Rusya’daki özerk bölgelerden Tataristan’ın başkenti Kazan’daydım. Kazan eski İslam şehirlerinden. Yaklaşık 500 yıl önce bu hüviyetini kaybedip halkı zorla Hristiyanlaştırılsa da Müslüman nüfus hala çoğunlukta.
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın gençlik yapılanması olan İslam İşbirliği Gençlik Forumu (IYCF), Kazan şehrini merkezine alan ve İslam ülkeleriyle bütünleştiren çalışmalar yürütüyor.
Batı’nın gençlik ve çocuk eğitimin iflasın eşiğine geldiği bir dönemdeyiz. Özellikle de LGBT dayatmasının tüm gençliği ve çocukları etkisi altına aldığı bir dünya inşa edilirken, İslam ülkeleri gençlerinin aileyi merkeze alan ve eğitimde geleneğin önemini ön plana çıkaran bir işe imza atması fevkalade kıymetli.
***
Müslüman ülkelerin de bu büyük tehlikeyi görmesi ve masaya yatırması gerekiyordu.
Kazan’daki zirve Rusya sınırları içinde olması nedeniyle de anlamlıydı.
Peki… Zirvede neler konuşuldu? Müslüman gençler büyük tehlikenin farkındalar mı?
Yayınlanan sonuç bildirgesinde de şu tespitler önce çıktı:
* “Ailenin, devletlerimizin ulusal güvenliğini sağlamanın araçlarından biri olduğunu, toplumun ahlaki, etik ve manevi iklimini uyumlu hale getirdiğini ve aynı zamanda siyasi kanaatleri ve dünya görüşünü gelecekteki toplum ve devlet merceğinden aktaran bir aracı olduğunu kabul ediyoruz.”
* “Gençlik ortamlarındaki modern gerçekleri ve eğilimleri göz önünde bulundurarak, genç nesiller arasında geleneksel değerleri teşvik etmenin önemini vurguluyoruz.”
Görüldüğü gibi İslam ülkeleri gençleri, modern dünyanın dayattığı yozlaşmanın farkındalar. Kazan’daki zirveden sonra neler yapılması gerektiğine dair adımlar da atacak ve öneriler getirecekler. Yani tüm dünyaya bir şeyler söyleyecekler.
***
ICYF Başkanı Taha Ayhan’ı yıllardan beri tanır ve takip ederim. Siyaset, eğitim, gençlik, spor ve sosyal kalkınma alanlarında yaptığı çalışmaları 2019’dan beri ICYF’ye taşıdı. Onun göreve gelmesiyle, pandemiye rağmen Müslüman ülkelerin gençleri önemli buluşmalara imza attılar. Ayhan’ın İslam gençliğinin potansiyelini her alanda ortaya çıkarmak ve yeni işbirlikleri sağlamak gibi büyük bir gayreti var.
Ayhan, ikili sohbetimizde şöyle bir tespit ve teşhiste bulundu: “Her gün bir yenisinin hayatımıza katıldığı teknolojik gelişmelerle birlikte, tüm yaşantımız çok kısa zaman öncesine göre günden güne değişip farklılaşıyor. Kişi, aile, millet, ümmet ve insanlık olarak her an yaşadığımız bu sınamalara karşı tarihin doğru yerinde durup doğru seçimleri yapmak zorundayız. Bunun için de değerlerimize sarılmak ve pusula edinmek en doğru seçenek. Başka bir şansımız yok.”