1970''li yıllar... Ankara''nın ''mektepli'' takımı Gençlerbirliği zor zamanlar geçirmektedir. Puan sıralamasında her hafta daha da gerileyen Gençlerbirliği yöneticileri küme düşme tehlikesine kaşı çare aramaktadırlar. Dönemin futbol federasyon başkanı Hasan Polat''ı ziyaret ederler. Hasan Polat, Trabzon''da doğup futbola orada başlamış ancak daha sonra hukuk okumak için geldiği Ankara''da Gençlerbirliği''nin önce futbolcusu daha sonra ''ağabeyi'' olmuş bir isimdir. Şimdilerde ''camianın ileri gelenleri'' ifadesinden kimleri anlıyorsak, Hasan Polat Gençlerbirliği camiası için tam da bu anlama gelmektedir yani...
Ziyarette başkent ekibi yöneticileri açıkça bir talepte bulunamazlar ancak Hasan Polat anlar meseleyi ve şöyle der gelenlere: ''Benim iki çocuğum var; Gençlerbirliği de 3. Çocuğumdur; Gençlerbirliği küme düşerse eve kapanır günlerce ağlarım ama buna mani olmak için bu makamı kullanamam.''
Türk futbolunun nerden nereye geldiğini anlamak için güzel bir örnektir rahmetli Hasan Polat başkanın bu hikâyesi. Hayatı ile ilgili TRT yapımı belgesele denk gelenlerin mutlaka izlemesini tavsiye eder ve sorarım: Bugün Türk futbolunda kaç Hasan Polat var? Federasyondan, kulüplere, teknik direktörlerden futbolculara, yazar-çizer takımından, güya hiçbir angajmanları olmayan tribüncülere... Hepsinin, hepimizin yaptıklarını, söylediklerini toplayalım çarpalım bir Hasan Polat ediyor mu? ''Üste çıktın diye övünme alta düştün diye yerinme''den geriye, kala kala ''taç atışını rakibe verip topu almak için baskı yapmak'' gibi suni bir ''fair play'' anlayışı kaldı elimizde.
Hepimiz aşığız futbola ve renklere. Peki, Türk sinemasının başarılı filmlerinden ''Eşkıya''da yer alan iki âşık karakterden hangisiyiz; ''Baran mı Berfo'' mu? Kazanmak adına vazgeçemeyeceğimiz insani ve ahlaki değerlerimiz kaldı mı? Basın ve taraftarlardan destek bulan yalnızca kazanmak, ne olursa olsun kazanmak, nasıl olursa olsun kazanmak anlayışı getirdi futbolumuzu bu hale. Ve şimdi birbirimizi kandırıyoruz; ''UEFA bize düşman!''
Ne diyelim, Allah Türk futbolunun her kademesine merhum Hasan Polat zihniyeti nasip etsin; çare bu zira...