|
Venezüella’dan kainat güzeli çıkmıyor artık…

Türkiye, Venezüella devlet başkanı olarak Maduro’yu tanıdığını açıkladı.

Bu açıklamanın ardından Amerikan hazinesi, Türkiye ile Venezüella arasındaki altın ve enerji ticaretini incelemeye aldı.



Amerika dedi ki…

Sen, benim devirmeye çalıştığım adamı tutuyorsan, ben de senin o adamla yaptığın ticaretin faturasına bakarım, evirip çevirip bakarım, bakarım da bakarım.

Peki, Amerika’nın buna hakkı var mı?

Yok, ama yapıyor…

Amerika’nın, İran’a ambargo koymaya da hakkı yok.

Amerika’nın Irak’ı parçalamaya da hakkı yok.

Amerika’nın Araplardan, Almanlardan haraç almaya da hakkı yok.

Amerika’nın Türkiye’de darbe yapmaya da hakkı yok.

Yok, ama yapıyor…

Çünkü dünyanın en güçlü ordusuna sahipler, bu devrin en güçlüsü onlar.

Mao’nun dediği gibi güç namlunun ucunda olduğu müddetçe Amerika bunları yapacak, hesapları incelemeye devam edecek.

Kendilerinden sonra gelen beş ülkeden daha fazla askeri harcama yapıyorlar, silah teknolojileri inanılmaz seviyede.

Yeryüzünde gemilerini yüzdürmedikleri deniz, uçaklarını uçurmadıkları gökyüzü yok gibi.

Peki ne olsun?..

Çok güçlüler diye, dünya Amerika’ya teslim mi olsun, ne olsun yani?

Dünyayı bilemem de biz kendi işimize bakmalıyız, onu bilirim.

Nasıl ki Suriye’de birbirlerinin ayağına basmadan işi götürüyorlar, nasıl ki Afganistan’da sükunetle hesaplaşıyorlar, Venezüella’da da bir yolunu bulup uzlaşırlar.

Suriye demişken…

Fırat’ın doğusuna yapmayı planladığımız operasyonu da sadece Amerika’nın çekilme durumuna bağlı olarak geciktirdiğimizi düşünmüyorum.

Rusya ile Amerika’nın, PYD konusunda mutabakata varmadıkları ne malum?

Herkes işine bakıyor, biz de işimize bakalım.

Çin, Venezüella’ya 120 milyar dolar para yatırdı, silah sattı, teknoloji sattı, bir nevi Latin Amerika’da kendine ait organize sanayi bölgesi kurdu.

Maduro giderse, Çin’in muhatabı Amerika olur.

Çin, Maduro’dan aldığını Amerika’dan alamaz.

Alamaz ama gücüyle, kuvvetiyle yine bir şeyler koparır.

Rusya da aynı şekilde…

Peki biz, bizim durumumuz ne olur?

Maduro giderse, bizim Venezüella ile olan ticari antlaşmalarımız devam eder mi?

Etmez…

Etmediği gibi Rusya kadar, Çin kadar pazarlık gücümüz de olmaz, yaptığımız antlaşmalardan bir şey alamayız.

Global stratejist Hakan Akbaş’la konuştum.

Dedi ki…

Amerika, aba altından sopa gösteriyor, Halkbank ile ilgili kesinleşen cezayı açıklamadılar, o konuda ne yapacaklar, bilemiyoruz.

Ayrıca Türkiye’nin enerji ithalatının, İran yaptırımlarından Mayıs 2019’a kadar muaf tutulduğunu da unutmamalıyız.

“Türkiye, Maduro’dan yana tavır alınca, Amerika eski defterleri karıştırmaya başladı, Türkiye’yi Halkbank’la, İran ambargosuyla tehdit edecek yani, bunu mu anlamalıyız?” dedim.

“Evet, aynen öyle, bunu anlamalıyız” dedi.

“Peki, Türkiye, Venezüella konusunda daha ara bölgeye çekilirse, aracılık rolüne soyunursa, İran’dan enerji ithalatıyla ilgili muafiyet tarihini, Halkbank meselesini ortadan kaldırabilir mi, pazarlık için koz elde etmeye çalışıyor olabilir mi?” diye sordum.

“Bak bu çok ilginç bir yaklaşım, işin bu tarafını düşünmemiştim” dedi.

Bence düşünmeliyiz…

Gerçi Amerika, Venezüella konusunu bizimle konuşmaz, orada Amerika’nın esas muhatabı Rusya’dır, Çin’dir.

Fakat İran’a ambargoyu, Halkbank’ı, Suriye’yi, Doğu Akdeniz doğalgazını bizimle konuşmak zorundadır, bizim Amerika ile esas kavgamız bunlardır.

Hepimiz biliyoruz ve hepimiz kabul ediyoruz ki…

Amerika’nın, Venezüella’ya müdahalesi, Amerikan zorbalığının, Amerikan emperyalizminin son örneğidir.

Bu konuda hiç kimsenin ihtilafı yoktur.

Lakin Türkiye, Birleşmiş Milletler kürsüsünde “Dünya beşten büyüktür” diye haykırırken, o beşte yer alan iki ülkenin de Rusya ve Çin olduğunu unutmamalıdır.

İlk beşin üçü batılı ise, ikisi de doğulu, öyle değil mi?

Biz, küresel güç değiliz, bölgesel gücüz, bizim namlumuzun uzunluğu kendi bölgemizi koruyacak uzunluktadır.

Amerika’ya mahkum değiliz, olmamalıyız da.

Fakat bizi Amerika’nın kurduğu eksenin dışına çıkarıp kendine mahkum etmeye çalışanları da görmeliyiz.

Bu dünya ilişkiler, çıkarlar, kazançlar dünyasıdır, ülkemiz adına giriştiğimiz her işten karlı çıkacak hesabı yapmalıyız.

Mesela en başta…

Venezüella’ya dair tek bilgisi “kainat güzeli çıkaran ülke” olmanın ötesine geçmeyen analistlerin hezeyanlarına kulak asmamalıyız.

Belki de buradan başlamalıyız…

#Venezüela
#Nicolas Maduro
#ABD
#Hakan Akbaş
5 yıl önce
Venezüella’dan kainat güzeli çıkmıyor artık…
Süveyş Kanalı neden önemli?
Herkesin bayramı kendine mi?
Çuval ve mızrak
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!