Ülkelerin ekonomik başarılarını ne belirliyor?

Dünya ekonomisinin en büyük ekonomilerine bakıldığında her ülkenin gelişmesinde ve kalkınmasında etkili olan ilginç özellikler ortaya çıkıyor.

Dünyanın GSYH açısından en büyük ekonomisi olan

ABD ekonomisi, yenilikçi

özelliği, kendi bastığı

para olan doları

güçlü ekonomik kurumları ve sağlam ekonomik yapısıyla

öne çıkan bir ekonomidir. Bu özellikleri sayesinde yaşadığı ekonomik sarsıntılara rağmen güçlü ekonomik büyüme potansiyelini korumaktadır.

Dünya ekonomisinin ikinci büyük ekonomisi olan Çin

ise, sahip olduğu nüfus potansiyeli, düşük işgücü maliyet ile sağladığı makine ve çeşitli ekipmanların ihracatı

üzerine kurulan ekonomik yapısı ve hızlı ekonomik büyümesi ile dünyada en büyük ekonomisi olma yolunda ilerlemektedir.

Yine dünya ekonomisinin en büyük üçüncü ekonomisine sahip olan

Japonya’nın da otomotiv ve elektronik sektöründe gerçekleştirdiği

üretim ve ihracatı ekonomik başarı hikayesinde önemli faktörlerdir. Ancak yaşlanan nüfusun, Japonya ekonomisinde gelecek yıllar için önemli bir dezavantaj olduğu da açıktır.

Almanya, Avrupa ülkeleri içinde

öne çıkan ve AB ülkelerinin

en büyük ekonomisidir

Almanya’nın

önde gelen

mühendislik

teknoloji ve otomotiv sektörü

şirketlerinin üretimleri ve ihracatları sayesinde hem ülke GSYH büyüyor hem de ekonomide var olan dinamizmin devamına önemli katkılar sağlamaktadır.

Diğer yandan, gelişmekte olan ülkelerden olan

Hindistan sürekli artan nüfusu, ucuz işçilik maliyetleri, yazılım sektörü ve film sektörü

ülke ekonomisinin büyümesine ve gelirine katkı sağlayan önemli faktörlerdir. Gelişmekte olan ülkelerde olan bu faktörler sayesinde sağlanacak yüksek büyüme, Hindistan gibi birçok gelişmekte olan ülkenin dünyanın en büyük ekonomileri içerisinde yer almasına önemli katkılar sağlayacaktır.

İngiltere ve

Fransa, geçmişte var olan sağlam ekonomik yapıları, ülkeye gelen uluslararası sermaye ve nitelikli işgücü

bu ülkelerde ulaşılan yüksek GSYH ve kişi başı gelirin açıklanmasında öne çıkan hususlardır.

Kanada’nın ekonomik

gücü, ülkenin

sahip olduğu doğal kaynaklara bağlı olsa da son yıllarda hizmet sektörü ve tarımda sağladığı

yenilik ve üretim, ekonomik gücüne önemli katkılar sağlamıştır.

Güney Kore, nitelikli işgücü, başarılı ihracat sektörü ve yüksek teknolojiye dayalı bir ekonomi yapısı

ve bu ürünlerin ihracatı sayesinde yüksek GSYH ve kişi başı gelire sahip bir ülke konumundadır.

Brezilya ve Rusya geniş toprakları, doğal kaynakları başta da enerji kaynakları ve nüfusu ile oldukça büyük bir ekonomiye sahiptir.

Bu özellikleri sayesinde önümüzdeki yıllarda dünya ekonomisinde önemli güç olacakları konusunda güçlü beklentiler mevcuttur.

Avustralya ve Suudi Arabistan sahip oldukları doğal kaynaklar

özellikle petrol ve doğalgaz

ile öne çıkarken

, İsviçre ise bankacılık sektörü ve yeni kurulan startup’lara sunduğu imkanlar ile önemli miktarda uluslararası yatırım almakta, bu da ekonomilerinin büyümelerine ve yüksek GSYH’ye ulaşmalarında önemli katkılar yapmaktadır.

Dolayısıyla, her ülkenin ekonomik

başarı hikayesinde farklı hususların

öne çıktığını söyleyebiliriz.

#Politika

#Ekonomi

#Güney Kore

#Brezilya

#Rusya

#Erdal Tanas Karagöl