İstanbul"un finans merkezi olmasından önce, harcamalarımızı ve tasarruflarımızı konuşmamız daha uygun olur.

En zayıf yönümüzü güçlendirmeliyiz. Yani tasarruf fonksiyonumuzu geliştirmeliyiz. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahyettin Ertaş, "Türk halkı harcamayı seviyor" diyor.

Ertaş, tasarruf yönümüzü güçlendirip, sermaye piyasalarında nasıl ilk 10 ülke arasına girebileceğimizi de Bab-ı Ali Toplantısında anlattı.

Bab-ı Ali Toplantıları bir düşünce kuruluşu gibi hareket eden ve yarı kapalı toplantılarla gündeme katkı sağlayan bir oluşum. Tanzimat"la birlikte başlayan küreselleşme açılımlarına, dönemin en önemli figürü olan Bab-ı Ali"ye atıfta bulunan bir adla bu çalışmalarını yürütüyor.

Av. Osman Ataman"ın öncülük ettiği bu toplantıların 121.si önceki akşam yapıldı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan"dan belediye başkanlarına kadar pek çok siyasetçi, işadamı ve akademisyen geçmiş toplantılara katılarak fikirlerini paylaşmış.

Konuk konuşmacı talep ettiğinde konuşmalar basına kapalı da olabiliyor. Konu ve kişiye göre bazı toplantılara sponsor da oluyor. Son toplantının sponsorluğunu Türkiye Finans üstlendi.

Sermaye piyasaları söz konusu olunca da bu işin başı SPK Başkanı Vahyettin Ertaş"ın değerlendirmeleri ayrı bir önem kazanıyor.

Öncelikle 2023 ekonomik hedeflerimize bir bakalım:

. 25 bin dolar kişi başı milli gelir.

. 2 trilyon dolar büyüklüğünde bir ekonomi.

. Mali varlıkların yüzde 20"si hisse senetlerinden oluşması. En az 1000 şirketin Borsa İstanbul"da işlem görmesi.

. 10 milyon bireysel emeklilik yatırımcısı.

Bu ekonomik hedeflere ulaşınca muhtemel ki İstanbul da fiilen dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri olacaktır.

SPK Başkanı Ertaş, kırılganlıklarımızı ve beklentilerini paylaşarak, kısa ve özlü bir vizyon çizdi.

Dünyadaki her finansal enstrümanın Türkiye"de de bulunması gerektiğini bu konuda da adım attıklarını hatırlatan Ertaş"ın üzerinde durduğu noktaların başında tasarruf ve hisse senedi varlığı geliyor.

Ne acıdır ki hisse senedi sahipliğinde Hindistan"dan geri durumdayız. Almanya"da en büyük 923 şirketin 134"ü, Fransa"da en büyük 970"in 132"si, İngiltere"de 980 en büyüğün 272 tanesi borsada işlem görüyor. Son üç yılda borsaya 92 yeni şirket gelmesi önemli bir adım ama yetmez.

Ertaş"a göre, tarihi süreçte işçi şirketleriyle başlayan olumsuzluklar kamuoyu bilincinde engellerin başında geliyor. Daha sonra yurtdışında yaşayan Türkler arasında izinsiz para toplama başka bir olumsuzluk olarak yaşandı.

Yine el konulan şirketler ve bankalar da yine sektörün gelişmesinde birer engel olarak geçmişte yaşandı.

Günümüzde yaşanan en büyük engelin başında finansal okuryazarlık geliyor.

Yukarıda bahsettiğimiz hisse senedi varlığının artması, borsanın derinliğini artırabilir. Sığ borsalar spekülasyona daha fazla açık halde oluyor.

Aile şirketlerindeki "Küçük olsun ama benim olsun" anlayışı kurumsallaşmaya ve gelişmeye mani oluyor.

Uluslararası yatırımların sınırlı oluşu, yatırım yapılabilir kredi notuna rağmen istenilen seviyeye gelemedi. Dünyadaki kriz ve FED"in aldığı tedbirler dünyadaki bütün yatırımcıları durdurmuş oldu.

Bütün bunlar arasında her konuda istikrar da önem kazanıyor. Ertaş"a göre Londra"nın dünyanın en büyük ticaret ve finans merkezlerinin başında gelmesinin en önemli nedeni 50 yıldır değişmeyen bir vergi yapısına sahip olmasından kaynaklanıyor.

İstanbul Finans Merkezi"nin inşaat kısmı yürüyor ve 2017 yılında tamamlanacağı açıklandı. Bir de SPK"ya yönelik yükümlülükler var. Ertaş"a göre proje kapsamında yürütülen 71 eylemden 36"sı tamamlandı ve 21"inde de önemli gelişmeler sağlandı.

Sermaye piyasalarında etkin ve güçlü olmadan, ekonomik güç olmak zor görünüyor.