|
Saadet’i masadan kaldıracak bildiri: Haymana Mutabakatı

Saadet Partisi, 30 Ekim’de olağan kongreye gidiyor.
Seçim öncesi kongre yapmak risk. Saadet Partisi açısından ise büyük risk. Ancak mecburlar. Riski şu;
Saadet Partisi’nin
, öncesinde Millet İttifakı’nda yer alması ve sonrasında
altılı masaya oturması taban ve teşkilat tarafından sindirilmiş değil.
Alttan alta, içten içe tepkiler var. Zaman zaman kamuoyuna yansımalar da oldu. İstanbul eski İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Selman Esmerer’in sert ve net eleştirileri olmuştu. Şu sözler kendisine ait: “Bizim tabanımız CHP ve HDP ile bir algılanmamızdan, görünmemizden hoşnut değil.”

Esmerer, katıldığı bir zoom toplantısında Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya’nın, zorunlu din dersinin kaldırılmasına ‘evet’ dediğini ve Kürt federasyonunun kurulmasına da onay verdiğini açıklamıştı. Esmerer’in basına da yansıyan sözlerinde hem itiraf hem de sert eleştiriler vardı.

Saadet tabanı mevcut yakınlaşmadan rahatsız. Parti yönetimi ise hassas.
Söylemleri ittifaka zarar vermesin diye, İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Osmanlı’ya hakaret eden sözlerini eleştiren Eyüpsultan İlçe Başkanı Emre Ustaosmanoğlu’nu dahi görevden aldılar.
Son olarak Saadet Partisi’nin yayın organı
TV5’te program yapan Abdülaziz Kıranşal benzer eleştirilerinden dolayı ekrandan alındı.
Kıranşal, TV5 ekranında şunları söylemişti: “Açık ve net! Hiçbir Müslüman ‘Ben geldiğim zaman; faizi arttıracağım. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayacağım. 4-6 yaş Kur’an kurslarını kapatacağım. Sapkınlığa karşı çıkmayı nefret suçu sayacağım. Avrupa Birliği normlarını uygulayacağım’ diyen bir yapının vebaline ortak olmaz.”
Sonra da yayınlarına “
ara
” verildi.
Abdülaziz Kıranşal’ın bu çıkışının tabanda bir karşılığı var aslında. Hatta neredeyse birebir ‘
Haymana Mutabakatı
’ metnine girdi.

O rahatsız taban ‘Haymana Mutakabatı Heyeti’ adıyla dün harekete geçti. Bir metin yayınlayarak kongre öncesi Saadet Partisi’nde üçüncü bir cepheyi açtıklarını ilân ettiler.

Karamollaoğlu’na karşı bayrağı ilk olarak ekonomi profesörü
Mete Gündoğan
açmıştı. Saadet Partisi Kurucular Kurulu Üyesi olan Gündoğan, yıllardan beri her kongre öncesinde potansiyel genel başkan adayı olarak konuşuluyor. Taban tarafından da seviliyor. Gündoğan, merhum Oğuzhan Asiltürk’ün genel başkan adayı olarak da biliniyor.

Fakat Temel Karamollaoğlu önceki akşam çıktığı yayında Mete Gündoğan’ın adaylığını geri çekeceğini açıkladı ve parti içi muhaliflere şöyle bir eleştiride bulundu: “Bizde pek olmayan bir şey. Bunlar bazen geçici heves olabiliyor. Ben öyle zannediyorum. Kongrede problem olabileceğini hiç düşünmüyorum.”

Temel Bey “geçici heves” diyor ancak ‘Haymana Mutabakatı’na imza atan isimleri hatta yönetimindeki arkadaşlarını ikna edememiş.
Mete Gündoğan’ı vazgeçirmiş görünse de üçüncü cephe kararlılığını sürdürüyor.
Karamollaoğlu ile görüştüklerini birinci ağızdan öğrendim. Birlikte hareket etmeyi teklif etmişler. Mevcut ekibini yenilemesini ve özellikle de
Saadet’i CHP ve HDP’ye yakınlaştıran isimlere yer vermemesini
istemişler.
Temel Bey kabul etmemiş.
Mevcut ittifak politikasına devam edeceklerini söylemiş.

Haymana Mutabakatı da bu görüşmeden sonuç alınamayınca ete kemiğe bürünmüş. Peki, aralarında kimler var?

Saadet Partisi bir ‘bileşenler’ partisi aynı zamanda. Sadece parti yönetimi değil, Milli Görüş geleneğini temsil eden sivil toplum örgütlerinin de politika belirlenmesinde söz hakkı var. İnsan kaynağı vazifesi de görüyorlar.
‘Milli Görüşçü Kuruluşları’
yani kısaca MİLKO’ların y
üzde 80’i Haymana Mutabakatı’na imza atmışlar.
Toplantılara
Cansuyu, AGD, YENİAD ve ÖYDER
’in başkanları da katılmış. Toplamda 46 kişiler. Aralarında İlyas Töngüç, Selman Esmerer ve Abdullah Sevim gibi hem kamuoyunun hem de Saadet Partisi teşkilatlarının çok yakından tanıdığı güçlü isimler var.
Mevcut Saadet Partisi yönetimindeki GİK üyeleri, genel başkan yardımcıları ve bazı il başkanları da üçüncü cephede yer alıyor.
Hatta Saadet Partisi Gençlik Kolları’nın da Haymana Mutabakatı’ndan taraf olduğu ve yayınlanan metni savunduklarının bilgisini aldım.
Bu mutabakatı sosyal medyada hafife alanlar yanılıyorlar bu arada. Görüştüğüm kişiler “delege güçlerini” de hesaplamışlar. Şu ana kadar
450-500 delegeden “sizinleyiz” sözünü almışlar bile.
Saadet’in 1300 delegesi var. Son kongreye 965 delege katılmış. Bu durumda 500 delege her şeyi değiştirebilir.

Haymana Mutabakatı, bir açıklama yayınladı. Mevcut Saadet yönetiminin siyaset yapma biçimi açıkça eleştirildi. Bu eleştirinin temelinde de Saadet Partisi’nin hemen her konudaki siyasi duruşu ve altılı masanın görüşleriyle çelişen noktalar var. Metindeki şu paragraf özetliyor: “Bu zamana kadar faize, zinanın suç olmaktan çıkarılmasına, Siyonist İsrail’le dostluk kurulmasına, ABD ile stratejik ittifaka, AB uyum yasalarının uygulanmasına nasıl karşı durduysak; bunlarla birlikte İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar uygulayamaya koyacağını, LGBTİ’ye karşı çıkmayı nefret suçu sayacağını, 4-6 yaş Kur’an kurslarının kapatılmasını talep edeceğini, AB uyum yasalarını ve normlarını uygulamaya devam edeceğini, AB üyelik sürecine hız vereceğini açık açık beyan edenlere de karşı duralım ve inancımızın gereği neyse onu yapalım.”

Bu paragraf, TV5’deki programına son verilen Abdülaziz Kıranşal’ın ekranda dile getirdiği eleştiriler ile neredeyse birebir.

Bu paragraf aynı zamanda
Saadet Partisi’nin altılı masadan kalkması gerektiğini de söylüyor.
Söyleyenler kim peki? Temel Karamollaoğlu’nun yol arkadaşları ve Saadet Partisi’nin mevcut yöneticileri
Haymana Mutabakatı, yani 46 isimden oluşan heyet cuma günü bir genel başkan adayı açıklayacak. Kim olacağına dair tahminler var ve ben
İlyas Töngüç
üzerinde mutabık kalındığını öğrendim. Töngüç hem Saadet Partisi Başkanlık Divanı Üyesi hem de MİLKO Genel Sekreteri. Yani teşkilatta ve tabanda bir ağırlığı var. Kongreyi kazanır mı bilemeyiz? Fakat şu net bir şekilde konuşuluyor;
bu muhalefet dalgası büyük bir rahatsızlığı arkasına aldı ve Saadet Partisi’ni altılı masadan kaldıracak güçte.
Bekleyip göreceğiz.
#Saadet Partisi
#Temel Karamollaoğlu
#Altılı Masa
#İlyas Töngüç
#MİLKO
2 yıl önce
Saadet’i masadan kaldıracak bildiri: Haymana Mutabakatı
Siyasette yumuşama: Mümkün mü?
Genç kimdir?
Başkan Erdoğan soykırım davasının müdahili olarak ABD’ye gidecek mi?
Özgürlüğün otoriterliği karşısında Filistin taraftarı öğrenciler
Gazze ışığında üniversitenin misyonu