|
Büyük camialar sorunlarıyla yüzleşir

Süper Lig"de 2. haftayı geride bıraktık. İlk haftaya göre maçların genel olarak daha keyifli geçtiğini söylemek ve gelecek haftalar adına da umutlanmak yanlış olmaz herhalde... Mesela geçen haftaki "Galatasaray 15 puan farkla şampiyon olur" hükmü en azından bu hafta kolay dillendirilmez.

Şampiyonlar dışında şimdilik sonuçlarla değilse de oynadıkları oyunla öne çıkan iki takım var; Sivasspor ve Eskişehirspor. Yeni transferleri ve yeni hocalarıyla Yiğidolar, geçen hafta iyi futbolla kaybetmişlerdi. Bu hafta siftahı da yaptılar. Bilhassa İstanbul"daki "potansiyel taraftarı" ile (ki birçoğu henüz tam anlamıyla Sivassporlu değil) Sivasspor, doğru işler yaptıkça büyüme imkânına sahip...

Eskişehirspor ise yakın geçmişin kötü imajını yeni başkan ve Ertuğrul Sağlam ile yıkıp "Anadolu ateşini ilk yakan takım" olma özelliğini hatırlayacak ve hatırlatacaktır diye umuyoruz. Fenerbahçe karşısında oynadıkları oyunun karşılığını biraz kısmet biraz beceriksizlik yüzünden alamadılar.

Ben Din Kültürü öğretmeni olsam çocuklara "Kaza ve Kader" konusunu anlatmak için bazı maçları seyrettirirdim. F.Bahçe-Eskişehir maçı tam da

böyle bir maçtı. Penaltı kaçar mı kurtarılır mı tartışması bir yana o kötü oyuna rağmen gelen 3 puan kim bilir belki Ersun Yanal"ın Fenerbahçe kariyerinde önemli bir dönüm noktası olarak kalacak hafızalarda. Ya da unutulacak...

İki haftadır "haklı galibiyet" alarak haklı liderlik elde eden Beşiktaş için feda değil, sefa vakti... Kara kartal iki kez mağlup duruma düşmesine rağmen ayaklanarak "ben varım" mesajını verdi cümle aleme... Fuat Çapa"nın talebeleri ise ilk haftalarda herkesin isteğini dillendirdiler lisan-ı hal ile; "zamana ihtiyacımız var"...

Sezona sıkıntılı başlayan Trabzonspor"da Volkan Şen meselesi Malouda"nın muhteşem golünü gölgeledi. Kitabın ortasından konuşmak gerekirse (ki evet bu her zaman mümkün değildir) Trabzonspor tribün ve küfür sorunu ile yüzleşmek zorunda. Kabul edelim ki "her şehirde oluyor" mazereti "herkes şike yapıyor" la aynı anlama gelir. Bu bir fırsat; Trabzonspor taraftarı, camiası, yazarı çizeri "küfür sorunu" ile samimi mücadele başlatmalı lafı eğip bükmeden. İlk tepkiler, ilk refleksler klasik camiayı savunma cümleleri oldu ve buna bu satırların yazarı da kısmen iştirak etti. Ama gerçek şu; mazeret yok; çare bulunmalı. Evet, Türk futbol uleması tribün olaylarında İstanbul"a karşı gösterdiği empatiyi diğer şehirlere göstermiyor ama buna sığınıp yanlışı üstü örtülü savunmak da yanlış.

Malouda"nın golüne gelince, gole değil gol sevincine sevinmeli Trabzonsporlular; "Ben futbol oynamaya geldim" diyor o sahnede Malouda...

Haftanın en keyifli maçı Bursa"da oynandı şüphesiz. İçimizden "bitmesin" dediğimiz maçlardan biri oldu ve çok zamandır bu hissi unutmuştuk Türk futbolunda. Geçen haftadan bu yana Bursaspor"da ne değişti? Daum mu Belluschi mi? Belki ikisi de... Şamil ve Pinto" nun mevkilerine yapılacak takviye Bursaspor"u daha da etkili kılacak desek yanlış olmaz galiba.

Galatasaray son yarım saat sorununu kaç hafta daha yaşayacak bilmiyoruz ama bu sorun Cimbom"un rakiplerini iştahlandıracak. Fatih Terim"in milli takım macerası ne derece etkili olur bunu kestirmek zor. Diğer yandan Selçuk İnan"ın sezona iyi başlamamış olması bence kenara not edilmeli.

Haftanın özeti sahada iyi futbol oldukça biz "gevezelerin" konuşacağı konular azalır aslında. Önümüzdeki hafta "bitmesin" diyeceğimiz maçların artması temennisi ile efendim...

٪d سنوات قبل
Büyük camialar sorunlarıyla yüzleşir
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle