|
Açık mektuplar
ENERJİ BAKANLIĞI''NA:

Türkiye''nin başkenti olan Ankara''da, TBMM''ye herhangi bir araçla 10 dakikada ulaşılabilecek bir mesafede oturuyorum.

Bir süredir elektrik kesintileri ile başım belada. Önceki Pazar, geçen Pazar ve bu Cumartesi elektrikler durduk yerde kesildi ve ilk ikisinde yaklaşık üç saat, sonuncusunda bir saat boyunca gelmedi. Bu saçmalıklar genellikle akşam saatlerinde oldu ve bendeniz o sırada televizyon seyretmeye çalışıyordum.

Aradığım elektrik arıza telefonunu dakikalar boyunca çaldırmama rağmen kimse zahmet edip açmadı. Bu her seferinde ve her denememde böyle oldu.

Çevremdeki pek çok insan da benzer şeyler yaşadıklarını söylüyorlar.

Şimdi soruyorum:

Başkentte ve TBMM''nin burnunun dibinde durum böyle vahim ise, Türkiye''nin geri kalanındaki durumu hangi kelimeyle isimlendireceğiz?

Bir arıza hattı, arıza olduğu zamanlarda hizmet vermiyorsa nasıl arıza hattı olabiliyor?

Bu kadar arıza ve bu kadar ilgisizlik normal de, ben mi anormalim?

* * *

TELEKOM''A:

Büyük şehirlerde televizyon yayınlarını izleyebilmenin kablo şebekesine abone olmaktan başka yolu yok. Anlaşılan o ki, bunun sizler de fena halde farkındasınız. Kafanıza göre takılmanızın ve abonelerinizi zerre kadar adam yerine koymamanızın başka bir açıklaması olamaz.

Günün olur olmaz saatlerinde yayın pat diye kesiliveriyor. Sonra da saatlerce düzelmiyor. Gariptir, bu durum da elektrik kesintileri gibi daha çok hafta sonlarında gerçekleşiyor.

Yayının teknik kalitesi giderek kötüleşti ve kötüleşmeye devam ediyor.

İçerik olarak da malum bir kısım yerli kanalı izleyebilmenin dışında pek fazla işimize yaramıyorsunuz. Tabii zorunlu olarak önümüze sürülen bir kısım ucuz ve uyuz yerli kanal ile birkaçı hariç tamamen gereksiz yabancı kanalları saymazsak...

Broşürlerle duyurusunu yaptığınız atılımlar yıllardır yapılmıyor ve çoğu yerde hala kablo tesisatı yok.

Şimdi soruyorum:

Sözünü ettiğiniz yenilikler ve gelişmeler son duyurmuş olduğunuz tarihlerde gerçekleşecek mi?

Teknik kaliteniz günün birinde yükselebilecek mi?

Şu saçma sapan arızalar ve çalındığında açılmayan arıza telefonları düzelecek mi?

* * *

TELEON''A:

Beverly Hills''de oturuyor olsaydım; muhtemelen Galatasaray''ı tutamazdım. Ama sanırım, kanalınıza abone olabilirdim.

"Sudan ucuz" maskaralığı ile açıkladığınız abonelik fiyat tarifesi, benim Galatasaray''ı tutmama engel teşkil etmemekle birlikte, Beverly Hills''de oturanların gelir seviyesinde olmamı gerektiriyor. Şimdi soruyorum:

Saçma sapan kazanma hırslarınızla milyonlarca insanın belki de tek eğlencesine ambargo koyma hakkını nereden alıyorsunuz?

İhaleyi bu yüksek fiyatlara tırmandırırken bizlere mi sordunuz?

Siz mi hesap bilmiyorsunuz; yoksa bizim alnımızda mı enayi yazıyor?

25 yıl önce
Açık mektuplar
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi
Şiddeti, ‘kültür’ ile aşabiliriz