|
Muhalefet için zaman daralırken neler oluyor?
Bugün,
17 Aralık için ‘darbe girişimiydi’ diyebiliyoruz
. Zira o sabah böyle bir yorum yapmak mümkün değildi. FETÖ’nün medyadaki hemen her kurumda yer alan güçlü ve etkin mensupları, “yolsuzluk operasyonu” olduğundan dem vuruyordu. Bakanlar, gözaltına alınan bakan çocukları, bürokratlar, görüntüler ve bağlantılar karşısında
“siyasi bir hesaplaşma yorumu yapmak doğru olmaz” minvalinden makul yorumlar kamuoyuna hâkim olmuştu.
Dershane kalkışması ile tweetleri ikiye katlayan örgüt mensupları gündemi o günlerde esir almaya başlamıştı. Ta ki dönemin Başbakanı
Erdoğan, öğlen saatlerinde Konya’da “Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğiz”
açıklamasını yapana kadar. Saflar bu konuşmadan sonra belli olmaya durmuş, ‘tuzluk’ diye adlandırılan AK Partili vekiller de bir gün öncesinden istifalarını vermeye başlamıştı. Ardından 25 Aralık yaşandı.
FETÖ bu sefer emniyet üzerinden darbe girişimi yaptı. Hedef, Erdoğan’ın kendisi ve yakın çevresiydi.
Fakat girişim İstanbul Emniyeti’nde püskürtüldü. Ardından gelişen hamleler daha da belirginleşti. FETÖ açıktan saldırıya geçti. Nihayetinde de 15 Temmuz’da kanlı darbe girişiminde bulundu. Fakat
tüm bunlar bir kesimi hiç ikna etmedi. Siyasi hesaplar FETÖ’nün ve 15 Temmuz’un önüne geçti.
Uluslararası aklın ürünü olan örgüt, delilleri ile ortalığa saçılırken ana muhalefet partisi lideri 15 Temmuz için
‘darbe tiyatrosu’
ifadelerini kullandı.
17-25 Aralık sürecinde başlayan
‘CHP-Cemaat’ yakınlaşması, FETÖ’yü yok saymaya, hatta avukatlığını yapmaya kadar evirildi.
Bu ilişkiyi en net CHP’nin 2018’de cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Muharrem İnce tarif etti.
İ
stifasını verirken “FETÖ’cüleri, Sorosçuları koruyanlarla yolumu ayırıyorum” ifadelerini kullandı.
İnce, sözlerini her ne kadar giderayak söylese de CHP’nin siyaset dışı beklentiler ve hamleler partisine döndüğüne işaret etmişti. Böyle bir görüntü var mı peki? 2021 yılına girerken verilen bazı mesajları alt alta koyup bugünlere bakınca ortaya bir resim çıkıyor. Joe Biden, New York Times’e verdiği röportajda ABD Başkanı seçilirse
Türkiye’de muhalefeti destekleyerek AK Parti iktidarını değiştireceğine
dair sözlerini çok tartıştık. ABD’de seçimler oldu Biden kazandı ve onu Türkiye’den ilk tebrik eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Bu tartışma sürerken aynı günlerde TBMM’de 2021 Bütçe görüşmeleri başladı ve
CHP İstanbul İl Başkanı alakasız bir şekilde “TBMM’den geçecek olan bir sonraki bütçe halkın bütçesi olacak” paylaşımı
yaptı. Bu sözler seçim yılı olmayan 2021’de bir iktidar değişikliği beklentisine açıkça işaret ediyordu. Benzer bir çıkışı, İyi Parti Milletvekili Ahmet Kamil Erozan Meclis kürsüsünden yaparak
“Bütçeyi tasarruflu kullanın, yılın ikinci yarısında biz devralacağız”
dedi. Yani şu günler için bir iktidar değişikliğine işaret etti Erozan. Seçim yok. Diyelim olsa bile iktidarın değişeceğini neye dayanarak öngördü Erozan? Bilmiyoruz.
Bütün bunlar tesadüf de olabilir. Bireysel çıkışlar neticede. Ben alt alta koymaya devam edeceğim. Zira yılın ilk çeyreğinde 104 emekli amiral darbe imalı bir bildiri yayınlandı. Siyaseti hedef alan, seçilmiş iktidara parmak sallayan bu bildiri muhalefetten ise destek gördü.
Altına imza atan parti yöneticileri bile oldu. Ülke durup dururken bir gerginliğe hapsedildi.
Tam bu noktada tesadüfler zincirine bir ekleme daha yapalım. 104 amiralin bildirisinde adı ilk sırada yer alan emekli tümgeneral Ergun Mengi aynı zamanda İYİ Parti üyesiydi. “Yılın ikinci yarısı bütçeyi biz devralacağız” diyen Ahmet Kamil Erozan’ın da partideki yardımcısıydı.
Şimdi yılın ilk yarısı bitmek üzere.
2021’de erken seçim kararı aldırmak için hemen her gün yeni bir çıkış yapan ve sosyal medyayı bu gündemle tetikleyen muhalefet için zaman daralıyor.
Yaklaşık bir aydır da Sedat Peker’in videoları üzerinden yeni bir siyasi cephe açıldı. Saldırı dozu artırıldı. Aslında muhalefet, cephesini genişletti. Cumhuriyet gazetesinin okurlarından gelen tepkiler sonucu sildiği
‘ana muhalefet ve baba muhalefet’ karikatürü
aslında çoktan fiiliyata geçti. Cumhur İttifakı ve iktidara karşı,
'Kılıçdaroğlu-Peker ikilisi omuz omuza hareket ediyor' görüntüsü herkesin malumu.
Dubai’den çekilen videoların hedefinde PKK ve FETÖ ile mücadelesi ve başarısı ortada olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu var. Muhalefet ve destekçisi medya organları, Körfez'den yüklenen videolara adeta bel bağlamış durumdalar. Burada bir meseleye vurgu yapmak istiyorum. Süleyman Soylu, bir suç örgütü liderini muhatap almama hassasiyeti gösterse de kendini her fırsatta savunmalı. Bu konuda yanlış politika yürütülüyor. Bu bir yayın ile olmaz. Haber Türk yayını yeterli olmadı. Geriden geliniyor. Örneğin, kokain iddiaları üzerine Venezuela’dan peynir gelmediği açıklaması günler sonra yapıldı.
‘Görüntülü Fuat Avni’ servisleri TikTok’ta dahi milyonlarca izlendikten sonra yapılan bu açıklamaların pek bir kıymeti yok.
İktidarın karşısında yalandan beslenip, yalanı besleyen bir yapı var. Bir yandan muhalefetin biçtiği zaman daralıyor diğer yandan sessiz kalmak veya geç davranmak bu yapıya ancak güç katıyor.
#FETÖ
#Muhalefet
#CHP
3 yıl önce
Muhalefet için zaman daralırken neler oluyor?
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!