|
Camiadan düşmek

İstanbul’a dayalı kurulu futbol düzenine gerçek anlamda ilk kafa tutan şehirdi Eskişehir… Sadece sahada oynadığı futbol ile değil meşhur amigosu Orhan önderliğindeki tribünleri ile de Anadolu’da bir “futbol hareketi” başlatmıştı adeta. Sahada takımlarını tribünde taraftarlarını seyretmek için hususi misafirleri olduğu söylenir o yıllarda… Gerçek anlamda bir şehir takımı olabilecekken, camia olamamanın bedelini ödüyor Eskişehirspor… Çünkü gerçekten elitleri, eşrafı, zor zamanda ona sahip çıkacak hatta öncesinde yanlış yola girildiğinde öne atılıp “bir dakika” diyecek “merkez” inşa edemedi. İyi ve eğitimli futbolculardan kurulu bir kadro ve harika bir taraftar topluluğunun başlattığı bir hikaye ne yazık ki geçmişin birikimini suiistimal eden kötü adamların eline düştü son yıllarda. Ve o kötü adamlara meydan okuyacak bir irade olmadığı için Eskişehirspor bugünlere geldi. O iradeyi “kitle” göstermez, gösteremez. Kitle edilgendir… En çok yapabileceği varsa bir seçkinler kadrosunu harekete geçirmek olur. Yoktu Eskişehirspor’da. Olmadığı için de kulübü hoyratça kirli ilişkilerin içine sokup hem ekonomik hem moral değerler anlamında çökertenlerin eline düştü. Şimdi can çekişiyor ve bir umut arıyor. Daha önceki örneklerde olduğu gibi Eskişehirspor aslında bir camia olamamanın bedelini ödüyor…Lig’den düşmek değil camiadan düşmek asıl bitirir kulüpleri. Bir başka “camiadan düşmüş”, vaktiyle camia olup sonra tek adama kalan örnek ise Gençlerbirliği… Başkent’in “mektepli takımının” yaşadığı süreç Eskişehirspor’dan farklı ama korkarım gidişatı aynı… Camia olmak, suistimale, olumsuz gidişata reaksiyon gösterecek ve elini taşın altına koyabilecek bir seçkinler zümresine sahip olmak kulüpler için önemlidir vesselam. Olmayan arasın olan kıymet bilsin…

#İstanbul
#Camia
#Eskişehirspor
6 yıl önce
Camiadan düşmek
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık