|
17 Aralık darbesinin başbakanı icraatın içinde!

17 Aralık''ın bir darbe girişimi olduğu netleştikçe, hasar tespiti yapanlar haklı olarak şu soruyu soruyor: Cemaat 40 yıllık birikimi bir kenara bırakıp, neden kamikaze eylemi yaptı?

Bu köşede ''17 Aralık ihalesini kim verdi?'' başlığı ile tüm operasyonların ortak noktasının iki yıl önce başlatılan soruşturmalara dayandığını yazdım.

Türkiye İsrail''le ipleri attıktan sonra, 17 Aralık, 25 Aralık, İzmir''deki ''İmbat'', Van''daki el Kaide ve İstanbul''daki İtfaiye soruşturmalarının başlatılması tesadüf olamazdı.

Mavi Marmara katliamına ''Güneydeki sevilen ülkenin'' penceresinden bakıp ''Otoriteye saygılı olmak lazım'' diyen Fethullah Gülen Hocaefendi''nin ilişkileri düzeltmek için sarf ettiği çabanın boşa çıkması da bu denkleme dahildir.

Fethullah Gülen hareketi, Ergenekon, Balyoz davalarıyla askeri vesayetle mücadele ve 2010 referandumunda hükümete verdiği destek gibi iktidarın yanında yer almanın karşılığını ilk kez uluslararası bir meselede almak istedi. Türkiye''nin İsrail''le eski güzel günlerine dönmesi sağlanacaktı ama olmadı.

7 Şubat 2012''de MİT Müsteşarı Hakan Fidan''ı tutuklayıp Erdoğan''a kelepçe vurma girişiminin de içinde olduğu ilk uluslararası ihale, başarısızlıkla sonuçlandı.

Pensilvanya''daki otorite, Ankara''daki otoriteye, emniyet, yargı ve diğer devlet kurumlarındaki gücüne rağmen söz geçiremeyince, rövanş için seçim ayarlı 17 Aralık tezgahı hazırlandı.

***

Bütün bunlara, ardarda gelen operasyonların hükümeti hedef aldığını söyleyenlere cemaat yazarlarının verdikleri cevap gibi ''tesadüf'' diyebilirsiniz. O zaman dönemin ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Masası Sorumlusu Paul Henze''in ''Bizim çocuklar yaptı'' itirafı dışında kanıt yok diye 12 Eylül''ün ABD destekli darbe olduğuna da inanmazsınız. Mısır''da Mursi''nin çok uluslu bir darbeyle indirildiğine de...

İstihbarat örgütleri, zor olayları çözmek için sonuçların kimlere yaradığına bakarak faillere giderler. 17 Aralık''ın başarılı olduğunu varsayan küçük bir simülasyon, ''Cemaat 40 yıllık birikimi bir kenara bırakıp, neden kamikaze eylemi yaptı?'' sorusuna ''Bizim çocuklar'' kadar geçerli bir cevap verebilir.

Paralel yapılanma, 17 Aralık''la hedeflediklerini, Gülen Hareketi sözcülerinin AK Parti ile sorunların başlamasına milat olarak gösterdikleri 2010-2011 arası gerçekleştirmiş, Pensilvanya''dan yönetilen bir koalisyon hükümeti kurulmuş olsun;

*Türkiye, Mısır''daki darbeye ABD''ye rağmen açıkça ''darbe'' deyip, Mursi''nin yanında yer almazdı.

*ABD ve Avrupa başkentleriyle dengeler, Suriye''deki katliamlardan daha önemli olurdu. Esed halkını bombalarken, Ankara''dan Şam''a heyetler gönderilirdi.

* ''Otoriteye saygı'' izin vermezdi ama kazara Gazze için yola çıkan Mavi Marmara''ya saldıran İsrail''le ilişkiler askıya alınmazdı.

*İsrail''in hatırı için Gazze ablukası dünya kamuoyunun gündemine getirilmezdi.

*Güney''deki sevilen ülke değil, İran, ilişkilerin dondurulduğu ülke olurdu.

*Çözüm süreci yerine, hala terörün nasıl bitirileceğini tartışırdık.

*Diyarbakır''da İbrahim Tatlıses ve Şivan Perver''in düet yapması da hayal olurdu.

*İstanbul sermayesi istediği için, TÜSİAD''ın, Koç''un koalisyona desteği devam etsin diye IMF''den borç alınır, faiz lobisine kaynak sağlanırdı.

*Muhalif sesler, kasetler, şantajlar, uydurma delillerle açılan davalarla susturulurdu.

***

Gülen hareketinin iktidardan memnuniyetsizliğini ifade ederken ortaya koyduğu gerekçe ve izlediği yöntemler, yukardaki tabloya en ince ayrıntısına kadar denk düşüyor.

Bugün 40 yıldır İslam''a hizmet eden bir hareket ne acıdır ki; Sisi cuntasının katliamlarına yüksek sesle itiraz etmek yerine, Rabia hareketinden alerji duyuyor. Türkiye''nin Müslüman Kardeşler''e fazla angaje olduğunu savunan Amerikan-İsrail tezine sahip çıkıyor.

Gazze yerine İsrail''in önceliklerini önemsiyor.

Koç''un şirketinde yapılacak denetimi boşa çıkarmak için emniyetteki yapılanmasına talimat veriyor. Koç''un gönlünü girmek için Afrika''da rafineri ayarlıyor.

''Ananas'', ''tuzluk'', ''tesbih''le siyasete, ekonomiye yön vermeye çalışıyor.

İran''a düşmanlık duyuyor, Suriye''deki katliama isyan eden Türkiye''nin yalnızlaştığından dem vuruyor.

***

17 Aralık darbe girişimi başarılı olsaydı, atanacak başbakanın izleyeceği politikaların ipuçları meselenin ne Gülen Hocaefendi''nin iktidar hırsı, ne AK Parti ile yolların ayrılmasıyla izah edilemeyeceğini gösteriyor.

Herkesi şaşırtacak şekilde İstanbul sermayesi, eski merkez medya ve ulusalcı çevrelerle anti -Erdoğan lobisinin merkezine yerleşen cemaate, 40 yılı 40 günde bozuk para gibi harcatan dershane tartışması, 2004 MGK belgesi gibi iç meseleler değildir.

Uluslararası bir lobi şirketine dönüştüğü 17 Aralık''la ayan beyan ortaya çıkan Gülen hareketi için Türkiye''nin çıkarları değil, Erdoğan sonrası küresel sistemin Türkiye üzerindeki hesaplarının önemli olduğu netleşmiştir.

O küresel sistemin kalbinde ise Amerikan derin devleti ile ona paralel İsrail vardır.

***

Çok mu uçuk...

Gülen''in gazete yayın yönetmenliğini emanet ettiği Erhan Başyurt, ''Merkez Bankası küresel ekonominin zorlamasıyla faizi nasıl arttırdıysa, dış politikada da küresel politikalara ayak uydurmak zorunda kalacak'' diye yazdı ya...

17 Aralık darbesinin atanmış başbakanının ilk icraatın içinde programında ''Sevgili vatandaşlarım, küresel sisteme uyumlu bir Türkiye''yi...'' diye seslendiğini hayal edin...

Sonra ''Cemaat 40 yıllık birikimi bir kenara bırakıp, neden kamikaze eylemi yaptı?'' diye bir kez daha sorun.

twitter.com/mfuatatik
10 yıl önce
17 Aralık darbesinin başbakanı icraatın içinde!
Amerika"da Türk yürüyüşünden hikmet yolculuğuna
Camianın algı yönetimi: Bozuk aynalara güzelliğini söyletmek
Başkalarını bu kadar kolay aldatan seni de aldatır
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!