Öyle anlaşılıyor ki bu yılın "sıcaklardan bunalıyorum" yazısını yazmanın zamanı geldi. Eğer yazının ortalarında bir yerde eriyip kalırsam, kusuruma bakmayın. Eğer mevzuu toparlayamayıp saçma sapan laflar etmeye başlarsam, yine kusura bakmayın. Ben sıcaklardan fena halde etkilenen soluk benizli kuzey tipi insanlardanım. Hayatım boyunca sokak kedileri gibi güneşin altında mayışıp uyuyakalmadım. Kalsaydım, muhtemel ki şu anda bu köşede benim yerime başka bir yazarın yazdıklarını okuyor olurdunuz. Durum bu kadar ciddi yani. Ben bir gölge insanıyım. Güneşe çıkınca bronzlaşanlardan değilim, daha ziyade aşırı bir haşlanma hadisesi yaşıyorum. Kırmızı oluyorum, bildiğiniz kırmızı... Sonra alev alev yanmaya başlıyorum. Birkaç gün sonra da deri değiştirmeye... Giden kırmızı renkli derinin yerine yine aynı soluk benizli deri geri geliyor.

Bunları size niye anlatıyorum? Bu mevzu muhtemel ki sizi hiç ilgilendirmiyor. Ama ne yapabilirim, şu anda benim hayatımda bu yangınvari hava şartları dışında bir şeye yer yok. Az önce indiğim taksinin şoförü söyledi, sıcaklık 42 dereceyi bulmuş. Bu ne demek biliyor musunuz? Küresel ısınma sokağa inmiş demek! Küresel ısınmanın sadece küreyi ısıtacağını, size dokunmayacağını mı zannediyordunuz? Yanıldınız! Küresel ısınma artık sizi de yakıyor, sizi de terletiyor. Beni ise neredeyse eritiyor.

Gidip ikide bir yüzüme su çarpıyorum musluktan. Lavabodan odaya gelinceye kadar buharlaşıp gidiyor o ıslaklık, o serinlik. Sular da ılık akıyor zaten... Nerede o eskinin buz gibi kuyu suları, ayak sokulamayan serin dereleri!..

Haber bültenlerinde tatil yörelerini gösteriyorlar sürekli... Malum minimal plaj kılık kıyafetleri reyting yapıyor. Kumsalları karınca sürüleri gibi doldurmuş insan tarlaları... Orada nasıl serinleniyor, ben hiçbir zaman bunun sırrını çözemeyeceğim. Buharlaşmakta olduğum bu sıradan oda bile daha serin bir imaja sahip benim nezdimde... İş güç yoğunluğu olmasa tatile hayır demem elbet, ama böyle "saç kavurma" atmosferinde değil... Galiba tercihim yağmurlu tatiller benim, serinliği garantili...

Yağmur demişken, bir parça serinlik için içinde yağmur geçen şarkılar dinliyorum sürekli. Bazılarında derinden yağmur efekti filan da verilmiş, onlar tercihim...

Bu küresel ısınma hadisesi beni gerçekten endişelendiriyor. Gidişat yaşadığımız bu çağın bir ter ve susuzluk çağına döndürebilir. Deodorant satıcıları dışında herkes için bir kâbus... Şehirleri dolduran milyonlarca insan 24 saat terleyecek, ama yeterli su olmadığı için duş da alamayacak. Bu sanırım insanlık için Amerika Birleşik Devletleri''nden bile daha ciddi bir tehdit... UFO''lar bile bir daha ziyaret etmeyebilir, uzay boşluğunda istenmeyen bir gezegen olabiliriz. Bunca asır sonra kokarcalara maskara mı olacağız yani, buna dayanamam!

Gündem bu kadar sıcakken sen nelerle uğraşıyorsun demeyin, gördüğünüz gibi benim gündemimde de sıcak var. Tam normlara uygun bir gündem maddesi olmayabilir, ama sıcak olduğu kesin. O kadar sıcak ki insan soğuk bir espriye bile sıcak bakabiliyor.