|
THY, YouTube ve "Türkiye" markası

Türk Hava Yolları veya dünyada bilinen ismiyle Turkish Airlines son yıllarda önemli atılımlara imza attı. Birbiri ardına açılan hatlarla Türkiye dünyaya daha yaygın ağlarla bağlandı. Bölgesel güç olma iddiasındaki bir ülkenin hava yolu şirketinin bu denli hızlı gelişim göstermesi elbette önemli.

Yumuşak güç dediğimiz aracı kullanmak için ülkelere ve toplumlara gerçek ve mecazi anlamda ulaşmak gerekiyor. Yoksa iddialarınız kendinizi avutacak teselli olmaktan öteye gitmez. Türkiye"nin hava yollarında gösterdiği atılım da da gerçek başarı için gerekli olan altyapıyı hazırlayan araçlardan birisi.

Hava yollarıyla ulaşımı sadece insanların değil kültürlerin de birbirleriyle karşılaştıkları bir süreç olarak görmek mümkün. Afrika"dan Uzak Doğu"ya, ABD"den Avrupa"ya kadar birçok noktaya uçan Türk Hava Yolları bir dünya şirketi olma yolunda ilerliyor. Sosyal medya THY"ye bu yolculuğunda eşlik eden araçlar arasında yer alıyor. THY"nin dijital refleksleri oldukça gelişmiş. Bazı hatlarında internet bağlantısı sağlıyor ve müşterilerin sesine sadece uçuş öncesi veya sonrasında değil, uçuş anında da kulak veriyor. Kısa süre önce Los Angeles uçuşunda bir şikâyetini Twitter üzerinden dile getiren yolcuya kısa süre içinde kokpitle iletişim kurularak cevap verildi. Yolcu sunulan servis hizmetinin hızı karşısında şaşkınlık yaşadı. Bu diyalog yine sosyal medya üzerinde kulaktan kulağa yayıldı. Daha iyi reklam olur mu?

THY yeni reklam kampanyasında marka yüzü olarak belirlediği iki isme Kobe Bryant ve Leonel Messi"ye yer verdi. Eğlenceli bir konsepte sahip reklam filminde keyif ve kalite vurgusu yapılıyor. Bu satırların yazıldığı anda THY"nin bu yeni reklam filmi 20 milyonun üzerinde YouTube görüntülenmesiyle başarısını ispat etti. Televizyon reklamlarına bağlı kalmadan dünyanın birçok ülkesindeki insanların beğeniyle izledikleri bir reklamdan söz ediyoruz. THY yeni medya çağının bileşenlerini analiz ederek ortaya bir başarı hikâyesi koydu.

Bu başarının Türkiye markasına olumlu etkileri olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığı"nın ciddi bütçelerle Türkiye"nin tanıtımını yaptığını biliyoruz. Söz konusu kampanyalar THY"nin ortaya koyduğu bu başarılı örnekten ilham alabilir. Deniz, kum, güneş nakaratlarını tekrarlamak yerine viral olarak yaygınlık kazanacak stratejilere yönelmek akılcı görünüyor. Sadece viral olarak yayılacak bir video değil, ünlü yazarların destek vereceği Türkiye bloğu, ünlü fotoğrafçıların kendi bakış açılarını sergileyecekleri Instagram hesabı, kısa filmcilerin destek verecekleri YouTube kanalı ile entegre ve yeni nesil bir ülke markalamasına adım atmak mümkün olabilir. Tanınmış veya tanınmamış isimlere bir haftalık süreyle emanet edilecek Twitter hesabından tıpkı İsveç örneğinde olduğu gibi ülke markalamasına destek vermek masrafsız ve bir o kadar etkili markalama adımları olabilir.

THY"nin reklam filminin üçüncü yıldızı bir çocuktu. Uçakta dondurma ikramıyla THY"yi Kobe ve Messi"nin önüne geçiren bir çocuk… Uzak görüşlülük ile çocukların kalbini kazanmak THY reklamının diğer bir artısı… Türkiye"nin de klasik anlayışın dışına çıkarak büyük küçük herkesin etkileneceği hikayelerini anlatması şart.

Türkiye"nin marka değerini artırması için kalite vurgusunu gerçekçi bir çerçevede sunması gerekiyor. THY bunu başardı, Türkiye neden başaramasın?


11 yıl önce
THY, YouTube ve "Türkiye" markası
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle