|
Güneş mi tutuldu, boynum mu?

Çok şükür şu güneş tutuldu da kafayı yemekten kurtulduk! Neden böyle yapıyorlar anlamıyorum; birşeyi ortaya atıyorlar, bizi günlerce bekletip iyice geriyorlar.

Benim bildiğim daha önce de bu ay defalarca dünya ile güneşin arasına girdi, bunda bu kadar büyütecek ne var!

Ama büyütüyorlar işte, günlerdir sadece bizim geveze medyamızda değil, dünyanın her yerinde bundan başka bir şey konuşulmadı.

Sonuç olarak ben de bir insan olduğuma göre, bu durumdan bir şekilde etkilendim.

Güneş tutulması umurumda bile değildi, bugüne kadar Japon turistleri meraktan geberten şeylerden hiçbiri benim ilgimi çekmeyi başaramadı. Ay, güneş ve dünya fena halde ilgimi çektiği halde, bu üçünün bir araya gelip bizimle kafa bulmasıyla ilgilenmek niyetinde değildim!

Ama güneş üç beş dakika tutulacak diye dünya dönmeyi unuttu bu süre içinde neredeyse!

Herkes işi gücü bırakmış, güneşin tutulacağı dakikaları bekliyordu.

Tamam biliyorum, ülkemizin bugünlerde böyle turistik dolduruşlara her zaman olduğundan daha fazla ihtiyacı var; ama Allah aşkına, bu işi bu kadar abartmak şart mıydı?

Benim gibi durumla tamamen alakasız insanların hassas düzenini niye bozdular yani?

Hem ben size bir şey söyleyeyim mi; bu güneş tutulmasının kokusu yakında çıkar; bu işi abartmakla hiç de ummadığımız belaları başımıza sardığımızı hayretle farkederiz.

Ay, dünya ile güneşin arasına girmiş olabilir, bu mızrağın da çuvala gireceği anlamına gelmez.

Sistemler bir halt karıştırdıkları zaman bunu gizlerler ama gerçek bir gün bütün açıklığıyla ortaya çıkar.

Mesela güneş tutulmasının izlenebildiği bölgelerimizde mukim vatandaşlarımızın en az yarısının geçici körlük illetine yakalanmış olduğunu yakında duyarız.

Çünkü onlar bugüne kadar uyarıları hiçbir konuda işe yaramamış yetkililerin sözlerine kulak asmamış ve cam kırığı, bardak dibi, kaset kutusu gibi şeyleri isleyerek dakikalar boyunca güneşe bakakalmış olurlar.

Dahası çoğunun cüzdanı da yankesiciler marifetiyle iç edilmiş olur.

Düşünün bir, dakikalar boyunca kıpırdamadan güneşe doğru bakan ve bu arada beyninin piştiğini bile farkedemeyen insanlardan daha uygunu bulunabilir mi cepçiler için?

Aslında turistlerin başına gelmiş olduğunu düşündüğüm başka durumlar da geliyor aklıma, ama onları burada yazmam pek uygun kaçmaz.

Hem ben asıl kendi insanlarımızı düşünüyorum.

Zaten her geçen gün pek çok konuda birbirimizden ne kadar farklı insanlar olduğumuzu keşfedip duruyoruz; şimdi bir de güneş tutulmasını görenler ve görmeyenler diye bölüneceğiz.

Sosyolojiyi ne zaman gıcık tutacağı belli olmaz; yarın öbür gün bu güneş tutulması bir sınıf farklılığı unsuru olarak karşımıza çıkarsa ne olacak?

Sınıfları birbirinden ayıran unsurlar arasında para dışında mantıklı başka bir unsur var mı ki, güneş tutulmasına tanık olup olmamak insanları farklı sınıflara ayırmasın!

İnanın bu ülkede her şey olur; normalin ışık hızıyla anormale ve oradan yine aynı hızla yeniden normale dönebildiği tek dünya ülkesinde yaşıyoruz biz.

Güneş tutuldu ve biz bunun hâlâ eğlenceli ya da romantik bir şey olduğu konusunda ısrarlıyız.

Ya yakın bir gelecekte tutulanın sadece güneş olmadığını ve o kargaşada toplumsal varlığımızın boynunun da acaip tutulmuş olduğunu farkedersek?

Başını iki yana çeviremeyen bir toplum ne işe yarar?


25 yıl önce
Güneş mi tutuldu, boynum mu?
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!