|
İçimiz nereye bakıyor?

İnsan her şeye içinden bakıyor, içinde iyilik varsa iyiyi, kötülük varsa kötüyü görüyor. Gözler kalbin emrinde o halde... Kalp nereden bakarsa göz oradan görüyor. Gözümüzün görmek için ısrarla üstüne gittiği her kötülükten, nefsimize dair bir ders çıkarmamız icap etmez mi bu durumda?



“Gözümü hırs bürüdü doktor, baktığım yerde paradan başka bir şey görmüyor gözüm!” dedi hasta. “Beyefendi, size göz doktoru değil, öz doktoru lazım!” dedi doktor.



Başkalarının çirkin bulup yüz çevirdiğinden güzelliğin madenini bulup çıkaran insanlar da var.



“Göz halkeden etmiş baktırmak için/ Ağlatıp gözyaşı aktırmak için/ Karanlıkta şem'e baktırmak için/ Nurunu nâr eden sen değil misin?” diyor Aşık Seyranî, rahmet olsun.



Vuslatın sevincini arttıran hasretin verdiği acıdır. Kul günah işlediğinde aslından, özünden uzaklaşarak gurbete düşer, pişman olup tevbe ettiğinde yeniden vuslata erer.



Erenler gönül karanlığını gideren ilacın formülünü şu şekilde veriyor: “Tevbe kökünü istiğfar yaprağı ile karıştırıp gönül havanına koymalı, tevhid tokmağı ile dövüp insaf eleğinden eleyerek gözyaşı ile hamur etmeli, aşk ateşinde pişirip içine muhabbet-i Muhammediye balından katarak kanaat kaşığı ile gece gündüz yemeli”



Can toprağında herhangi bir şey için muhabbet filizi yeşerdiğinde ne olduğuna fazla takılmadan onu gözetip kollamak, itina göstererek büyütmek gerek. Çünkü muhabbet sarmaşık gibidir, kısa zamanda her yeri sarar, her şeyi kendi rengine boyayarak güzelleştirir. İnsan, bir zaman sonra filizin ilk nerede yeşerdiğini hatırlamaz bile.



“Canımın suyu çekildi, içim kurudu, toprağım çoraklaştı sanki” dedi kederli adam, “gönlümün üstünde bana neşe verecek bir ayrık otu bile bitmiyor artık!”



Çiçeği kuruyup gitmiş saksılar ne kadar harap duruyor bir bak! Gönlü de böyledir işte insanın, emanettir, ihmal edip can suyunu esirgersen kuruyup gider!



Sual eden der ki: Bu işler kâl ile olmaz hâl ile olur, bilmez misin a gafil? Cevap veren der ki: El hak doğrudur; velakin hâli umarak kâli bir niyaz olsun diye hayırla meşgul etmek icap etmez mi?



Sual eden der ki: İyi diyorsun, güzel söylüyorsun da, sen şu aciz hâlinle bu lafların altında kalmaz mısın? Cevap veren der ki: Eyvallah, öyledir; ama güzel sözün altında kalmakta ne beis var?



Canı gönülden isteyebilirsek, O kim olduğumuza bakmaz ve istediğimizi fazlasıyla verir. Ama ümit keserek istemeyi bırakırsak, işte kibrin en hastalıklısı budur!



Kulun hiçbir ayıbı, Allah'ın bağışlayıcılığından büyük olamaz! Kulun hiçbir dileği, Allah'ın kudretini ve lütufkârlığını aşamaz! Kulun hiçbir beklentisinin, Allah'ın cömertliğinin yanında esamisi okunmaz. Kulun gönlüne düşen hiçbir güzellik, Allah'ın kulu için murad ettiğinden gayrı değildir.



Kul bir güzellik murad ettiyse, Allah kulu için bir güzellik murad etmiştir.



“Yonga isen yanar kül olursun” dedi meczup, “gonca isen açar gül olursun!”




#Meczup
#Yaşam
٪d سنوات قبل
İçimiz nereye bakıyor?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle