|
Türklük hallerinin komedisi

Saçma ile anlamsız arasındaki farkı kavrasak bu kadar anlamsız dizi çekip sonra da ''absürd komedi yaptık'' demeyeceğiz. Çünkü absürd komedi, hayata anlam katma çabalarının beyhudeliğinden beslenen saçmalıklar sunar ama ortaya çıkan şey anlamsız değildir.

Önceki gün ilk bölümü yayınlanan Türk''ün Uzayla İmtihanı dizisini yapanlar da absürd komediye hizmet ettiğini düşünüyorlar belli ki. Herhangi bir mantık kuralı içinde değerlendirilme ihtimaline karşı kalkanları da hazır; “Absürd bir iş yapıyoruz neticede.”

Son dönemde Türkleri, Hollywood klişeleri içine koyma işi moda oldu. (Şu sıralar vizyondaki Patlak Sokaklar Gerzomat ve Süper Türk filmlerinde işlenen konu da bu) Tamam, komedinin özünde uyuşmazlık denen şey var ama sadece bu kadarı yetmiyor. Farklı olanı görüp bunu seyircinin burnuna sokmadan hikayeye serpiştirmek gerekiyor. Tekrara düşmemek, komediyi kendi yarattığı karakteri aşağılamadan yapmak, dalgasını geçtiği şeyi derinlemesine bilmek gibi daha pek çok uyulması gereken kural var.

Türk''ün Uzayla İmtihanı bu temel kurallara riayet edemiyor maalesef. Karakter aşağılamama maddesi fazlasıyla ihlal edilmiş durumda. Uzay gemisine tanıdığı önemli isimler sayesinde giren halkla ilişkiler uzmanı üzerinden, özelde bu mesleği icra edenler genelde ise kadınlar aşağılanıyor. Rolü canlandıran oyuncunun başarısızlığı da eklenince karakter, güldürmek bir yana fazlasıyla itici duruyor. Profesör ve onun asistanı için de durum bundan daha iyi değil.

Temel komedi kuralları dahi ihlal edilirken dizi bir de absürd olma iddiası taşıyor. Çünkü Türk''ün Uzayla İmtihanı''nda bir dizi saçmalık oluyor. Oysa absürd olabilmesi için saçmalığın neye hizmet ettiğini bilmek gerekiyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yıkım karşısında umutsuzluğa düşen insanların yaşadıkları üzerinden ortaya çıkar absürd komedi. Özünde hayatın sebepsizliği, sonuçsuzluğu düşüncesi vardır. Tabii bu ''saçmalık''la karşı karşıya kalan anti kahramanların yaşadıkları zenginleştirir hikayeyi.

Karakterler kitleden ayrıktır. Onların dünyası hayata anlam katmaya çabalayanların aksi yönde ilerler. Tüm doğru diye bildiklerimiz paramparça edilebilir artık. Her türlü mantığa aykırılığa yer vardır. Her şeyle dalga geçilebilir. Mazlum olana iltimas yok, o da nasibini alacaktır. Ve bu dünya, iyi anlatıldığında çok komiktir.

Türklerin uzay yolculuğunda ise her konuda kolaycılık söz konusu. Saçmalıkların temelinde hiçbir düşündüren unsur, varoluşsal sorgulama yok. Sadece ve sadece Türklük komedisi var. ''Bu da, bu kadarı da komik olur, olabilir'' diye düşünenler vardır. Ama konuşsa Türklüğe tek bir toz zerresi kondurmayacak kişilerce yapılınca bu bile komik olmuyor. Absürdün ise yanına yaklaşılmıyor.

12 yıl önce
Türklük hallerinin komedisi
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!