Aslında maç yazısında kadrolar üzerine yazacak çok şey vardı. Talisca, Pepe ve Oğuzhan'ın yokluğunda bambaşka bir oyun oynamak zorunda kalan Beşiktaş'tan, erken sakatlık yaşayınca şablonu değiştirmek zorunda kalan Fenerbahçe'ye kadar. Ancak ilk 45 dakika özelinde Cüneyt Çakır ve yardımcıları oyunu yazmamıza müsaade etmedi. Fenerbahçe, Başakşehir maçında yaptığı gibi ilk 15-20 dakika önde baskı yapmaya çalıştı. Kreatif ayakları kadroda olmayan Beşiktaş, topa sahip olsa da pozisyon üretmekte zorlandı. Ortada giden bir maçta Büyük UEFA hakemi Cüneyt Çakır ve onun vukuatlı yardımcısı Tarık Ongun girdi devreye. Seminerlerde ders diye okutulacak pozisyonda net ofsaytı görmezden geldi. Zaten iyi kapanan Fenerbahçe, öne geçtikten sonra daha da zorlaştı Beşiktaş için işler. Göbekten gelemeyince; kanatlara, özellikle Quaresma üzerinden oynamaya başladı. Yine böyle bir pozisyonda penaltıyı es geçti Çakır. Eli düdüğe gitti aslında ama kafada ne tilki döndüyse vermedi penaltıyı. Beşiktaş, golü ikinci yarının başında bulunca işler değişti. 1-0'da ancak şut ya da duran toptan gol bulabilirdi Beşiktaş. Öyle de oldu. Fenerbahçe iyice sahasına yaslanınca Beşiktaş aldı sazı eline. Rakip kalede abluka yapan Beşiktaş, golü bulamayınca, Fenerbahçe oyuna dahil olmaya çalıştı. Vida-Negredo değişikliği baskıyı kırdı, çünkü Medel stopere geçti. Dönen ribauntları topluyordu Medel. Sonra Love'u çıkartıp normal şablonuna döndü Şenol Hoca. Quaresma yıllardır denediğini sezonun kırılma maçında başardı ve galibiyeti getiren golleri attı. 3 puan Beşiktaş adına sezonun geri kalanı için çok önemliydi. Lakin iki rakip 100 yıldır birbirlerini yeniyor. Bırakın sahada top oynasınlar. TFF'yi geçtim de, UEFA; Şampiyonlar Ligi'nde el üstünde tuttuğu Çakır ve ekibini izlesin!
