|
Balkanlaşan internet ve dijital savunuculuk

İnternet"in Balkanlaşması terimini bundan birkaç yıl önce Google yöneticileri kullanmıştı. Bununla kastettikleri şey her ülkenin kendi internetine sahip olarak küresel ağın varlığının tehlikeye girmesiydi. Bunun somut örnekleri arasında Çin ve İran gibi ülkeler gösteriliyordu. Bu endişe ne kadar gerçek olur bilinmez ama dünyanın tıpkı günlük hayatta olduğu gibi dijital ortamda da hızlı ayrışmalara gittiğini görüyoruz. Artık her millet kendini dünya kamuoyu nezdinde ifade etmeye önem veriyor. "Balkanlaşan İnternet" terimini aynı zamanda bazı ülkelerin diğerleri üzerinde dijital kuşatmaları tanımlamak için de kullanabiliriz. Ayrıca dijital alandaki ayak izlerinin dünya kamuoyunu etkilemek için iyi bir araç olduğu da şüphe götürmez bir gerçek.

Bundan 20 yıl önce Bosna-Hersek, insanlık tarihinin eşine az rastlanan trajedilerinden birine sahne oldu. Birleşmiş Milletler gözetimi altında adil olmayan şartlarda bir milletin yok edilmeye çalışılmasını tüm dünya izledi. Yaşanan gerçeklere kayıtsız kalmamak, yaşanan gerçekleri dünyanın gündemine taşımak için Bosna Hersek"e giderek gazetecilik yapan Münire Coşkun"u dün Uluslararası Saraybosna Üniversitesi"nde "Kuşatılmış Şehir" konferansında dinleme imkânı buldum. Aradan geçen zamanı değişen şartları düşündüm. Bosna-Hersek"te yaşanan savaşı sayıları fazla olmayan yürekli gazeteciler dünya gündemine taşımıştı. Onların sayesinde vicdan sahibi insanlar harekete geçerek bu savaşta Boşnakları yalnız bırakmamıştı. O günlerde internetin olmadığını düşünecek olursak orada hayatlarını ortaya koyarak gerçekleri aktaran gazetecilerin neleri başardıklarını daha net görebiliriz.

Münire Coşkun"un konuşmasının ardından söz alan Dobrinya bölgesinin savunmasını üstlenen İsmet Haciç"in tespiti çok önemli ve bir o kadar da düşündürücüydü: "Savaş bitmedi sadece silahlar sustu" diyordu İsmet Haciç. Farklı alanlarda savaşlar sürüyor ve varoluş savaşı sadece ortam değiştiriyor.

İnternet üzerindeki savaşlar da bunun bir parçası. Gerçekleri tersyüz ederek, dijital ortamda manipüle etmek, günümüz şartlarında çok da güç değil. İnternet üzerindeki bilgilerle gerçeği olduğundan farklı şekilde aktarmak mümkün ve gerçeğe sadık kişilerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor.

İnternet her kesimin kendi gerçeklerini ön plana çıkarmak istediği "Dijital Balkanlaşma" süreci yaşıyor. Artık Wikipedia maddeleri üzerinden, Google aramalarında belirli arama sonuçlarını manipüle ederek bir savaş veriliyor. YouTube videoları, Facebook paylaşımları dijital muharebe alanları olarak kullanılıyor. Dijital hakimiyeti sağlayan toplumlar diğerleri üzerinde psikolojik üstünlük kuruyor ve algı savaşlarında başarı kazanıyor.

Türkiye"nin tarihi ve kültürel bağları nedeniyle Balkanlarla ve özellikle Bosna-Hersek ile yakın bağları olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Bugün özellikle medya, finans ve eğitim alanında Bosna-Hersek"le yakın ilişkilerin kurulduğunu ve kalıcı adımlar atıldığını söylemek mümkün. Ancak dijital anlamdaki köprüler hiç de sağlam değil. Çok sevdiğimiz Bosna-Hersek"e ait dijital bilgiler yüzeysel kırıntıların ötesinde değil. İngilizce kaynakların çok gerisindeki Türkçe bilgilerle. Oysa Bosna-Hersek"le ilgili birçok kişinin sahip oldukları bilgi ve tecrübeleri bir araya getirerek dijital ortamda güçlü bir savunuculuk ağı oluşturmaları Bosna-Hersek"in geleceği için önem taşıyor.

2011 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre eski Yugoslavya"nın üzerinde yer alan devletler arasında en düşük internet kullanım oranı Bosna-Hersek"te. Savaşın ve mücadelenin sadece silahlarla olmadığı bir çağdayız ve enformasyon savaşını kazanmak için dijital stratejilere ihtiyacımız var. Geçen ay Saraybosna"daki ABD Büyükelçiliği himayesinde düzenlenen TechCamp, ABD"nin bu konuya kayıtsız kalmadığını gösteriyor. Darısı Türkiye"nin başına…

www.twitter.com/ibrahimizgi

٪d سنوات قبل
Balkanlaşan internet ve dijital savunuculuk
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî