|
Şeffaflık yoksa başarı da yok

Süper Lig’in ortası yaklaşırken, tartışmaların dozajı da artıyor. Nalıncı keseri gibi herkesin kendine yontmaya çalışmasına zaten alışkınız. Ben 40 yıldır futbolda samimi olarak adalet isteyen yönetici pek görmedim. Herkes aslında ayrıcalık istiyor. Belki bireysel olarak adalet istiyor olabilirler ama camialarını konsolide etmek, rahatlatmak ve kitlenin gücünü arkaya almak için çoğu zaman inanmadıkları cümleleri kuruyorlar kameraların önünde...

En sonki tartışmamız; Sivasspor-Galatasaray maçındaki tartışmalı pozisyon. Hakem Erkan Özdamar ve VAR Hakemi Özgüç Türkalp’in Sivasspor’un golünü neden iptal ettiğini hala bilen yok. Üzerinden 5 gün geçti. MHK ve TFF sus pus. Konuyla ilgili tek açıklama yok. Hal böyle olunca, kamuoyundaki tartışmalar daha da büyüyerek devam ediyor. Üstüne bir de Fenerbahçe-Galatasaray derbisi yaklaşınca, nabız 180’e çıkıyor.

Önce Erden Timur, ardından Ali Koç... İçeriği hakem hataları olan bu basın toplantılarını bu sezon bilmem kaçıncı kez görüyorum. Fenerbahçe’nin basın toplantısı düzenleyeceğini duyan Galatasaray, 1 saat öncesine basın toplantısı yapıyor. Erden Bey, “Bizim aleyhimize hatalar oldu bu sezon, bu da lehimize olmuştur. Bu bizim arzu ettiğimiz bir şey değil. Kimseye hata olmazsın” deyip bıraksa tartışma bu kadar uzamazdı. Çünkü aleyhine hatalar da oldu... “Geçmişte şöyleydi böyleydi” deyince, işin içinden çıkılmıyor. Herkesin küfesi dolu çünkü. Bu tartışmaların kulüplerin arasında yaşanması da anlamsız. Çünkü orada düdüğü çalan Okan Buruk değil, golü iptal eden Erden Timur değil. Aynı şekilde N’Koudou’ya kırmızı kart çıkarmayan Ahmet Nur Çebi değil...

Herkesin lehine aleyhine hatalar oluyor ve kimse bundan memnun değil.

Buradaki sorumlu, kararların hakimi olan hakemler. Maçtan sonra TFF, sitesinden bir açıklama yayınlasa, “Hakem raporu budur, kararın gerekçesi budur” denilse tartışmalar bu kadar uzamaz. Hata ise de “Hakemimiz burada yanlış karar vermiştir. Karşılığı olarak şu kadar süre maç verilmeyecektir” denilse yine bir sakinleşeme olur. Ancak kulağınızın üzerine yattığınız zaman, hiçbir şey olmamış gibi davrandığınız zaman ortam daha da geriliyor.

Ne yani; yayıncı kuruluşa para veren, kombineye, bilete para veren, formaya para veren, hatta kulüp hisselerine para veren taraftarlar, sizin her kararınıza boyun eğip sorgulamayacak mı? Herkes size tabi olmak zorunda mı? İyi o zaman, sizin hakemleriniz kafasına göre kararlar versin, kuralların dışına çıksın, olanı vermesin, olmayanı versin, kimse de bununla ilgisi açıklama yapmasın, hesap vermesin, devam edelim...

Böyle mi olacak? Hep oldu, evet, o yüzden Türk futbolu hem kulüpler bazında hem de Milli takım bazında tarihinin en kötü dönemlerinden birini geçiriyor. Düzelecek gibi de görünmüyor. Çünkü her şeyin başı güven, her şeyin başı şeffaflık... Tartışmalı maçlardan sonra ya hakem ya da MHK Başkanı, artık her kimse, çıkıp iki kelam etse, hata varsa kabul etse, bu işler bu kadar büyümez ve büyütülmez. Umudun var mı derseniz; YOK.

#​Süper Lig
#Sivasspor
#Galatasaray
#TFF
1 yıl önce
Şeffaflık yoksa başarı da yok
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet