|
İpin ucu bu sefer kaçtı mı?

Meral Akşener
’in konuk olduğu televizyon yayınlarından sonra siyaset kulisleri bir anda hareketleniyor. Hatta ‘
karışıyor
’ diyebiliriz. “İYİ Parti köprüleri atmış galiba” yorumları da beraberinde geliyor. Köprüleri atmanın ötesinde bir çekişme olduğu çok bariz.
Çünkü Akşener, altılı masa toplantılarında ya da Kemal Kılıçdaroğlu ile baş başa görüşmelerinde söyleyebileceği sözleri, eleştirileri ve sitemlerini ekranlardan yapıyor. Çok ağır konuşmuyor, elini masaya vurmuyor belki. Ancak sözlerinin satır aralarındaki çok ağır politik göndermeler hemen öne çıkıyor.
Akşener, Kılıçdaroğlu’na karşı iktidar ve muhalefet partileri gerginliği seviyesinde cümleler kuruyor.
Peki, ama neden? İki büyük ortak. Altılı masanın iki kilit partisinin liderinden biri diğerine televizyon yayını aracılığı ile “
Sen aday olma. Başkasını aday yapalım. Sen aday olursan kazanamayız. Bu seçim bizim son şansımız
” dedi açıkça. Akşener, Kılıçdaroğlu’nu oyunun dışına itmek istiyor. Kılıçdaroğlu da yanıt olarak “
Bu oyunu ben kurdum
” hamleleri yapıyor.
Akşener’in eylül ayında HaberTürk’e çıktığı yayından sonra altılı masa, masanın dışına çıkmaya başladı. Kılıçdaroğlu’nun “
Gerçekten benimle misiniz?
” sorusuna, Akşener “
Masa noter değil
” yanıtını verdi mesela.
O yayında Akşener başka çıkışlar da yaptı:
-
“CHP’ye borcumuzu 31 Mart’ta ödedik, hatta alacaklı hale döndük.”
-
“31 Mart’taki seçimin aklı, stratejisi bizden. ‘İttifakla gidelim’ fikrini CHP’ye götüren biziz.”
-
“İster Mansur Bey ister Ekrem Bey aday gösterilecekse biz varız, itirazımız yok.”
-
“Biz de masaya bir aday getirebiliriz. CHP’li de olabilir.”
Neresinden okursanız okuyun “
Kemal Beyin adaylığını istemiyoruz
” şeklinde yorumlanacak bu sözlerinden sonra
Kılıçdaroğlu
yeni hamleler yaptı.

Birincisi; soluğu ertesi gün Akşener’in yanında aldı. İki lider 1,5 saat görüştüler ve sonrasında bir açıklama yapılmadı.

Üç gün sonra ise 2 Ekim günü altılı masa toplantısına oturdular. Kamuoyu ve muhalefet cephesinin seçmenleri Cumhurbaşkanı adayının ilân edilmesine odaklanmıştı. Fakat masadaki liderlerin 15-20 günde olacak şekilde daha sık aralıklarla görüşme kararı aldığı öğrenildi. Üzerinden 25 gün geçmesine rağmen yeni bir toplantı henüz gerçekleşmedi.

Bu arada Kılıçdaroğlu altılı masa toplantısının ertesi günü evinde çektiği video ile “
Başörtüsüne yasal güvence sağlayalım
” teklifinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu teklifi siyasi pas görüp Anayasa değişikliği hamlesi yaptı.
CHP tabanı ve medyası bile “Nereden çıktı bu başörtüsü önerisi” diye tartışırken Akşener bir kez daha tavrını ortaya koyarak “Gerek yoktu” dedi.
Başörtüsüne özgürlük ve Anayasal güvence tartışmasının iktidara yarayacağını, kaybedeninin de Kılıçdaroğlu ile birlikte muhalefet cephesi olacağını okudu da diyebiliriz.
Akşener bu nedenle önceki akşam çıktığı HalkTV yayınında daha sert ve net göndermelerde bulundu. Bu sefer CHP liderini hedeflemedi ancak CHP’nin hâkim olduğu siyaset ve medya çevrelerinin tavrından duyduğu rahatsızlık üzerinden
sağ-sol tartışması
başlattı.
CHP’yi destekleyen çevrelere “şımarık” dedi.
Şımarıklığı da şöyle açtı: “Mesela çok ilginç bir şey çıktı, ‘
sağcılar
’ diye bir kavram çıktı. ‘O masada biz bulunalım, iktidarı kazandıralım ama tamamını CHP tanzim etsin.’ ‘Solcular ve sağcılar’ diye bir şey çıktı, o muhtemelen pek çok insanı etkiledi.”

Akşener söylentiler üzerinden açtığı lafı aldı ve yine CHP’ye olduğu söylenen borca getirdi.

Bakın; şu sözlerinin satır aralarında, sitemden öteye geçen mesajlar var: “Bir arkadaş ipin ucunu o kadar kaçırdı ki bizim partimizin il ve ilçe teşkilatlarının kiralarını CHP’nin ödediğini söyledi. Abim aradı beni köyden 80 küsur yaşında, dedi ki, ‘Meral, benim babadan kalma bir tarla var onu satacağım, göndereceğim, Kemal Bey’e borcunu öde.’ Böyle bir şey yok, bu insanları etkiler. Dolayısıyla burada ipin ucu kaçtı.”

Dikkat etiniz mi? Akşener, çıktığı son iki yayında da “
Bizim CHP’ye bir borcumuz yok
” diye adeta haykırıyor. Bu borç meselesinin arkasında ise kamuoyunda “
kiralık vekiller
” olarak bilinen, 2018 yılında 15 CHP milletvekilinin geçici olarak İYİ Parti’ye transfer olması var. Akşener belli ki üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen, malum “siyasi jestin” hâlâ önüne gelmesinden aşırı rahatsız. Abisinin tarla satma fedakarlığını aktarmasından, birilerinin “
Bize borcunuz bitmedi
” demeyi sürdürdüğü anlamı da çıkıyor.
İki parti ve iki lider arasındaki “ipin ucunun” nerede kaçtığı da görülüyor aslında. Peki, bundan sonra ne olur? Akşener, HalkTV’de İsmail Küçükkaya’nın “
Psikolojik üstünlüğü kayıp mı ettiniz?
” sorusuna CHP’yi işaret ederek, "
Eğer masada sağcıları istemiyorsanız davet etmeyecektiniz
" şeklindeki yanıtla yeni bir meydan okuma daha yaptı. Altılı masadaki “
sağcılara
” daha önce “Biz noter değiliz” demişti. Şimdi de o sağcılara “
Hazır olun!
” mesajını gönderdi diyebiliriz.
#Meral Akşener
#Kemal Kılıçdaroğlu
#İYİ Parti
#CHP
#Altılı Masa
2 سال واپس
İpin ucu bu sefer kaçtı mı?
Bir Başka Mesele: Truva atını içimize yerleştirdiler
Ahlâk kitapları ve “İslâm Ahlâkının Esasları”
Şimdi gözler Avrupa Birliği’nde…
Çocuğun adı Hanzala
İran, emperyalistlerle mi savaşıyor, Müslümanlarla mı?