine uydurduklarını okuyacaklar.
Hani dedik ya, “Sabah HDP ve Paralel Medya bir haber uyduruyor akşam CNNTürk ekranlarında olay gerçekmiş gibi masaya yatırılıyor.” Ancak mevzu bununla da sınırlı değil, bazen de Hürriyet bir yalan haber yapıyor, CHP ve Murat Karayılan'a kadar ne yaptığını şaşırmış bir ekip bunun üzerinden “siyaset”(?) yapıyor. Daha doğrusu manipülasyon yapıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın içerisinde “400 vekil” geçen sözlerini çarpıtarak veren, yalan haber yapan Hürriyet, planlı olarak yaptığı bu manipülasyon amaçlı haberi “hatalıydı” diyerek, kaldırıyor. Hürriyet'in bu manipülatif haberine atlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu isim vermeden Erdoğan'a seslenerek, "Eğer terörü bitireceksen ben sana vereceğim o 400 vekili" ifadesini kullanıyor. Ve bu haber de yine Hürriyet gazetesinde yayımlanıyor.
PKK terör örgütü yöneticilerinden Murat Karayılan, Hürriyet'in malum haberi sonrası “Erdoğan esas olarak 400 milletvekili için bu savaşı yürütüyor. “ nev'inden aslı astarı olmayan bir ifade kullanabiliyor.
21 Eylül Pazar günü, “Türkiye Teröre Karşı Kardeşlik” mitinginde buluşuyor. Kardeşlik mesajı veriliyor. Şehitler anılıyor. Ancak, bu mühim haberi bir Doğan Medya, bir de Paralel Medya görmüyor. Terörmüş, vatan evlatlarına kıyılmış, umurlarında değil. Ancak, devletin gizli belgelerini sızdırma, görevi kötüye kullanma iddiasıyla gözaltına alınan üyeleri için toplanıp “cevşen şov” yapıyorlar.
“Teröre Karşı Tek Ses” mitinginde bulunması gerekenler, bulunmamaları şöyle dursun, mitinge eleştiri yöneltiyorlar. Kılıçdaroğlu mitingde türkü söylenmesine; Bülent Keneş ise şehitler için Kur'ân-ı Kerim okunmasına karşı çıkıyor, eleştiri getiriyor. Ve elbette mitingi pas geçen Hürriyet, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ifadelerini haber yapıyor.
Ak Parti'ye karşı PKK'dan medet umarak, teröre tepki vermekten bile aciz kalmış CHP, Paralel Medya ve Doğan Medya ittifakı bir noktada çatırdıyor. Şöyle ki, “Paralel Örgüt”e yine Ak Parti karşıtlığı nedeniyle pek değinmeyen Hürriyet, Gültekin Avcı'nın gözaltına alındığı operasyonla ilgili "Paralel operasyonu" başlığı atıyor. Elbette Paralel Yapı, buna çok bozuluyor.
Hiçbir ortak noktası olmayan, yalan, iftira, nefret ve düşmanlık itici gücüyle bir araya gelmiş olan yapılar, kirli birlikteliğin gereği olarak çok kısa bir süre içerisinde çatırdamaya, bölünmeye başlarlar. Akl-ı selimin olmadığı her ittifak çürümeye mahkûmdur.
Dün Ahmet Kaya'yı linç ettiren Hürriyet, bugün Demirtaş'ı parlatabilir. (Çünkü Ahmet Kaya imar eder, Demirtaş işgal eder.) Paralel Medya, Hürriyet'in yalan haberlerinden medet umabilir. Erdoğan'a karşı, Türkiye'ye karşı birleşilebilir… Ama nihayetinde Doğan Medya'dır bu, kirli ittifaklarına rağmen Paralel'e, Paralel bile diyebilir. Yeterince tepki verirseniz, belki o başlığı silebilir. Ama unutmamalı şer amaçlı birleşen yapılar ilk çatlakta silinip süpürülebilir.
#hürriyet
#paralel yapı
#doğan medya
9 yıl önce
Hürriyet, Paralel'e Paralel demiş…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi
