|
Canavar uyandı!

Türkiye"nin çeyrek yüzyılına damga vuran ve uyutmak için çok zorlandığımız enflasyon canavarı uyanma emareleri gösteriyor.

Son açıklanan enflasyon rakamları yaklaşan tehlikenin öncü göstergeleri olarak okunabilir.

Ocak ayına dair açıklanan enflasyon rakamlarında tüketici fiyatları (TÜFE) aylık yüzde 1,72 artışla son 26 ayın en hızlı yükselişini yaparak, yıllık bazda yüzde 7,48"e yükseldi.

Tüketici fiyatlarının yükselmesinde temel olarak; gıda fiyatları, vergi ayarlamaları ve sert bir şekilde yükselen döviz kuru hareketleri etkili oldu.

Tüketici enflasyonunda yeni yıla oldukça hızlı giriş yaptık.

Bu yıl için yüzde 6,6 olarak hedeflenen tüketici enflasyonunun dörtte birine yakınını daha ilk ayda gerçekleştirmiş olduk.

Teknik olarak "çekirdek enflasyon" diye nitelendirilen bir gösterge var ki; onda da durum pek iç açıcı değil.

Çekirdek enflasyonun detayına kafa karıştırmamak için girmiyoruz. İlgilenenler araştırabilir. Lakin ekonomistlerin baktığı bu önemli teknik göstergede de ciddi bir bozulma söz konusu olduğunu belirtelim.

Enflasyon rakamlarındaki asıl büyük tehlike ise, üretici fiyat endeksinde yaşanan sıçramadır.

Ocak ayında üretici fiyat endeksi (ÜFE) yüzde 3,32 oranında artmış ve yıllık üretici enflasyonu yüzde 10,72 yükselmiştir. Bu 2008 Nisan ayından bu yana en hızlı yaşanan yükseliştir.

Üretici fiyatlarında yaşanan bu sert yükselişte ise döviz fiyatlarında yaşanan sert yukarı yönlü hareket, imalat sanayinde genele yayılan kur etkili fiyat artışları etkili olmuştur.

Ocak ayında imalat sanayinde özellikle petrol ürünleri, ana metaller ve kimyasal ürün fiyatlarında yüksek oranlı artışlar yaşandı.

Enflasyon rakamlarında en dikkat çeken tehlike ise tüketici enflasyonu ile üretici enflasyonu arasındaki makasın açılmasıdır.

Bu makasın açılması önümüzdeki dönem üretici fiyat artışların da tüketiciye yansıyacağı anlamına gelir ki; sağlıklı bir makro ekonomide bu makasın büyük oranda açılmaması gerekir.

Önümüzdeki dönemde üretici fiyatlarında yukarı yönlü baskı devam edebilir. Çünkü şu anda dövizde yaşanan yükselişin ve faiz maliyetinin etkisi fiyatlara yansımış değil. Şimdilik ötelenen zamlar ve üretici fiyatındaki yüzde 3"ün üzerindeki artış tüketici fiyatlarına yansıyacaktır.

Aslına bakarsanız, yükselen kurun önce üretici sonrada tüketici fiyatlarına yansıması normal ve kaçınılmaz bir ekonomik döngüdür. Yükselen döviz önce ithal mal/girdi fiyatlarını artırarak üretici endeksini yukarı taşır. Bunun yansıması da eninde sonun da tüketici fiyatlarında hissedilir.

Önümüzdeki dönem tarımsal üretimin kuraklık nedeniyle olumsuz etkilenebileceğini ve kurların gecikmeli etkileriyle yükselen faiz oranlarının da maliyetiyle üretici enflasyonundaki bozulma devam edecektir.

İşin kötüsü yükselen ve yükselmeye de devam edecek gibi gözüken bu enflasyon ne yurt içindeki talepten, ne de ekonomik büyümeden kaynaklanmıyor.

Bilakis bu makro dengelerle enflasyon yükselirken, büyüme düşecektir.

Maruz kaldığımız ve ileride muhtemelen daha şiddetle hissedeceğimiz enflasyon canavarını uyandıran ana etmen maliyet yönlü fiyat artışlarıdır.

Maliyet enflasyonuna hoş geldin diyebiliriz!

10 yıl önce
Canavar uyandı!
Ak Parti-BDP uzlaşması
KOLAY GELSİN...
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı