Gazeteci Mustafa Balbay, 34 yıl hapis cezasına çarptırıldığında, Silivri''den Gezicilere selam göndermeyi ihmal etmemiş, ''Sonbahar sıcak geçecek'' diyerek iktidara mesaj vermişti.

Ama merdivenleri gökkuşağına boyararak devrim yapacağını zanneden Gezi tayfası yeterli performansı gösteremedi. OTDÜ''de ormanı ateşe verdiler, ancak hükümeti bitirecek sıcaklığa ulaşamadılar!

Balbay Anayasa Mahkemesi''nin ''uzun tutukluluk ihlali var'' kararının ardından Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edildi.

Yani Geziciler değil, yargı Balbay''a cezaevinin kapısını açtı.

Muhalefetin, darbelerle hesaplaşma, katillerin yargılanması, faili meçhullerin aydınlatılması için tarihi bir fırsat sunan Ergenekon davalarını itibarsızlaştırmak için kullandığı ifadeyle söylersek Balbay''ı serbest bırakan ''AKP yargısı'' oldu.

***

Balbay''ı cezaevinden çıkarma umuduyla milletvekili yapan CHP''nin, Ergenekon davasını, savcısını, tanıklarını hedef alan eski merkez medyanın da tahliye kararında zerre kadar katkısı yoktur.

Mesela ''AKP yargıyı teslim aldı... Ergenekon diye bir örgüt varsa, gösterin ben de gidip üye olacağım'' diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu''nun rolü Silivri''deki nikâh şahitliği derecesinde semboliktir.

Ergenekon davası için ''ülkede ara dönem yaşandığını'' yazan Ertuğrul Özkök ve Silivri için duygu-kolik olan Yılmaz Özdil''in performansı ise etkisiz eleman hükmündedir.

Ergenekon savcısı Zekeriya Öz için ''Osmanım'' manşeti atan Hürriyet''in, ''Erdoğan eşittir Hitler'' kampanyasıyla Silivri''de tahliye kapısı açmaya çalışan Aydınlıkçıların propagandası da öyle...

Yapıp ettikleri sadece Silivri sakinlerinin moralini, umudunu canlı tuttu.

***

Balbay, Ergenekon davasını iktidarı dövmek için bir sopa olarak gören muhalefete rağmen özgürlüğüne kavuştu. Hem de AK Parti''nin imzasıyla...

Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür. Hatırlatalım.

Tahliyenin yolunu açan 2010''daki referanduma verilen ''evet'' oylarıdır.

Yargı sistemini Avrupa Birliği normlarında yeniden yapılandıran Anayasa paketinde Anayasa Mahkemesi''ne bireysel başvuru hakkı getiren düzenleme de vardı. Bir anlamda yargı kararlarını AİHM öncesi inceleyecek bir mekanizma oluşturuldu. AYM, Balbay hakkında uzun tutuklulukla seçilme hakkının ihlal edildiği sonucuna vardı.

İlk kez önemli bir davada AYM''nin verdiği karara uyan yerel mahkeme, Balbay''ı serbest bıraktı. Gerekçedeki ''AYM kararı bağlayıcıdır ve önceliklidir'' tespiti diğer tutuklu vekiller için de içtihat niteliğinde...

***

Referandum paketinde yargıdaki sivil-askeri vesayeti bitiren, 12 Eylül darbecilerine mahkeme yolunu açan önemli değişiklikler de vardı.

Peki Ergenekon sanıkları için Silivri''yi mesken tutan CHP ne yaptı?

Kılıçdaroğlu, değişiklikler Meclis''ten geçtikten sonra Anayasa Mahkemesi''nin yolunu tuttu. Bazı önemsiz maddeleri iptal ettirdi.

AYM iptal gerekçesinde bile ''değişikliklerin çağdaş bir yargı sistemi getirdiğini'' tescil ederek CHP ve medyasına ders verdi. Ama nafile. Ergenekon sanıklarının da yararlanabileceği yargı ihlalleri için yapılan düzenlemeye referandumda ''hayır'' dediler.

***

Ebedi Erdoğan muhalifliği zihinlerini kör ettiği için 2010''daki düzenlemenin ne anlama geldiğini bile anlama zahmetine katlanmayanlar şimdi ''demokrasi mücadelesi'', ''ara dönem hukukundan kurtuluş için umut'' gibi süslü cümlelerle tahliye kararı üzerinden iktidara rağmen hukukun üstünlüğüne gönderme yapıyor.

Referandumda 12 Eylül darbesine yargı yolunu açan düzenlemeye ''hayal'' diyen hatta gülen de onlardı.

''Memleket bildiğin enayi yerine konuyor. 12 Eylül hesaplaşması martavalını alan yürüyor. (Ece Temelkuran) 12 Eylül''ü yapanlara yargı yolu açılacakmış. Bunu söyleyenlere sadece şunu demek isterim: Siz kimi kandırıyorsunuz? (Ahmet Hakan) ...'' diyorlardı.

Yargılama başladığında 12 Eylül davasının etrafından dolanıp ters köşeye yattıklarını belli etmemeye çalıştılar.

Şimdi de Balbay''ın tutuksuz yargılanacak olmasını beraat gibi sunarken de ısrarla, tahliye yolunu açan düzenlemeyi görmezden gelerek iktidara vesayetçi çamuru yapıştırma gayretindeler.

Mesela Ertuğrul Özkök, tahliye kararının hemen ardından ''İnşallah bu Türkiye''nin karanlık bir döneminin sonunun geldiğini gösteren işaret olur... Siyasi tarihimizin bu ara döneminin sonuna geldiğini anlatan ilk mesaj olur'' diye yazıyor.

Sosyal medyada anlı şanlı uzmanlar, siyasetçiler, yargının hükümete ders verdiğini dillendirebiliyor.

Darbecilerle hesaplaşmayı ara döneme indirgerken ''28 Şubat''ta daha rahattık'' diyecekler ama onun da alıcısı olmadığını gördüler.

28 Şubat''ta ara dönem adamlığına soyunup, bugün darbe yargılamaları üzerinden vesayetçi iktidar algısı üretenler bu saçmalığa bir son vermedikçe ne haklı eleştirileri duyan, ne de yargının sorunlarını yeterince tartışmak mümkün olur.

Balbay bile ''Kin güdülecek bir süreç değil'' demeyi ihmal etme inceliğini gösterirken, ara dönem adamlarına susmak düşer.