Mustafa Sarıgül, CHP üyelik kartını Kemal Bey"in elinden alırken "İstanbul"un anahtarını getireceğim" diyor. "Ver kartı al İstanbul"u" hesap basit. Ancak aynı kesinlikte "Sarıgül İstanbul"u alır" diyen yok.
Sarıgül de, arkasındaki İstanbul sermayesi de, Hüsamettin Özkan da bunun farkında.
Sarıgül"ü CHP"ye monte edenler, aylardır araştırma şirketlerine anketler yaptırıyor. Kamuoyuyla paylaşılmayan bu anketlerden birine göre, CHP"nin İstanbul"da alacağı oy yüzde 40"ı geçmiyor. Sağ seçmen ise Kadir Topbaş"ın etrafında kenetleniyor. Topbaş, yüzde 51"le AK Parti"nin Türkiye geneli oylarını tutturuyor.
Araştırma şirketinin sahibi Sarıgül için "Şapkadan tavşan çıkarırsa belki" diyerek tabloyu özetliyor. "Farklı şirketlere yaptırılan anketlerden benzer sonuçlar çıkmış. Seçim atmosferinde Sarıgül"e giden oyların düşme ihtimalini gösteren veriler de var" kulis bilgisini de ekliyor.
Sarıgül, Kılıçdaroğlu"nun 2009"da aldığı oyların 3-5 puan üzerine çıkabiliyor en fazla.
İstanbul sermayesi ve Aydın Doğan medyasının estireceği rüzgâra rağmen, Kemal Bey"in başarısını yakalayamama ihtimali de Sarıgül destekçilerini düşündürüyor elbette. Olur ya 2009"daki performansın gerisinde kalırsa asıl hedef CHP Genel Başkanlığı ve tabii iktidar hayali suya düşer!
Bu ihtimal yabana atılır gibi değil. Çünkü Sarıgül "Fırlamaya hazır tay" gibiyim dese de "yolsuzluk dosyaları" açıklayarak sivrilen Kılıçdaroğlu gibi Doğan medyasına, CHP"ye işlenmeye müsait malzeme vermekten uzak bir profil. Beyaz Türklerin Erzincanlı metro-seksüelinden en azından bir "Gandi" çıkmayacağı açık.
"Şişli kalesinin koruyucusu"nun Türkiye"nin sorunlarıyla ilgili hafızalarda kalacak bir öneri ya da projesini hatırlayan var mı mesela? Ya parmakla gösterilecek belediyecilik icraatlarını. "Dumansız hava", "Nikah daireleri", "Ekolojik pazar" gibi "mega projeler"den (Bakınız, Şişli Belediyesi web sitesi) "İstanbul"un kurtarıcısı"nı çıkarmak imkansız.
Sağ seçmene "Ya Allah Bismillah" mesajı ve her kesime çiçek dağıtan "sevgi pıtırcığı" imajı ise "yurttaşlar"ın sabrını zorladığı için yatırım yapılmayacak kadar riskli. Ne de olsa önce sol için "Çare Sarıgül" değil mi?
Kılıçdaroğlu İstanbul"a talip olduğunda çizmelerini giyip "Kağıthane"nin çamuru"nda boy göstermişti. "Kağıttepe" gafı olmasaydı inandırıcı da olacaktı. CHP medyası, Sarıgül kampanyasında kullanabileceği buna benzer atraksiyonlar bulursa, Kemal Bey"in odasının anahtarı için yeterli.
***
Gel gelelim, Sarıgül muhalefetteki boşluğu doldurma adına Kılıçdaroğlu"nu da aratacak.
Sarıgül, Ergenekon operasyonları, askeri vesayetin geriletilmesi, demokratik reformlarla siyaseti dizayn etme ayrıcalığı ellerinden alınan çevrelere borçlanarak Ankara"nın yolunu tuttu. Kasetle CHP"nin başına getirilen Kılıçdaroğlu"nun karşılayamadığı beklentileri o yerine getirecek.
Ergenekon sanıklarına destek açıklamaları, Hasdal"da nikah şahitliğinin ötesinde beklentiler olacak bunlar…
İşin vahim tarafı CHP"den de göstere göstere gelen Sarıgül operasyonuna ciddi bir itirazın çıkmaması. Partinin iki numaralı ismi Gürsel Tekin dışında…
Müstakbel Genel Başkan için "Benim arkamda çeteler, baronlar yok" diyen Tekin"in sözleri, rakibini yıpratma amacının ötesinde bir gerçeği işaret ediyor. CHP"de Tekin gibi düşünenler var ama kimse "Kral çıplak", "Atatürk"ün partisi oyuncak mı?" diyemiyor. Buna operasyon ihtimali için "olabilir" diyen "Ama ben varım" güvencesi vererek "şimdilik" çaresizliğini itiraf eden Kılıçdaroğlu da dahil.
"Şimdilik" diyorum Çünkü Kemal Bey"in şapkası, Sarıgül gibi boş değil. Ancak bu bile "Çare Sarıgül"ün kamuoyunda CHP"nin çaresizliği gibi algılanmaya başladığı gerçeğini değiştirmiyor.
***
Sarıgül"ün arkasındaki sermaye baronları bu çaresizliği daha güçlü hissediyor olmalı. 10 Kasım"da "Fikirler ölmez", "Sen olmasaydın biz olmazdık" ilanları verenlerin, Kılıçdaroğlu"ndan sonra CHP üzerinden yaşayacakları ikinci bir hezimeti sindirmeleri zor olacak.
Ümitvar olmaları için de sebepleri yok değil aslında.
Biraz da özel yaşama müdahale tartışmalarının etkisiyle 10 Kasım"da Anıtkabir"in ziyaretçi rekoru kırmasından Cumhuriyet mitinglerinde olduğu gibi heyecan duydular. Hem de 2007 seçimlerinde o kalabalığın sandıkta azınlığa düştüğünü bile bile. Tam "Çare Sarıgül" derken, iktidara öfke "Fikirler ölmez" eşliğinde yeniden meydana iniyor, bu kez neden olmasın?
Umut işte, o da ölümsüz.
