|
Kürt sorununun çözümü, gençlerin eşkıyalığa kurbanından geçmez

Cihan Kırmızıgül, Türkiye''nin en seçkin üniversitelerinden biri olan Galatasaray Hukuk Fakültesinde okuyan bir genç. Hak, adalet ve özgürlük mücadelesinin bilimsel ve mesleki yollarından birisinin geçtiği bir bölümde okuyor. Ancak Kırmızıgül, bunları bir kenara bırakarak PKK şiddetinin çağrılarına uyuyor. Mitinglerine katılıyor, patlayıcı madde bulunduruyor ve de molotofkokteyli atarak milletin, şahısların (BİM mağazalarına) mallarına zarar veriyor. Sonuçta 5 yıl hapis cezası alıyor.

Kırmızıgül, neden seçkin bir üniversitenin Hukuk bölümünü bitirerek medeni, saygın, bilimsel ve mesleki bir mücadele yolunu tercih etmiyor? Neden sokağa dökülüp terör örgütüne katılıp ve insanların mallarını-mülklerini kırıp geçmeyi tercih ediyor? Üzerinde düşünmemiz gereken soru budur.

Türkiye, kürt sorununu çözmek konusunda büyük adımlar attı. Demokratikleşmeye gitti. Şu an her şey rölantide duruyor. Ancak şiddet cahil, kandırılmış ve dağda yaşayan insanlar tarafından yapılmıyor sadece. Kırmızıgül gibi, İstanbul boğazında en iyi şartlarda ve birinci sınıf bir ortamda yaşayan bir kişi tarafında yapılıyorsa hakikaten oldukça düşündürücü. Elbette, terör örgütlerinin beyin yıkama faaliyetleri herkese hitap ediyor. Bağımsızlık ve özgürlük yalanları herkese sirayet ediyor. Peki ama, başkasına ait mağazaları yakmak ve bunu özgürlük ve barışla açıklamak nasıl mümkün olur? Üniversite ortamlarında meşru bağlamda kimliklerini temsil etme imkanının reddiyle doğan bir şiddete katılma tepkisi mi var acaba? Yoksa üniversiteler yeterince öğrencilere medeni, demokrat, özgür vs. bir yurttaş olma bilincini vermiyorlar mı? Manası evrensel demek olan üniversitelerimizde insan varlığının etnik, mezhebi, sınıf vs. üstü değerleri sunulmuyor mu?

Bütün bunların ötesinde, en seçkin üniversitelerden birinde okuyan bir öğrencinin ilkel, vahşi ve şiddet yöntemlerine bulaşarak Kürt sorununa çözümler düşünüyorsa durumun vahameti ortada. Rasyonaliteye ve demokrasiye dayanarak mesleki bağlamı içinde bir tavır alışa yönelmiyor.

Bir de bütün bunlara karışan Kırmızıgül''ün akademisyen hocaları tarafından cezaya çarptırılınca ''adalet bunun neresinde'' denerek tepki gösterilmesi. Acaba bu akademisyen hocalar, başkalarının mülkiyetine hunharca saldırıları onaylıyorlar mı? Kürt sorununun şiddet söylem ve eylemleriyle mi çözüleceğine inanıyorlar?

Kürtler, seçkin okullarda okuyan Kürt gençleri, sorunlarını şiddet ve başka insanların malını mülkünü kin ve nefretle yok ederek çözmeye yönelmeleri intihara teşebbüs etmeleridir. Toplumdan, bilgiden, akıldan ve yaşama varlığından kopmalarıdır. Kendilerine ve topluluklarına olan saygınlığı bitirmeleridir. Akıl ve bilim imkanlarından uzaklaşarak kendilerini ve topluluklarını fukaralığa mahkum etmeleridir. Bu nedenle Kürt gençlerinin okuyan, bilim ve düşünce içinde yaşayanların akıllarını elden bırakmadan ve entelektüel müktesebatlarını geliştirerek Kürtlere hizmet edebilirler. Terör, akıldışılık ve şiddetten hizmet ve çözüm çıkmaz. Saygınlık da çıkmaz. Kemalizm, kemalizmle aşılamaz. Bu nedenle bütün dışlama ve damgalama mekanizmalarına rağmen asıl olan akılsal gerçeklik içinde durmak, doğruyu bununla izah etmek ve mesleki birikimlerle kendi topluluğuna sahip çıkmaktır. Ayrıca kendi topluluğuna, Kürtlere sahip çıkmak da Türkiye''ye sahip çıkmaktan geçer. Büyük geleneğe, bütün Anasır-ı İslamiye''ye sahip çıkmak...Çünkü kürt sorunu başta olmak üzere, din sorunu, azınlıklar sorunu, vs. bütünüyle dağılan Anasır-ı İslamiyye tahayyülüyle meydana geldi. Kim ne derse desin, yeniden bu tahayyülle bütünleşerek dağılmalardan ve travmalardan kurtulabiliriz.

İlginç olan, Kırmızıgil fenomenini haberleştirme biçimi: ''Bir poşuya 11 yıl''. Türkiye''nin en çok satan gazetelerden biri manşet olarak ilk haberi böyle veriyor. Tam manasıyla bir çarpıtma, kışkırtma ve yalan söylemi...Üstelik yıllarca Kürt sorununu her çeşit ''fitne teknolojileriyle'' ele alan bir gazetenin mağazaları yakıp etrafı şiddete veren bir genci masumane bir biçimde vermesi oldukça manalı. Öyle görünüyor ki İstanbul''daki üniversitelerde okuyan Kürt gençlerine reva görülen, uygun görülen böyle eşkıyalıklarla varlıklarını bitirmek! Toplumdan, hayattan ve meşruiyetten çıkarak yok olmak!

12 yıl önce
Kürt sorununun çözümü, gençlerin eşkıyalığa kurbanından geçmez
NE YAPMALI-2 Niceliğin egemenliği
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!