|
Kürtlerin en büyük talihsizliği Demirtaş
Çözüm Süreci'ne dair adımlar atılmaya başlandığında, bu ülkede hak ihlâlleri ve terörden en çok canı yanan kesimler başta olmak üzere tüm vicdan sahipleri olarak oldukça umutlandık. Türklerin ve Kürtlerin ortak çatısı olabilecek “barış” süreci, sağduyu sahibi tüm Türkiyelilerin umudu oldu.

Çözüm'ün tarafı olmakla birlikte, Çözüm Süreci'ni yönetebilecek bir erdem ve ferasetten yoksun olan Selahattin Demirtaş önderliğindeki HDP, Çözüm Süreci'ne karşı olan ancak yaptığı yayınlarla HDP'yi parlatmaya kalkan holding medyanın da yanlış yönlendirmesiyle, Çözüm'ün muhatabı olmak yerine, Çözüm'ün umudu olmak yerine, Çözüm'ün riski, Çözüm'ün düşmanı oldu.

Aynı Selahattin Demirtaş ve aynı HDP, insani, akılcı, makul bir siyaset izlemek yerine, bu ülkenin içinde ve dışında bulunan bu ülkeye düşman kesimlerin aklına uydu, onların çıkarları uğuruna çalıştı, dolayısı ile Çözüm'e cephe aldı.

Suriye'de kanlı Esed rejimi saflarına ve ona destek olmak amaçlı yol alan PYD/YPG'nin bölgedeki ilkesiz ve pragmatist siyasetinde öykünen HDP, DAEŞ terör örgütünün kendisine fayda sağladığı PYD'nin Kobane tuzağından, DAEŞ teröründen beslenerek kendi terörüne “meşru” bir zemin hazırlamak istedi. PKK terörünü, PKK gibi bir terör örgütü olan DAEŞ ile gölgeleme siyasetine, Çözüm Süreci'ni kurban veren Selahattin Demirtaş'lı HDP, maalesef Kürtlerin Çözüm Süreci'ndeki en büyük talihsizliği oldu.

Sokak çağrısı yapan, bölgedeki bir diğer mağdur Hüda-Par'a sık sık suikast düzenleyerek, Hüda-Par silahlansın diye uğraşan, Hüda-Par'ı bahane edip bölgede PKK terörüne aynı şekilde “meşruluk” kazandırmak isteyen HDP'nin bu oyunu, Hüda-Par'ın feraseti sayesinde önlendi.

Kobane trajedisi ve DAEŞ bahanesiyle bölgede aktör olmuş, silah elde etmiş PYD/YPG, terörden medet umup bundan kısa vadeli kâr elde edince, kendilerinin uzantısı olan PKK/HDP hareketi Çözüm'ü kenara bırakıp, terörden medet umarak, terör vasıtasıyla güç elde etmek istedi. Nitekim, bu siyasetten kısa süreli bir kazanç da elde ettiler. Ancak bununla birlikte uzun süreli barış, istikrar, huzur ve refah vaad eden Çözüm Süreci'ni de fedâ ettiler. Bu anlamda, Kürtlerin Çözüm Süreci boyunca en büyük talihsizliği, Çözüm'ü yönetmekten aciz ve kabiliyetten mahrum Selahattin Demirtaş oldu. Aslını isterseniz bu hemen hemen hepimizin ortak talihsizliği oldu.

Uzantısı terör örgütü PKK ülkede terör eylemleri düzenlerken, ülkedeki köklü kutuplaşmanın faili olan medya organları kendisine destek verirken, “barış” deyip “savaş” çıkartan, kandan beslenen HDP, bu ülkede Çözüm'ü yürütebileceği tek muhatap Ak Parti ile düşmanlığı seçti. Kürtlerin ve HDP'nin çok iyi bildiği ancak bugünler de işlerine gelmediğinden görmek istemedikleri şey, bu ülkeyi hedef almış, bu nedenle HDP'yi desteklemek yoluna gitmiş kesimler, ilk fırsatta HDP'ye düşman olacak, Kürtlerin hakkını gasp etmek için uğraşacak kesimlerdir. Kürtleri, Çözüm'ü bu kesimlerin eline kurban veren ise Selahattin Demirtaş'lı HDP'dir.

Ülkedeki kaoslardan beslenen, ülkeyi hedef alanların dün öldürerek kullandıkları Kürtler, bugün Demirtaş gibi provokatif bir isim sayesinde kaostan beslenip, Türkiye'yi hedef alanlarca güya destekleniyormuş gibi yapılarak kullanılıyor. Vaktiyle kutuplaşmayı sağlayıp, Kürt haklarının ihlâlini savunanlar bugün Kürtleri destekliyormuş gibi görünüyor ama onlar sadece Çözüm Süreci'ni hedef alan HDP'yi destekliyor, Kürtleri desteklemiyor, HDP de buna mahâl veriyor.

Edep ve terbiye noktasında ciddi kayıp yaşayan Demirtaş, sınır ihlâli yaptığı, bu ülkeye yönelik ihlâl gerçekleştirdiği için Türkiye tarafından vurulan PYD üzerinden, bu ülkenin Başbakan'ı Ahmet Davutoğlu'na şu ifadeler ile seslenebiliyor:

"Ey yeni yetme Başbakan… Bak YPG Fırat'ın ötesine geçecek ve sen de suyun bu tarafından mal mal bakacaksın'

Elbet Demirtaş'a aynı üslup ile cevap verilebilir ancak bu, bu köşenin üslubu olamaz dolayısı ile bu terbiyesizliği kınıyor ve Demirtaş'a sesleniyorum:

Bak ey Çözüm'ü yönetmekten aciz Demirtaş, kutuplaşmanın müsebbibi, ırkçılığın garantörü kesimlerin parmağında oynattığı Eş Başkan… Sen Kürtleri fedâ etmeye kalksan da, barış deyip savaş için uğraşsan da, bu ülkede kaos oluşsun ülke geri gitsin diye seni destekliyor gibi görünüp kullananların gemisine binsen de bil ki, sana ve seni kandıranlara inat bu ülkeye barış gelecek. Bu ülkede Çözüm Süreci öyle ya da böyle yürüyecek. Sen, 1980'ler ve 1990'larda Kürtleri kırıp geçirenlerin kandırmış olduğu, kullanılmış olan, Kürtleri Kürtlere rağmen fedâ etmeye kalkan bir eski eş başkan olarak bu ülkeye melül melül bakacaksın. Allah'ın izniyle.
#cemile bayraktar
#cemile bayraktar yazı
#yeni şafak yazar
8 yıl önce
Kürtlerin en büyük talihsizliği Demirtaş
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle