|
Yeniden Refah’ın 30 talebi ve Fatih Erbakan’ın ‘hesapsız’ tavrı
“Beklenen oldu”
demeyeceğim zira Fatih Erbakan seçim sürecine kadar ittifak yapma taraftarı değildi. Net açıklamaları vardı.
Tabanlar açısından ise “arzulanan” oldu diyebiliriz.
Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılmayı kabul ettiğini söylemek artık mümkün. İki partideki kaynaklarımdan da “
oldu bu iş”
teyidini aldım.
Bu
yazı,
ittifak resmen ilan edilmediği için benim açımdan risk olsa da
kaynaklarıma güvendiğim ve süreci dikkatle takip ettiğim için yazma gereği duydum…
Yeniden Refah Partisi cephesine göre;
AK Parti ile uzlaşılmış. Sundukları şartlar kabul edilmiş.
Son bölümde detaylarını aktaracağım.
Kararın bugün
(pazartesi) en geç de salı günü duyurulması bekleniyor.

Mühim detaylar var.

Genel Başkan Fatih Erbakan yoğun bir hafta geçirdi. AK Parti’nin ittifak daveti geçtiğimiz hafta resmileşti ama öncesi var. Bir süredir
her iki partideki yetkili isimlerin yürüttüğü çalışma bir noktaya gelince
AK Parti Genel Başkanvekili
Binali Yıldırım
10 Mart Cuma günü Yeniden Refah Partisi Genel Merkezi’ne giderek
Fatih Erbakan ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi davetini iletti.
Erbakan ve Yıldırım’ın çıkışta yaptıkları açıklamalar
aslında prensipte anlaşıldığının işaretiydi.
Fakat Fatih Erbakan cumartesi ve pazar günü partisinin tüm yetkili kurumlarıyla istişare ederek
hem “onay aldı” hem de Yeniden Refah Partisi için ittifakın şekli belirlendi
. Erbakan, cumartesi günü MYK ile pazar günü de 81 ilin il başkalarıyla bir araya geldi.
Yeniden Refah sadece genel başkan iradesiyle değil,
“parti kararıyla” ittifakta yer alacak.
Bu bilgi neden mi önemli? Fatih Erbakan, kurullarını ve kurmaylarını hiçbir şekilde zorlamamış. Erbakan’ın bu tavrı,
şahsi bir beklenti içinde olmadığının ispatı olarak yorumlanıyor
.
Şu da var; Yeniden Refah seçimlere
Cumhur İttifakı çatısı altında
lakin
parti logosuyla girmek istiyor.
AK Parti, listelerinden
milletvekili adayı göstermeyi teklif etmiş
ama Yeniden Refah Partisi seçimlere kendi adaylarıyla girmek istiyor. Şunu da aktarayım; tarafların bu konuyu
bir kez daha masaya yatırması
söz konusu.
Fatih Erbakan ve kurmayları Yeniden Refah’ı,
Millî Görüş’ün temel değerlerinden sapmadan siyaset yapan tek parti
olarak görüyorlar. Kapatılan Refah Partisi’nin devamı olarak Kasım 2018’de kurulan ve aradan geçen zamanda 81 ilde teşkilatlanan Yeniden Refah Partisi,
Saadet Partisi’nin 2018 seçimlerinde CHP ile ittifak yapmasının da etkisiyle
hızla ivme kazandı. Üye sayısı Saadet Partisi’ni geçti ve Y
eniden Refah’ın potansiyeli anketlere de yansıdı.
Gelelim AK Parti’ye sunulan ve üzerinde uzlaşıldığı belirtilen maddelere… Yeniden Refah Partisi sadece Cumhur İttifakı’na katılmayacak, teklif ve önerileriyle
seçim sürecinde ittifakların söylemlerini de etkileyecek gibi görünüyor.

Otuz maddelik talep listesinde neler mi var?

Elime sıralı bir liste ulaştı lakin birebir aktarmayacağım…

Yeniden Refah Partisi, toplumsal ve sosyal hayat ile aileyi ilgilendiren konularda yasal düzenlemelerin yapılmasını ve bazı işleyişlerden vazgeçilmesini istiyor
: İstanbul Sözleşmesinin
iptalinin TBMM’de de oylanması, t
oplumsal cinsiyet eşitliğine
ilişkin düzenlemelerden vazgeçilmesi,
6284 sayılı yasanın
aile bütünlüğünü bozucu hükümlerinin ayıklanması,
6251 sayılı yasanın
gözden geçirilmesi,
sapkınlıkların
önlenmesi,
süresiz nafaka
konusundaki mağduriyetlerin giderilmesi v
e zinanın suç sayılması…

14 Mayıs Seçimlerine giderken gündemin büyük oranda yukarıda aktardığım talepler çerçevesinde şekilleneceğini düşünüyorum. Millet İttifakı ise tam tersi vaatler sunuyor. Mesela gelir gelmez İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyma sözünü bir tek Saadet Partisi vermedi, onlar da diğer ortaklarına itiraz etmiyorlar zaten.

Yeniden Refah’ın AK Parti’ye sunduğu maddeler arasında
Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasında
1949 yılında ‘Kültürel Mübadele Komisyonu’ adıyla kurulan
“Fulbright komisyonunun” faaliyetlerinin sonlandırılması
da yer alıyor.
İktidara,
“Suriyelilerin güvenli şekilde ülkelerine dönüşünün temin edilmesini”
yönünde çalışma yapılmasını ileten Yeniden Refah Partisi, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde
İslam kardeşliği esas alınarak ırkçılığın önlenmesi
ve devlet-millet kaynaşmasının sağlanmasını da istiyor. Maddeler arasında
“Kudüs ile ilgili kırmızı çizgimizin korunması”
başlığı da yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü ile yapılan sözleşmelerin
Türkiye’nin milli çıkarlarına uygun hale getirilmesi, Necmettin Erbakan’ın Başbakanlığı döneminde temelleri atılan
D8’in canlandırılması ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin
kazanılmış haklarından taviz verilmeden daha fazlası için gayret edilmesi de 30 madde arasında yer alıyor.

Yeniden Refah Partisi’nin ekonomi alanında hem yatırımları hem de vatandaşları ilgilendiren talepleri de var. Şöyle sıralayacağım:

- Çiftçi, esnaf ve üreten kuruluşların
faiz borçlarının silinmesi
, ana paranın faizsiz yapılandırılması.
- Çiftçilere arazi değil
üretim desteği
verilmesi.
- Tarımsal
kotaların kaldırılması.
- Çalışanların ve emeklilerin
aylık gelirlerinin
yoksulluk sınırından aşağıda olmamasının temin edilmesi.
- Mazottan
vergi alınmaması.
- Gübre fiyatlarına
en az yüzde 50 sübvansiyon
uygulanması.
- Engellilerin maaşlarının
asgari ücret seviyesine
çıkarılması.
Ben bu yazıyı kaleme alırken, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal Haber Türk televizyonuna konuktu ve sundukları 30 talebin AK Parti tarafından kabul edildiğini açıkladı. Aydal, yayında önemli bir bilgi paylaşarak “
Bu ittifak seçime giderken bir iş birliği sözleşmesi olarak algılanma
lı” dedi. Anlaşılan AK Parti ve Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı seçimleri kazanırsa
tekrar masaya oturacaklar.
Yeniden Refah’ın sunduğu şartlar altında ittifaka katılması,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleme ve yeniden Cumhurbaşkanı seçtirme
arzusu olarak da yorumlanabilir.
Yazıyı toparlarken bir bilgi daha aktaracağım; ittifak görüşmeleri sürecinde görüştüğüm Yeniden Refah Partili bir yetkiliye, “
Fatih Erbakan, ittifak yapmama yönünde çok netti
. Kendisi Cumhurbaşkanı adayı olacaktı. Bu aşamaya nasıl gelindi?” diye sormuş ve şu yanıtı almıştım: “
Saadet Partisi
, 2018’den beri CHP’ye yaslanıyordu. Geçtiğimiz yılın şubat ayından beri de
CHP için siyaset
yapmaya başladılar
. Millî Görüş’ün duruşuna, değerlerine ve ilkelerine zarar verdiler
ve Saadet Partisi artık temsiliyet makamı değil. Milli Görüş’ün yeniden siyasetin ön saflarında olması, toparlanması ve safları sıklaştırması için bu ittifaka dahil olmak gerekliydi.
Bize bu yolu Saadet Partisi açtı.”
Mini analiz üzerine,
Saadet Partisi’nde yeni bir bölünme yolunun
açıldığını da söylemek mümkün. Yeniden Refah’ın Cumhur İttifakı’na katılması
Saadet içerisindeki muhalif kanadı da harekete
geçirecektir. Bu hafta içinde Saadet’ten
blok halinde istifalar gelebilir.
Çünkü henüz
dışarıya taşmamış ciddi bir iç karışıklık
yaşanıyor. Yakından takip ediyorum, önümüzdeki yazıda
Saadet cephesinden son gelişmeleri aktaracağım...
#Yeniden Refah Partisi
#Cumhur İttifakı
#Fatih Erbakan
#Saadet Partisi
#AK Parti
#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
1 yıl önce
Yeniden Refah’ın 30 talebi ve Fatih Erbakan’ın ‘hesapsız’ tavrı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset