|
Mavi Marmara ve Dijital Karartma

Mavi Marmara"da yaşanan trajedi İstanbul"daki dava ile Türkiye ve dünya gündemine yeniden taşındı. Uluslar arası hukuk yönünden yapılan değerlendirmeler, diplomatik sonuçlar açısından yapılan analizler medyanın tekrar gündemine geldi. Ancak Mavi Marmara sürecinin değerlendirilmesi gereken bambaşka bir yönü de var: Enformasyon savaşları.

Mavi Marmara, Gazze"ye insani yardım taşıyan bir gemi olmanın dışında aynı zamanda televizyon yayınları ve internet bağlantısı anlamında güçlü bir altyapıya sahipti. Gazze"nin yaşadığı ablukayı medya kurumlarının gündemine de taşıyarak gündem oluşturmak ve enformasyon ablukasını da kırmak istiyordu. Gemide yer alan gelişmiş yayın teknolojileri İsrail devletinin medya çarpıtmalarının önüne geçerek gerçekleri yansıtmayı hedefliyordu. Nitekim İsrail donanması gemiye saldırmadan önce ilk iş olarak dijital bir karartma uygulayarak geminin internet ve televizyon yayınlarını kesmeyi denedi ve bunda kısmen başarılı oldu. Ancak gemide yaşananları manipüle etme imkanı büyük ölçüde elinden alındı.

Olayın ardından İsrail devletinin propaganda makinesi çalışmaya başladı. Üretilen videolar YouTube üzerinden dolaşıma alındı ve İsrail tezleri profesyonel bir şekilde anlatılmaya başlandı. Bu videoların milyonlarca defa izlenmesi sağlandı.

Dünyanın önde gelen gazetelerinin internet sayfalarında ilgili haberlerin altındaki okur yorumları profesyonel bir şekilde yönetildi. Bu paylaşımlara Türkiye"deki önde gelen gazetelerinin internet sitelerinin okur yorumlarında da sıkça rastlanıyordu. Wikipedia"daki ilgili maddeler İsrail yanlısı görüşleri destekleyecek şekilde kurgulandı. Facebook ve Twitter üzerinde tam zamanlı olarak İsrail yanlısı yorumlar yazan ve tek elden çıkmış paylaşımlar yer almaya başladı.

Tüm bunlar dijital bir karartmanın uygulama aşamalarıydı. Ancak konvansiyonel medyadaki karartmaların aksine, İsrail alternatif kanallarda mutlak bir hakimiyet kurmayı ve enformasyon akışını düzenlemeyi tam olarak başaramadı. Mavi Marmara gönüllüleri ve İHH da bu olayla birlikte sosyal medya üzerindeki etkinliği artırarak birden fazla dilde dijital bilgi akışını sağlamaya çalıştı. İHH İnsani Yardım Vakfı"nın internet sitesinin saldırıya uğrayarak devre dışı bırakılmasının ardından sosyal medya üzerinden iletişim kuran kitleler, süreçle ilgili tüm bilgileri vakfın sosyal medya hesapları üzerinden aldılar.

Mavi Marmara süreci aynı zamanda Arap Baharı öncesi sosyal medya kullanımının en yaygın örneklerinden birinin yaşandığı zaman dilimiydi. Daha önce belirli lokasyonlarla sınırlanan sosyal medya çalışmaları belki de ilk defa uluslar arası nitelik kazandı. Farklı dillerdeki kullanıcılar süreçte kendi görüşlerinin yayılması için yoğun bir kampanya yürüttüler. Hatta Mavi Marmara baskınına katılan İsrail komandoları Facebook hesapları üzerinden takip edilerek kimlikleri belirlendi.

İsrail"in kurulduğu günden bu yana büyük önem vererek sürdürdüğü kamu diplomasisi (hasbara) bu olayla birlikte ciddi bir itibar kaybına uğradı. İsrail tarihi boyunca belki de ilk defa bir PR savaşını kaybetti ve bunu kendi gazetelerindeki yorumlarda açıkça dile getirdi. Tüm bu gerçekler bize dijital karartmaların kısa dönemli başarılar getirse bile orta ve uzun vadede şanslarının olmadığını gösteriyor.

11 yıl önce
Mavi Marmara ve Dijital Karartma
Can simidi
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü