|
Madam Fouché

Cemil Meriç''in Paris günleri hiç bilinmez. Ne garip, merak da edilmez. Bu yüzden hakkında tek satır bile yazılmamıştır.

21 Ocak-17 Temmuz 1955 arasında geçen yaklaşık 6 aylık bir süre.

Paris günleri ne yazık ki karanlıktır, karanlıktadır. Onun için de, bizim için de.

Bu yokluk içindeyken bile size Paris''ten bir hediye getirmeyi başardım. Cemil Meriç''le ilgili... Cemil Meriç''in Paris günleriyle... Paris''teki aşkıyla...

Hediyemin değerini değilse bile ehemmiyetini vurgulayacak kadar olsun aydınlığa ihtiyacımız var.

Biraz olsun masanın üzerini aydınlatmayı deneyeceğim; hediyenin üzerinde durmakta olduğu masanın...

Umarım bergüzâr olur.

* * *

Önce eldeki kayıtları gözden geçirelim:

Meriç, Jurnal''inde söz arasında çok ilginç bir ayrıntıya değinir:

— "Kırmızı ve Siyah''ı Paris''in en lüks sinemalarından birinde seyrettim. Yanımda Madam Fouché vardı. Madam Fouché hoşlandı Julien''den. Tokatlamamak için kendimi güç tuttum." (14 Ekim 1966)

Kimdir bu Madam Fouché?

Bu sorunun cevabını şimdiye değin merak eden oldu mu, bilemiyorum. Eğer olduysa bile, elindeki tasvirin sınırları, aşağı-yukarı Jurnal''deki şu satırlarla belirlenecektir:

— "Yalnızlık ve Madam Fouché. Saint-Michel Bulvarı''ndaki apartman, şüphenin zehri, hastane, Luxembourg Bahçesi.

Madam Fouché bir ablaydı sadece. Derinliği yoktu. Deliliği yoktu. Kadından çok melekti. Belki de beni üzmemek için birçok şeyler yaptı. Seviyor muydu? Sanmıyorum. Belki bir tecessüstüm onun için. Belki sadece gençliktim. Belki Hıristiyan olduğu için ilgilendi acılarımla. Kahkahası bir cıvıltıydı. Ve parmakları yanan alnımda dolaştıkça zindanımda güneş doğardı. Ama bu kadardı Madam Fouché." (1 Mayıs 1964)

Bu satırlarda küskün bir aşığın inkisarı saklıymış gibi değil mi?

Dikkatli bakılırsa anlaşılır, öyle.

Madam Fouché, Cemil Meriç''in Paris''te kendine aşık olduğu kadınlardan biri. Hem de en önemlisi.

Farkındaysanız, hikâyesi olan bir aşk bu.

Yasak aşk.

* * *

Bir ilke daha imza atalım; gazete sayfalarında nisyana terkedilmiş meçhul bir hatırattan, en az kendisi kadar meçhul bazı ayrıntılar aktaralım.

Hatıraların sahibi: Yahya Kanbolat.

Cemil Meriç''in Paris''teki genç mihmandarı. Tâ Reyhanlı''dan hayranı olan 29 yaşındaki genç bir sosyalist.

Lâkin çok yaşlıyken yazmış. Yaklaşık kırk yıl sonra. 1993''te. Ne yazık ki az yazmış.

Aktarımlarım tadımlık olacak mecburen. İdare edin.

— "Yanıbaşında yaşlı bir hasta vardı. Hastahaneye her gittiğimde, o Fransız hastayı ziyarete gelmiş karısıyla karşılaşırdım. Kadın kır saçlı ve altmış yaşlarındaydı. İnce yapılıydı ve Fransızca''yı Paris şivesiyle konuşurdu. Kibar bir kadındı. Cemil Meriç o Fransız hastayla ahbaptı ve karısına âşık olmuştu. Bir güzel olarak düşlüyordu. Cemil Meriç''in bu düşünü bozmamaya özen göstermiştim."

Kanbolat''ın adını vermeden kendisinden söz ettiği yaşlı hasta Frederique Fouché''dir. Altmış yaşlarındaki kır saçlı eşi de Madam Fouché.

Kanbolat''ın anılarından ilk kez yararlanıldığına göre, değininin hakkını vermek gerek.

— "Cemil Meriç bir hafta kadar konuk olarak bu evde kaldı. İkinci kez ziyaretine gittim. Kadına ilân-ı aşk etmişti. Kadın çok kibar şekilde, kendisine, düşlerini yıkmak istemediğini ama sandığı gibi genç olmadığını, yaşlı olduğunu söyler. Cemil Meriç bu aşk ilânına pişmandır. Ben de kadının dediklerini doğruladım ve "60 yaşında olabilir" dedim." (Ekim-Kasım 1993)

Cemil Meriç, Fouché''lerin evinde uzunca bir süre misafir edilmiştir, hem de Kanbolat''ın verdiği süreden daha da uzun. Üstelik zannedildiği gibi aşkı da karşılıksız kalmamıştır.

Meriç, Madam Fouché''nin oğluna kelimelerin Türkçe telâffuzunu öğretmiş, hatta mektuplarını bile o Fransız gencine okutmuştur.

Zamanla sınırları genişleyecek ilginç bir hikâye.

* * *

Peki bu arada hediye nerede?

Hediye işte bu masanın üstünde. Tam ortasında.

Madam Fouché''nin 1968''de eşiyle çekilmiş bir fotoğrafı. Gayet net. Renkli.

Heyecan verici.

Bir düş gerçekleşti. En nihayet.

* * *

Cemil Meriç''in ömrünün en acılı iki yılı da Elazığ''a gömülmüştür. Ve en az Paris''teki kadar karanlıktır, karanlıktadır Elazığ günleri.

Gariptir ama bir tek Lamia Hanım İstanbul''a geldi. İskenderun''dan.

Linda Şam''a geri döndü. Rebia Hanım Elazığ''da kaldı, Madam Fouché Paris''te. Bütünüyle Cemil Meriç''in Kadınları ise masamın üstünde.

* * *

Ey talib, tüm şehirler susar; ve hakikat saklanır nâdanın nazarından.

Tüm şehirler. Elazığ da. Paris de. Frankfurt da.

Hakikat saklanır. Nâdandan. Nâdana.

Kadınlardan. Kadınlara.

16 yıl önce
Madam Fouché
Çözülen dünyâda irâdenin hâl-i pürmelâli
Ruzi Nazar, CIA ve Türkistan
ABD’nin “S-400” ikilemi!
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!