|
Rivayetlerin tefsire etkisi ve Tefsir ilmi
Tefsir, Kur'ân-ı Kerim'in âyetlerini açıklamayı ve yorumlamayı ifade eden terimdir ayrıca Kur'an Kerîm'in âyetlerini yorumlama ilmine ve bu alanda telif edilen eserlere de tefsir denir.

Genel görüş, Kur'ân-ı Kerîm'i ilk defa açıklayanın Hz. Peygamber olduğu şeklindedir. Konuyla ilgili bir tartışma da mevcuttur: Rasulullah, Kur'ân'ın tümünü tefsir etti mi? Bir kısım sahabî, Hz. Muhammed (SAV)'in, Kur'ân'ın tümünü tefsir ettiğini söylerken, Hz. Âişe ise yalnızca 8-10 âyeti tefsir ettiğini söyler.

Bu tartışmaya verilecek cevap ise rivayetlerden elde edilir. Şöyle ki; sahâbe sormaktan çekinmezdi, anlamadıklarını sorarlardı, eğer âyetlerle ilgili anlamadıkları bir yer olursa bunu Allah'ın Rasulüne soruyorlardı, bu sorulara verilen cevaplar ise tefsirin temelini oluşturuyordu. Ve her zaman olmasa da rivayetler yoluyla bize kadar ulaşıyordu.

Burada bir başka soru/tartışma daha devreye giriyor: Kur'ân-ı Kerîm'de,

-
Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık. (Zuhruf Suresi, 2,3. ayetler)

– Ey insanlar! Size Rabbinizden kesin bir delil (Hz. Muhammed) geldi ve size apaçık bir nur(Kur'an) indirdik. (Nisa suresi, 174. ayet)

– Böylece biz Kur'an'ı apaçık âyetler halinde indirdik. (Hac suresi, 16. ayet)”

âyetleri geçmektedir, madem bu kitap açıktır öyle ise tefsire ne lüzum vardır?

Öncelikle, Fıkıh ilminin aslî delillerinden olan Kur'ân-ı Kerim'in terim manası ile başlayalım. “Kur'ân, Hz. Peygamber (SAV)'e vahiy yoluyla indirilen, mushaflarda yazılan, tevatürle nakledilen, okunmasıyla ibadet edilen ve Fatiha ile başlayıp Nas suresiyle son bulan mu'ciz Allah kelâmıdır.”

Bu tanımdan hareketle, meallerin ve tefsirlerin Kur'ân olmadığını en başta belirtelim.

Şimdi, eğer bir önceki soruya dönecek olursak, yani âyetler “apaçık” bir kitap nâzil olduğunu söylerken, tefsire neden gerek duyulsun?

Açıklamaya çalışayım: Kur'ân-ı Kerim, bir kitap halinde bütün olarak indirilebilirdi ancak öyle olmadı zira o kitap bir teori kitabı değil, bilakis bir pratik kitabıdır bu nedenle Peygamber (SAV)'e parça parça, yaşanarak, uygulanarak indirildi. Rasulullah ile birlikte ona tâbî olan sahabe ve nihâyetinde ümmetin uygulaması ile varlığını ortaya koydu. Bugün, dün Rasulullah'ın öğrettiği biçimde iman ediyor ve ibâdet ediyoruz, içeriği/mânevi yönü Allah-u Âlem olmakla birlikte, namaz, hac, zekât, abdest, haramdan sakınma, sadaka vs. gibi tüm ilâhî emirler, Allah'ın emrettiği gibi bize kadar uygulamalı olarak ulaşmış durumda, biiznillah, kıyamete kadar da böyle devam edecek. Bu uygulamaları ve ilmi aktarımı sağlayan şey ise kısmen rivayetlerdir.

Kur'ân-ı Kerim'in ayetleri, muhkem (açık) ve müteşâbih (birçok anlama gelebilen) şeklinde ayrılmaktadır. Tefsirler genellikle müteşâbih âyetlerin tefsiri üzerinden farklılık gösterir. Ancak bununla birlikte bir ayrım daha mevcut: Tefsir ve te'vil farkı… Zira Allah, Âl-i İmran 7. Âyette “Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.” buyurmaktadır.

Tevil ve tefsir farkını ilk ortaya koyan ise İmam Matürîdî'dir. Kur'ân'ı anlama çabasını te'vîl olarak isimlendirir.

Genel itibariyle, tefsir, Kur'ân'ın açıklanması, te'vil ise yorumlanması olarak kabul edilmiştir. Yukarıda örneklediğim âyette Allah-u Teâlâ “yorum” manasında te'vili kullanmıştır. Naçizane görüşüm; te'vil yani yorumlama mevzusu ve tefsir yani açıklama mevzusu farkı, âyette geçen “kalplerinde hastalık olup, müteşabih âyetlerin peşine düşüp, hevâsınca yorumlayanlar” ile kutsal kitaptan, hak üzere olarak, Allah'ın aslî muradını yakalamaya çalışan, ilim ve sahih bilgi dahilinde tefsir çabasına giren, müteşabih ayetleri kutsal kitabın bütüncül haliyle açıklamaya çalışanları ayırmak için de ortaya konmuş olabilir şeklindedir.

Kur'ân-ı Kerim, bir hidâyet kitabı olduğu gibi bir imtihan kitabıdır. Dileyen ondan hidâyet dileyen ise –Allah muhafaza- sapkınlık alabilir, dolayısı ile âyette buyurulduğu üzere kitabın anası muhkem ayetler açıktır, hidayet talep edenler muhkem âyetlerin; delâlet ve sapkınlık talep edenler ise müteşabih ayetler peşine düşerler, müfessirler ve âlimler yoğunlukla müteşabih âyetleri açıklama gayreti içine girerler, yanlış anlaşılmaların yahut kapalı anlamların önüne geçmek isterler.

Bununla birlikte, rivayet tefsirleri dediğimiz, rivayetlerle açıklanan tefsirler olduğu gibi, dirayet tefsirleri dediğimiz, müfessirin kendi yorumunu kattığı tefsirler bulunmaktadır. Ancak doğrusunu isterseniz, hem rivayet hem de rivayet tefsirleri bir çeşit iç içe giriş yaşamıştır, zira dirayet derken müfessir kendi hevâsı yahut salt aklıyla değil, mevcut birikimden, dilden, bilgiden faydalanarak tefsir yapar, aynı şekilde rivayetlerin de birinin diğerine tercih edilmesinde dirayî nüveler bulunmaktadır. Ve hatta birbirine tearuz eden rivayetler de bulunmaktadır.

Fıkıh ilminin iki aslî delilini oluşturan Kur'ân ve sünnet, Allah'ın buyruğu, Rasulullah'ın bu buyruğu tebliği ve yaşadığı şekliyle oluşmuş, tefsir ilmi, hadis ilmi ile paralel olarak kulların anlaması sağlanmış, aynı zamanda özü ile açık ve anlaşılır bir şekilde indirilmiş, rivayetlerin ışığında açıklanmış, bizlere kadar ulaşmıştır. Bundan sonrası rehber edinmekten ibarettir, Allah nasip etsin.

Son olarak, Kur'ân-ı Kerim'i, parçacı ve modernist bir üslup ile parça parça,yahut meal ile, yahut tek bir âyeti baz alarak anlamaya çalışmak ciddi hatalı bir yöntemdir, rivayetlerin tearuzu, kitabın açık olmadığı, yahut kitapta çelişki olduğu iddiaları, bu parçacı, bütünsel incelemeden uzak cehaletin ürünüdür, şiddetle uzak durulması tavsiye edilir.





#Tefsir
#sünnet
#kuran
9 yıl önce
Rivayetlerin tefsire etkisi ve Tefsir ilmi
Torba kadro atamalarında yaşanan mağduriyete son verilmelidir
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü