|
Yalçın Küçük"ten özür dilerim!

Ana gündem maddelerinden biri hatta birincisi olan Kerkük hakkında yazılmadık madde kalmadı..

Öyle ya, şu günlerde hükümete olan husumetten dolayı hamasetten daha “para eden” başka bir zemin kalmadı..

Kerkük''te yapılacak referandumun ne denli önemli olduğunu tahmin edememek için bir insanın ya sabah programına katılıp göbek atan bir kadın ya da göbeğine piercing takan bir Bağdat caddesi “tiki”si olmak gerekiyor..

Ancak bu yazının konusu, Kerkük''ün Türkmen şehri mi yoksa bir Kürt şehri mi olduğunu tahlil etmek değil..

Konu, şu: Kerkük''ün Türkmen şehri olduğuna dair daha sağlam deliller orta yerde yani arşivde dururken öylesine “absürt kanıt”lar dilendiriliyor ki, insan şunu düşünmeden edemiyor.. Acaba bu delillerin “sunumu” için Barzani mi devreye girdi?!

Örneğin 18. 01.2007 tarihli Sabah''ta Yılmaz Özdil özetle şöyle diyor: “Kerkük Türk şehridir.. Çünkü Prof. Salih Neftçi Kerküklüdür. Osmanlının gazyağı ihtiyacını Kerküklü babası temin etmekte idi. Zaten soyadı da oradan geliyor. Neft, petrol demek.. Dolayısıyla Kerkük, Türk''tür. Petrol de Türk''ündür..”

Özdil, bir okurunun “Kuzey Irak''ta Türk var mıydı?” sorusunu ise şöyle cevaplıyor: “İhsan Doğramacı Kerküklüdür. Mehmet Ali Erbil ise Erbil bölgesindendir. Demek ki Kerkük ve Erbil Türkmen şehridir..”

Yılmaz Özdil, bunu daha da “açsaydı” sanıyorum şöyle diyecekti: “Kuzey Irak''ta askerimizin başına çuval geçirenler Kerkük''ün Kürt şehri olduğunu iddia ediyor. Oysa biz Türkler başa çuval geçirmeyiz; Mehmet Ali Erbil gibi pantolon indiririz..”(!)

Tabii bu “keskin deliller”, Kerkük''ün Türkmen şehri olduğunu kanıtlamak için yazıldı.

Bir de Kuzey Irak''ta Kürdistan''ın kurulduğunu ispatlamak için “ters yönden” bir mantık yürütenler de oldu..

Örneğin, eğlence parkı Tatilya''nın Barzani ailesi tarafından satın alınması üzerine “Ey yöneticiler uyuyor musunuz; Barzani Tatilya''yı bile elimizden aldı..” diyen de oldu..

Biliyorsunuz; kredi borcunu ödemediği için İş Bankası tarafından Tatilya''ya el konmuştu..

Barzani''nin Tatilya''yı alması Kürdistan''ın tesisi için bir delilse, Tatilya''yı Barzani''ye satan İş Bankası Atatürk''ün kurduğu bir banka değil miydi?

İlişkiler ağı o kadar ilginç ki..

Tatilya''yı Bayındır Holding kuruyor.. Bayındır Holding''in sahibi Kamuran Çörtük, Demirel''in “manevi oğlu”.. Bu parkın diğer hissedarı ise, Demirel''in kayınbiraderi Ali Şener idi.. Tatilya''ya el koyan, İş Bankası.. İş Bankası''nın kurucusu Atatürk.. İlk genel müdürü ise Celal Bayar.. Celal Bayar, Demokrat Parti''nin 1 numaralı kurucusu.. Demirel''in genel başkanlığını yaptığı Doğru Yol Partisi, Demokrat Parti''nin devamı.. İş Bankası''nın halen yönetim kurulu üyelerinden dördü, “yasa gereği” CHP''nin eski milletvekilleri veya il başkanlarından oluşuyor.. Tatilya''yı Barzani''ye satan, İş Bankası.. Bu bankaya yönetici seçen CHP''nin Genel Başkanı Deniz Baykal..

Ve Kerkük''te Türkmenlerin yaşadığını belgeleriyle ortaya koyan Türk Tarih Kurumu''na, Atatürk''ün vasiyeti hilafına para vermeyen de yine CHP..

Tamam tamam, Yalçın Küçük''ün sahasına girmeden, burada kesiyorum!.

Filitreli Börek...

Yeşilay Cemiyeti Gebze Şubesi, “Sigara böreği” isminin, “Yeşilay böreği” olarak değiştirilmesi için Türk Dil Kurumu''na teklifte bulunmuş..

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Şükrü Haluk Akalın ise, bu öneriye sıcak bakmadığını belirterek “Ben sigara böreği yediğim zaman aklıma sigara içmek hiç gelmedi..” demiş.. Doğrusunu söylemiş..

Çünkü bu yol açılmış olsaydı, sonu gelmeyecekti..

Örneğin, birileri çıkıp “Kağızman''a ısmarladım nargileee nargileee..” türküsünün “Kağızman''a ısmarladım Yeşilay böreğiii Yeşilay böreğiii…” diye değiştirilmesini isteyebilirdi!

Hatta birileri daha da ileri gidip “Petrol Ofisi” isminin “Basın Bürosu” olarak değiştirilmesini de teklif edebilirdi!

Külden yapılan hisar...

Bazı şairler için “Keşke hep edebi eserler yazsa..” diye düşünürüm.

Örneğin Attila İlhan.. Bazı popçular gibi “Sen bana mecbursun..” demez, “Ben sana mecburum..” derdi.. Ama siyasi görüşleri ne realistti ne de rasyonalist..

Sezai Karakoç ise Diriliş Partisi gibi, seçimlere bile giremeden kapanan bir partinin liderliğini üstlendi ama hatasını çabuk fark etti..

Kültür Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü''nü hak eden Sezai Karakoç''a siyasi fikirlerinden dolayı “kafayı takan” bazılarına, Sezai Karakoç''un “Sürgün” isimli şiirinden bir bölüm sunmak benim için bahtiyarlık vesilesi olacaktır:

“..Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır,

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır,

Aşk celladından ne çıkar mademki yar vardır,

Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır,

Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır,

Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır,

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır,

Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır,

Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır,

Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır..”
17 yıl önce
Yalçın Küçük"ten özür dilerim!
Nuri Pakdil: Hakikat savaşçısı bir usta
Mursi"nin çelişkisi
Amerika’da eyalet savaşları..
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek