|
Bu bir kampanyadır: Her ile bir İSAM!

İstanbul"un her ilçesine,Türkiye"nin her vilayetine İSAM diye bir slogan ile yola çıkıyoruz vira bismillah.

Zamanı bereket üzere, mekânı ilim şuuru içinde idrak etmek isteyenleri kampanyaya destek vermeye çağırıyorum.

İSAM nedir?

İSAM, Bağlarbaşı"nda Türkiye Diyanet Vakfı"nın 1984 yılında inşa ettiği/kurduğu Türkiye"nin en insani kütüphanesi. İslam Kültürü ve edebiyatı ile sosyal bilimlerin birçok alanında zengin bir koleksiyona sahip.

Açık raf sistemi,her an ulaşılabilecek çay ve kahve. Çalışmanızı yapıp sıkıldığınız noktada Aristo ve Platon"u yad ederek düşüncelerinizi yerleştirmek için adımlayacağınız bir bahçe. Öylen saatlerinde cüzi bir fiyata dört başı mamur bir yemek. Sıcak ve temiz bir ortam.

En önemlisi de çaycısından müdürüne kadar güler yüzü ile sizi karşılayan personel. Öyle canı gönülden Hocam diye karşılayışları vardır ki, Ben henüz hoca olmadım aşk ile çalışıp bir an önce bu payeye ulaşayım diye düşünürsünüz.

Evet, Türkiye"nin her iline,İstanbul"un her ilçesine bir İSAM.

İSAM derken; İSAM standartlarında, okuyucunun her türlü ihtiyacını karşılayacak, insani atmosfere sahip kütüphaneyi kast ediyorum. Kağıt mendil yerine selpak demek gibi. Tıraş bıçağı yerine jilet demek gibi.

Çünkü bendeniz kütüphaneyi İSAM"da buldum. Evveli Kütüphane adı altında katlanılan zulüm idi. Kitaplar elinize ulaşıncaya kadar bitkin düşmek idi.Beyazıt Devlet Kütüphanesinin 1980"li yıllarda insanı canından bezdiren memurları, özellikle vestiyerdeki göçmen amcanın gelene gidene "Sanki burada bedava çorba dağıtıyoruz" diye her seferinde sirke ikram eden yüzünden sonra.Aman Allah"ım İSAM bir cennet...

Diyorsunuz her vilayette en az on tane kütüphane var. Okuyucusu olmadan öylece duruyor. Başına yerleştirdiğimiz memur akşama kadar oturuyor.

Evet aynen öyle.

Peki İSAM taleplere karşılayamaz iken …Ki İSAM"a sadece üye kartı olanlar girebilir. Üye kartınızın olması için araştırmacı olduğunuzu ispat etmek zorundasınız… Evet İSAM talepleri karışlayamaz iken, bir memur eşliğinde boş mekanlar olarak konumlandırdığımız kütüphanelerin akıbeti neden böyledir?

İstanbul"un her ilçesine, Türkiye"nin her iline İSAM diye bir kampanya başlatmaya niyet ettiğimde, önce ihtiyacı tespit etmeye karar verdim. Evvel yapılanları, ahir yapılanları yerinde tespit etmek üzere her vesile ile kütüphane avına çıktım.

Evet av.

Nitekim Trabzon Belediyesi"nin düzenlemiş olduğu Kitap Fuarı"na katılmak üzere 23 Şubat tarihinde Trabzon"a vasıl oldum. Ev sahibi olarak karşılayan Umut Özçelik Bey Kahvaltı için Cephanelik"e davet etti. Cephanelik güzel bir yer. Ancak işimiz acele. Kahvaltıyı yapar yapmaz Umut Bey ve sevgili eşi Hacer Hanım ile kütüphane avına çıktık. Hacer Hanım, Refah Partisi döneminde internet kafeler ile mücadele etmek için her mahalleye okuma salonları açılmış iken, artık bu salonların kapandığını söyledi. Dokuz yaşındaki oğlu ile birlikte devam edebileceği Kütüphane arayışı için denedikleri yöntemleri anlattı.

Umut Bey arkadaşlarıyla telefon ile görüştü kütüphanelerin adresi alındı, sonra düştük yola.

İlk durağımız Halil Nihat Boztepe okuma salonu. Adı üstünde bir salon. Üç dört masa, raflarda birkaç kitap bir de görevli.Tek bir okuyucu yok.

Neden okuyucu yok? Oysa denize bakan bir manzarası var. Aydınlık. Sıcak.

Çünkü orada bir okuma salonu olduğunu bilmek için keşfe çıkmanız gerekiyor. Bir bahçenin dibinde.Ta yanına gideceksiniz ki A burada ne de güzel denize nazır bir okuma salonu varmış diye şevke gelesiniz.

Demek ki birinci tedbirimiz ne olacak? Tıpkı eczane, postane levhaları gibi okuma salonlarının ve kütüphanelerinin yerini belirten levhalar şehrin caddelerine, sokaklarına itina ile yerleştirilecek.

Halil Nihat Boztepe Okuma Salonu"nun yalnızlığı bizi düştüğümüz yoldan geri çevirmiyor. Bu defa tarihi bir caminin bitişiğindeki kütüphaneye gidiyoruz. Kütüphaneye girmemiz ile çıkmamız bir oluyor. İçersi karanlık. Soğuk ve rutubetli. Evet raflarda kitaplar var ama …Üste para verseniz girecek kişiyi zor bulursunuz.Ortam hiç sağlıklı değil çünkü.

İlk Halk Kütüphanesine doğru yola çıkacaktık ki… Aldığım bir haber ile zınk diye durdum.

Devam edeceğiz inşallah. Kampanyaya desteğinizi bekliyorum.

11 yıl önce
Bu bir kampanyadır: Her ile bir İSAM!
Veliefendi nasıl kumara bulaştı-rıldı
Siyasette yumuşama: Mümkün mü?
Genç kimdir?
Başkan Erdoğan soykırım davasının müdahili olarak ABD’ye gidecek mi?
Özgürlüğün otoriterliği karşısında Filistin taraftarı öğrenciler