|
İyilikten dizi çıkmıyor

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Merkezi Kadın Kolları tarafından "Yeni Medya Anlayışı ve Aile" konulu çalıştay düzenlendi. Konuşmalar, değerlendirmeler oldukça enteresandı. Hep kafa yorardık, dizilerde neden bu kadar sinir bozucu olaylar üst üste peşpeşe gelir diye, bu çalıştay sayesinde öğrenmiş olduk.. Efendim, iyilikten dizi çıkmıyormuş meğer!

Çalıştayda Prof. Dr. İrfan Erdoğan, ''Çocuklar Duymasın'' dizisini eleştirerek, diziyi ''aşağılık'' olarak gördüğünü söyledi. Hatta Erdoğan, dizinin insanları aptalca tüketime zorladığını ileri sürdü.

Herkes Mint Yapım''dan Birol Güven"in bu sözlere nasıl karşılık vereceğini merak ediyorken, Güven sözlerine "aşağılık kelimesi kullanılınca bir anda herkes benim ne diyeceğimi merak eder hale geldi. Reytingi en yüksek konuşmacı şu an benim," dedi. Bu sözler gülüşmelere yol açarken Güven, işte o anahtar kelimeleri söyleyiverdi "iyilik ve güzellikten film çıkarmak çok mümkün değil."

İşte peşpeşe gelişen ve artık dizileri nefes almadan izleyen seyirciyi dahi bir noktadan sonra çileden çıkaran olaylar bombardımanının ana fikri buydu. Yapımcılar oturmuşlar ve iyilikten, güzellikten kendilerine ekmek çıkmayacağına karar vermişler.. Şu var ki Birol Güven"in yapımcılığını yürüttüğü 80"ler dizisi sözlerinin tam tersine iyilik, güzellik, komşuluk, arkadaşlık, kısacası adı 80"ler de olsa Türk halkının hala bozulmamış kıymetli değerleri üzerine yapılan bir dizi. Ve çok da izleniyor. Zaten konuşmasında Güven bunu da belirtiyor. Yani bu ve benzeri diğer dizilere baktığımızda demek ki insan ilişkilerini olumlayan mevzular seyirciyi gayet güzel çekiyor, güldürüyor, hatta eğlendiriyor, bal gibi reyting de alıyor.

Elbette yapılan dizi komedi türü de olsa içinde muhakkak bir çatışkı olacak.. Ama bu çatışma olgusunu ille de katmerlendirerek vermenin ne anlamı var?

Bakıyorsunuz bazı dizilere, sürekli koşuyor.. Yurt dışında benzer dizilere baktığınızda olaylar belli dozda ve muhakkak paralel örgüyle veriliyor. Mesela bir sahnede gerilim işleniyorsa hemen paraleline bir başka sahne bir başka mekan olarak seyirciyi sakinleştiren bir plan konuluyor. Korku ve cinayet filmleri dahil hemen hepsi böyle. Sürekli, peş peşe, ard arda birbirini koşturan, kovalayan sahneler olmuyor bizdeki gibi.

Belki bu sebepten bizim film karakterlerimiz o kadar inandırıcı gelmiyor. Çünkü öyle abartılı karakter oluşturuyoruz ki, alsanız o karakteri gerçek hayata koysanız, ya aklını yitirir ya alır başını bir yerlere gider. Mümkün değildir aksi... Ve karakterlerin başlarına olaylar o kadar hızlı geliyor ki, pat kocası ölüyor, pat başkasıyla evleniyor, sonra hemen boşanıyor, sonra bilmem nesi ölüyor, zaten hastanelerden hiç çıkmıyor, sonra çocuğu oluyor, o çocuğu ölüyor… senaristlerin deneme tahtası mübarek. O tutmadı bu.. Seyirci o sahneden etkilenmedi şu.. filan dizideki hastane sahnesi reyting aldı sabaha hastane sahnesi ekle.. Bu nasıl iştir? Hiç olmazsa kurduğunuz hikayeye saygınız olsun. Eski TRT dizilerini hatırlarım, bir karakter nasıl başladıysa öyle giderdi. İnsanlar o karakteri o hiç değişmeyen özelliğinden dolayı severlerdi. Şimdiki karakter(siz)ler gibi bir ona git, bir buna git, sonra dön diğerine git, olmadı ilkine yeniden git yapmazlardı. Eh, karakterlerin suçu ne? Senarist kuşak değişti..

En başa tekrar dönersek, yapılan çalıştayda Birol Güven, şöyle bir önermede bulunuyordu: "Kişisel çözümüm şudur: Bu toplumda büyük bir çoğunluğun itiraz edemeyeceği noktaları bulup çıkarmak gerekiyor. Bir şekilde uzlaşmak, ortak paydada uzlaşmak zorundayız. Her televizyon kanalının kutuplaştırıcı uzmanları var. Bir konu ortaya attığımızda mutlaka ikiye bölünüyoruz. Bu ortak paydayı nasıl bulup ortaya çıkaracağız? Çok büyük bir ülkede yaşıyoruz. Bir coğrafi yerde sevgililik olayı başka bir yerde farklı algılanıyor, başka yerde cinayete neden olabiliyor. Biz her hafta bu kitlelerin hepsine hitap eden ürün oraya koymaya çalışıyoruz. Kimsenin itiraz etmediği noktaları alt alta koyup onları yapmaya çalışıyorum."

Aslında tam da bunun üzerine biraz düşünmek gerekiyor sanırım..

11 yıl önce
İyilikten dizi çıkmıyor
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle