|
Küreselleşen sorunlara küresel çözümler gerekiyor...

20. YÜZYILIN son çeyreğine damgasını vuran küreselleşme eğiliminin, yaşadığımız zamanın temel değişim aktörü olduğunu farketmek zor değil. Kısaca sosyal, siyasal ve kültürel yapıların ve buna ilişkin süreçlerin küresel düzeyde yaygınlık kazanması, ulusal sınırları aşarak dünyayı bir ortak platforma dönüştürmesi küreselliğin temel özellikleri arasında görülmüştür. Bu yeni durum bir yandan teknolojik gelişmelerden beslenip güç kazanırken diğer yandan mevcut yapıların ve kurumların radikal denecek biçimde değişime uğramasıyla bizi karşı karşıya getiriyor.

Sanıyorum küreselliğin en somut şekilde ortaya çıktığı alan medya ve yeni iletişim hizmetleri alanı olmalıdır. Zira küreselleşmenin üzerinde yükseldiği yeni teknolojilerin hayata geçtiği, etkinlik kazandığı ve değişim yönünde sonuçlar doğurduğu alan iletişim hizmetleri olmaktadır. Bu yeni teknolojilerin yolaçtığı değişimci ve devrimci etkilerin izlenmesi açısından en verimli alanların medya ve yeni iletişim sektörleri alanları olduğu söylenebilir.

Küreselleşmenin ekonomik, siyasal ve kültürel boyutları toplumların güncel hayatında daha derinden etkiler meydana getirmektedir. Ses, görüntü ve mesajların herhangi bir engelle karşılaşmaksızın çok hızlı bir şekilde dünyanın herhangi bir yerinden başka yerlere rahatlıkla nakledilebilmesi tam bir kültürel kaos, dinamizm ve yarışa dönüşmüştür. Elbette bu yarışta teknolojileri üreten ülkeler ve kültürel ortamlar diğerlerine göre daha etkin konuma geçmişlerdir. Yazılımı ve donanımı gerçekleştirenler sistemlerin dillerini de belirlemekte ve kendi kültürel değerlerini bunlara yansıtmaktadırlar.

Diğer yandan küresellik mevcut sorunların çözümünde ulusal politikaların ve iradelerin etkisini sınırlandırmakta ve kaçınılmaz şekilde çözümü de uluslar arasılaştırmaktadır. Bir bakıma küresel ortamda sorunlar da çözümler de ulusallık vasfını kaybedip küresel nitelik kazanmaktadır. Mesela bugünün dünyasının en önemli iletişim aracı olan internet konusunda artık ulusal çözümlerin anlamının kalmadığını görmek zor değil. Bu konuda bütün ülkelerin sorunları üç aşağı beş yukarı birbirinin aynı olup çözümler de ortak olmak zorundadır. Yine bu çerçevede teröre karşı mücadelede yapılacak yasal düzenlemeler ve tedbirler konusunda da ulusal çalışmalar yeterli olmayıp uluslar arası ortak çalışmaların yapılması zorunlu hale gelmiştir. Zira anti-terör yasalarının ulusal nitelikte olması sorunun çözümü için yeterli değildir. Yeni iletişim sistemleriyle rahatlıkla ulusal sınırlar dışından terörü körükleyen yayınlar ve saldırılar yapılabilmektedir.

Geçen hatfa İzlanda''nın başkenti Reykjavik''te toplanan Avrupa Konseyi Medya ve Yeni İletişim Hizmetlerinden Sorumlu Bakanlar Birinci Konferansı''nın gündeminde bulunan konular küresellikle birlikte iletişim ve medya ortamında ortaya çıkan temel sorunlardı. İnternet, anti-terör yasaları, medyanın yeni anlamı ve ortaya çıkan problerin aşılmasında yeni işbirliği imkanları gibi konular giderek toplumların gündemini işgal edecektir.

Kısaca küresel çağda bilinen medya anlayışı kökünden değişim geçirmekte ve yeni teknolojilerin verdiği imkanlarla yeni bir medya anlayışı ortaya çıkmaktadır. Yeni medyanın hem düzenlenmesi, hem denetlenmesi, hem de yönetişimi yeni bir sistemi, zihniyeti ve bakışı gerektirmektedir. Bir ulusal otoritenin yapacağı düzenleme ve denetleme hiçbir biçimde başarılı olamamaktadır. Zira ulusal düzeydeki süreçler yerlerini uluslararası süreçlere ve sistemlere bırakmış bulunmaktadır. Yeni medya sistemlerinde seyirci ve dinleyici giderek aktif rol oynamakta ve seçim imkanlarının artmasıyla birlikte yayınların belirleyicisi olmaktadır. Geleneksel evrensel yapıların ve değerlerin yeni yapılarla ve değerlerle uzlaştırılması, çağdaş değerlerin korunması ve sürdürülebilir kılınması ihtiyacı daha da artmış gözükmektedir. İletişim hizmetlerinin temelini oluşturan ifade özgürlüğünün en geniş anlamda kullanılması yeni medya ortamında nasıl mümkün olacaktır sorusu toplumların önünde durmaktadır.

Bakanlar Konferansı''ndaki tartışmalara ve alınan kararlara bakılırsa toplumların önünde ciddi belirsizlikler, sorunlar ve çözüm için ortak çalışma alanları bulunmaktadır. Diğer ülkeler gibi Türkiye''nin de sorunları uluslararası ortamda çözme becerisini geliştirmesi ve katkı sağlaması gerekiyor.

15 yıl önce
Küreselleşen sorunlara küresel çözümler gerekiyor...
Çocukları ‘yollamadan’ önce...
Biz kendimize yenildik…
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı