|
Soykırım iddialarına karşı kendi tezlerimizle mücadele etmeliyiz

Biden, soykırım kavramını kullanınca haklı olarak hepimiz öfkelendik. Çünkü Türkiye, Birinci Dünya Savaşının şartlarında yaşanan fırtınaların getirdiği büyük acıların tek suçlusu olarak sanık sandalyesine oturtuluyor. Dünya Savaşı, dünyayı hallaç pamuğu gibi savurmuş bir fırtına. Hıncak ve Taşnak terör örgütlerinin katliamları ve bölücülük hayalleri büyük bir tehdit oluşturmuş. Ermeniler tehcire tabi tutulmuş İttihat ve Terakki politikalarıyla. Tehcir kolay şey değil. İnsanlar evlerini, topraklarını ve yurtlarını bırakmak zorunda kalıyorlar. Büyük acılar yaşanıyor.

Peki, sadece Ermeniler mi tehciri yaşadı? Benzer şeyi Balkanlarda ve Kafkaslarda en az beş kat daha fazla Müslüman unsurlar yaşadı, Türkler yaşadı. Onlar da evlerini, yurtlarını ve topraklarını bırakmak zorunda kaldılar. Onlar da tarihçilerin verdiği bilgilere göre 4.5 milyon civarında yollarda, hastalıklarda ve eşkıya baskınlarında öldüler. Amacım tehcirleri dövüştürmek değil. Ama Dünya Savaşı döneminde yaşanan savrulma ve fırtına ile beraber( hatta 93 Harbi ile Müslüman unsurlar bu tehcirleri yaşamaya başladılar) ortaya çıkan acıların sadece Ermenileri değil geniş bir toplum kesimini kapsadığını göstermek. ABD, Avrupa ve diğer dünya güçleri bu gerçekliği görmek zorunda.

Müslüman unsurlar yaşadıkları büyük acıları ne soykırım olarak tanımladı ne de bir kin ve öfkeye dönüştürdü. Geçmişin acılarıyla bir gelecek inşa etmeye kalkışmadı. Anadolu’da kendine yeni bir hayat kurdu. Ermenilerin de yapması gereken budur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ermeni vatandaşlarımız için yayınladığı mesaj bu açıdan oldukça önemli. “Birinci Dünya Savaşı’nın zor şartlarında hayatlarını kaybeden Osmanlı Ermenilerini saygıyla yâd ediyor, torunlarına taziyelerimi sunuyorum...Kimliğimizi sadece ruhumuzda geçmişin bıraktığı sancılar üzerine inşa etmenin yeni nesillere de büyük bir haksızlık olduğuna inanıyorum. Türkler ve Ermeniler olarak bütün engelleri birlikte aşacak olgunluğa eriştiğimizi artık ortaya koymamız gerekiyor”.

Türkiye’yi soykırım yapmakla tehdit eden ve esir alan bir yaklaşım, tamamıyla dünya hegemonyasının bir uzantısı. Ermeni diasporası, varlığını bununla sürdürüyor. Öte yandan karşı milliyetçiliğin ve öfkenin yükselişine neden oluyor. Türkler ve Ermeniler arasında yaşanan bir olayı dünyaya taşıyarak Türkiye’yi esir alacağını düşünüyor. Oysa bu sadece Türkiye’nin daha fazla Batı düzenine tavizler vermesine ve daha fazla Ermeni karşıtlığına yönelmesine kapı aralar. Ne akıl, ne vicdan, ne de bilim var devrede. Tarih bilimi ve belgeler de yetmez bu mesele için. Akıl ve vicdan her şeyden daha önemli. Toplumların, siyasilerin, yöneticilerin ve aydınların akıl ve vicdanla konuşmaları gerekir. Aliya, “düşmanınıza benzediğiniz gün yenilmiş sayılırsınız” diyordu. Sözde soykırım suçlamalarına karşı Müslümanların yaşadıkları soykırımları da devreye sokmak manasız. Kin ve öfkeyle toplumu seferber etmek de çıkar yol değil. Devlet ve hükümet uluslararası politikalar geliştirecek. Sadece bu alanla ilgili çalışan tarihçiler, uluslararası ilişkiler ve hukukçular kurulu oluşturulmalı mesela. Ancak “Ermeni mezalimi” söylemini aşan bir zihniyet ve rasyonalite ile bu çalışmalar yürütülmeli. Türkiye, dünyadaki varlığını haklı tezlerle savunarak gündem oluşturmalı.

Soykırım iddialarıyla başa çıkmaya çalışırken, Anadolu’daki tüm Müslüman unsurların ortak aidiyetlerini savunmalıyız. “Kürtler mallarına kondu ve bugün de onları destekliyorlar” gibi yaklaşımlar, tamamen Türkiye’nin aleyhinedir. Çünkü HDP, söz konusu dünya hegemonyasının bir parçası olarak siyaset yürütüyor. Anasırı İslam olarak Kürtleri ne ruhen, ne fikren ne de dünya düzeninde temsil ediyor. Ermeni diasporasının tezlerinin sözcülüğünü yapıyor. Bu tutumuyla da ülkenin varlığıyla oynadığını er geç toplum ona hissettirecektir. Ülkesine ve milletine bu kadar yabancılaşan bir siyasal bilinç, elbette bir gün bunu pahalıya ödemek zorunda kalacak. Artık küfür, tehdit, öfke reflekslerinin yerine düşünme, çalışma, akıl yürütme ve politika geliştirme zamanıdır.

#ABD
#Joe Biden
#Ermeni
#Soykırım
3 yıl önce
Soykırım iddialarına karşı kendi tezlerimizle mücadele etmeliyiz
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle