|
İktidardan düşürmenin üç paşa yolu

3 Aralık 2003 tarihinde, bugün çoğu Ergenekon davasından tutuklu üst düzey kuvvet komutanları ve generallerin katıldığı bir toplantı yapılıyor. Toplantının nedeni tedirginliklerini gidermek… Hilmi Özkök, “ben dahil TSK mensuplarında bir tedirginlik yarattı” diyor.

Nedir tedirginlik yaratan?

Ak Parti''nin iktidara gelmesi. Peki Ak Parti, neyi savunarak iktidara gelmişti? Kimin desteğiyle gelmişti? Türkiye demokrasi ile yönetilmiyor muydu? Ak Parti, demokrasiyle ve demokrasi ilkelerine sadık kalarak iktidara geldi. Halkın büyük teveccühünü kazanarak başa gelen bir parti.

Ancak bütün bunlar yetmiyor iktidarı temsil etmek için. Aynı toplantıda dönemin deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, Ak Parti''nin bölünemeyeceğini, hep kazanacaklarını ve bu nedenle ellerini çabuk tutmaları gerektiğini söylüyor: “AKP''nin attığı her adıma aynı şiddetle ama çok kararlı olarak cevap vermeliyiz. Ben bunların bölüneceğine inanmıyorum ve bundan sonraki seçimi de kazanacaklardır. O zaman geç olacaktır”.

Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ise tam bir askeri dille konuşmaya devam ediyor: “Hemen ve gecikmesiz eylem planına geçmek”. Bu acele darbe yapma sevdasıyla bir süre sonra Yakamoz ve Ayışığı gibi eylem planlarına geçildiğini görüyoruz. Bunlar da yetmeyecek. Balyoz gibi dehşet senaryolar içeren darbe planları gündeme getirilecek.

Yine aynı toplantıda dönemin Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök ise daha demokratik yolların peşinde : “Muhtıra vermeye niyetim yok. Bu hükümet gitmelidir. Demokratik yollardan bu işi halledeceğiz. Yapabileceğimiz bir çok şeyin olduğuna da inanıyorum”.

Henüz daha bir yılını doldurmayan bir siyasi parti, çeşitli yöntemlerle iktidardan edilmek isteniyor. Neden? Çünkü Ak Parti, Türkiye''yi derin yöntemlerle idare edenlerin ittifakıyla iktidar kurmamış. Onlardan farklı bir sosyolojiden geliyor. Geçmişte İslamcı bir siyasal kulvardan gelen liderlerin yönettiği bir parti.

Bütün bunlar hoşuna gitmiyor derin çevrelerin.

Ordu, karargahta bütün büyük rütbeli subaylarla oturup yeni iktidara gelen bir partiyi demokratik , darbe ya da muhtırayla yerinden etmenin yolunu arıyor. Üç yöntem üzerinde tartışıyorlar.

28 Şubat''tan gelmenin taze bilinciyle siyaset üzerindeki tekelini sürdürmeye çalışıyorlar. Gerçek siyasetin sahipleri olduklarını göstermek istiyorlar belki de. Bir paralel hükümet gibi çalışıyorlar.

Çalışmaları bu toplantılarla bitmiyor. Hatta kendi aralarında bu konularda ayak diretenleri, yavaş davrananları ve hoş karşılamayanları çeşitli propaganda teknikleriyle dışlamaya çalışıyorlar. Örneğin Şener Eruygur gibi şahinler, Özkök''ün demokrasi önermesini tasvip etmiyor. Bu yaklaşımları tasfiye etmek için çeşitli dezenformasyon tekniklerine başvuruyorlar. Özkök''ün askeri öğrenciyken Cuma namazına gittiğini yayıyorlar. Hatta Genel Kurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, Özkök''ün Genel Kurmay başkanı olmaması için “irticaya karşı etkin mücadele yapamaz” düşüncesini ileri sürüyor.

Muhtıra ve darbe yöntemi, hükümeti düşürmek için tek çare görülüyor. Bunun için bir çok girişimlerde bulunuyorlar. Yakamoz, Ayışığı, Balyoz darbe planları… En görünür olanı ise 27 Nisan muhtırası.

Üç paşadan biri olan Emekli Oramiral Özden Örnek, şimdi Balyoz davasındaki savunmasında ilginç beyanlarda bulunuyor. Genel Kurmay Eski Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök''ün açıklamalarını es geçerek darbe girişimlerini inkar ediyor. Açıyor ağzını, yumuyor gözünü: “Bizler burada bulunan emekli ve muvazzaf TSK mensubu Subay ve Astsubaylar hiçbirimiz ne bir darbe girişiminde bulunduk ne de böyle bir olaydan bilgimiz vardır” diyor.

Bununla da yetinmiyor paşa. Arkasında tedavüldeki değeri bugün artık kalkmış bir “sivil darbe” karşı söylemine sığınıyor: “Ama şimdi Türk kamuoyunun gözleri önünde kimin darbeye hem de sivil darbeye teşebbüs ettiğini herkes çok daha iyi görüyor.” Ergenekon davasını televizyon dizilerine benzetiyor.

Sanki “AKP''nin attığı her adıma aynı şiddetle ama çok kararlı olarak cevap vermeliyiz... O zaman geç olacaktır” diyen o değilmiş gibi. Görünen o ki Paşa hala eski Türkiye muhayyilesinde düşünmeye/yaşamaya devam ediyor. İnkar, dezenformasyon ve vesayet düzeni…

12 yıl önce
İktidardan düşürmenin üç paşa yolu
Kuraklık ve Backster etkisi
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit